Türkiye'nin Ar-Ge karnesi iç açıcı değil

Koçer, Japonya'da GSMH' den Ar-Ge'ye ayrılan payın yüzde 3, ABD'de yüzde 2.6, AB ülkelerinde yüzde 1.9 ve Türkiye'de ise yüzde 0.67 olduğunu belirtti.

AB ülkelerinin 2010 yılı hedefini yüzde 3'e, Güney Kore'nin ise 2010'da oranı yüzde 3.5'a çıkarmayı planladığını, Türkiye'nin 2010 yılına dönük en iyimser beklentisinin ise yüzde 2 olduğunu ifade eden Koçer, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Türkiye'nin Ar-Ge karnesi pek iç açıcı değil. Bu noktada, sanayi kuruluşlarının Ar-Ge' ye verecekleri önem ve üniversite- sanayi işbirliği anahtar rol oynuyor.

Bugüne kadar teknoloji geliştirme ihtiyacını pek duymadan, teknoloji transferi ve dış ortaklı yatırımla yetinen ve ucuz işçilikten de yararlanarak belli bir ihracat yeteneği kazanan sanayimiz, bu yeteneğini yitirmemek ve daha da yükseltmek için, teknoloji geliştirmeye, artık gereken önemi vermek zorundadır." Koçer, ancak bilim ve teknoloji ile barışık bir toplumun bilim ve teknoloji üretebileceğini belirtti. Koçer, Türkiye'nin bilgiyi ve teknolojik teorik çerçevesinden kurtarıp yüksek kalite ve verimde düşük maliyetli ürünler ortaya koyacak bir yapıya kavuşturması gerektiğine işaret ederek, açıklamasını şöyle tamamladı: "Bunu yapması içinde güçlü bir Ar-Ge altyapısına ihtiyaç duyulacaktır. Bu çerçevede firmalarımızın da ARGE çalışmaları konusunda yönlendirilmeye, bazı muafiyetlerle desteklenmeye ihtiyacı vardır. Aksi halde Ar-Ge konusundaki beklentilerimiz hiçbir zaman temenni olmanın ötesine geçmeyecektir."