Ülkemizdeki siyasetçilerin demokratik bir ortamda siyaset yapamadığını, kişisel çıkar için yapılan siyasetin, siyasetçiyi toplumdan uzaklaştırdığını belirten CHP Gaziantep Kurultay Delegesi Ali Şimşek, “Tüm yetkililerin genel merkezde toplandığı bir ortamda, siyaset anlayışının demokratik olması ve toplumsal çıkarların ön planda tutulması beklenemez. Yetkiler genel merkezde toplanınca, genel merkez, toplumda değer görecek kişiyi değil, kendisiyle uyumlu çalışabilecek insanları seçiyor” dedi.
Lider yetişmiyor
Şimşek, “Ülkemizde siyaset ortamı yazık ki demokratik değil. Aktif siyasetin içerisinde olanların önüne bir hedef koyması gerekir. Siyasetçinin, siyaseti kimin için yaptığını bilmesi gerekiyor. Yıllarca siyasette siyaseti çıkar için yapan insanların var olduğunu ve devam ettiğini görüyoruz. Bu durumda kendini her türlü gelişmenin merkezine koyan bir davranışı ortaya çıkarıyor ve olumsuz sonuçlar doğuruyor” şeklinde açıklama yaptı.
Parti tüzükleri katılımcılığı kökten reddediyor
Kendi yerini korumak isteyen siyasetçilerin, katılımcılığı reddettiğini, bunun da toplumda üretmeyen, gelişmeyen bir siyaset anlayışı ortaya çıkardığını belirten Şimşek, “CHP’de içerisinde olmak üzere genel anlamda üretmeyen kısır partiler oluşuyor. Demokratik olmayan siyasette kadro zenginliği yaratılamıyor, kadrolar yenilenemiyor. Bunun sonucu olarak güven verebilen, genel başkan ve liderler yetişmiyor. Bu durumun pek çok toplumsal ve siyasal nedeni olduğu gibi, Türkiye’deki siyaset işleyişi siyasal partiler yasasıyla doğrudan ilişkili. Çünkü mevcut yasal düzenlemeler ve buna paralel parti tüzükleri katılımcılığı kökten reddediyor. Siyasal partilerin içerisinde genel başkan başta olmak üzere genel merkez yöneticilerinin elinde kullanabilecekleri çok önemli yetkiler oluşuyor” diye konuştu.
Türkiye atama demokrasisine uygun düşen bir modele sahip
Genel merkezdeki yetki fazlalığının siyasete ve siyasette katılımcılığa zarar verdiğini belirten Şimşek, “Elinde dilediğince kullanabileceği yetki olan genel merkez, ‘ben milletvekilliğine ve belediye başkanlığına istediğimi atarım’ diyor. Düşünce bu olunca, parti tabanının toplumsal beklentilerinin hiçbir önemi olmuyor. Tabanın önemli olduğu gibi bir gerçek ve o realiteye uygun davranma kaygısı da yok. Partiler kendileriyle uyum içerisinde çalışacak kimseleri atıyorlar. Türkiye atama demokrasisine daha uygun düşen bir modele sahip. Oysa önce kendi içinde demokrasiyi uygulayacaksın ki ülke ekonomisini oturtma konusunda söz sahibi olabilesin” dedi.
RSS