ANAP İl İkinci Başkanı
Başbakanın kardeşinin kısa zamanda çok zengin olması hakkında konuşmak istemedi
Kadir Deniz ara seçimlerini muhakkak kendilerinin kazanacağını iddia etti
SHP ve RP İl Başkanlarından sonra ANAP İl ikinci başkanı Kadir Deniz ara seçimler ve 45 ilde örgütlenmesini tamamlamamış partilerin seçime girmemesi konusunda sorularımızı yanıtladı. Deniz, ara seçimler için:
-Galip Deniz Beyin ölümü Antep'te seçim atmosferinin yoğunlaşmasına ve seçimden dolayı bir yatırım programına da neden olabilir. Yatırımların ara seçim nedeniyle finansmanını erken sağlayıp bitirmeye çalışacağız.
-Amcanızın zaman zaman partisinden istifa ettiği sıralarda, siz ANAP'a geçmesi için görüşmediniz mi?
-Amcamla siyaset konusunda hiçbir şeyimiz olmadı. Baştan beri o tercihini, o yönde ben de ANAP yönünde yaptım. Yalnız MDP zaten çözülen bir parti. Galip Deniz de tek başına çözülen biri değil. İstifası da partisinin tutumu nedeniyle idi.
-Kendisiyle yapılan bir söyleşi de iyi ki istifa ettim. Gurup toplantılarındaki sıkıntıdan kurtuldum diyordu. Yani milletvekili olarak ta pek yararlı olduğu söylenemez, değil mi?
-MDP’nin yararlı olduğu söylenemez, yalnız Galip Deniz'in değil.
-Ara seçimlerde aday olmayı düşünüyor musunuz?
-Adaylık henüz gündeme gelmiş değil, ara seçimlerin yakın bir tarihte olacağını da sanmıyorum. Ara seçimler hiç olmayabilir. Boşalan sandalyelerin yüzde 5’i bulması gerekir. Parlamentoda hiçbir gurup seçim hazırlığı içinde değil.
-Erken seçim gündeme gelebilir mi?
-Erken seçim de olmaz.
-Ara seçim olduğu takdirde aday olmayı düşünür müsünüz?
-Partiye en yararlı ve seçimi en iyi götürecek adayı her ilde Özal'ın tek seçiciliği belirleyecek. Seçimi en iyi götürecek adayı belirleyenin Özal olması çok doğal. En doğruyu seçeceği kanaatindeyim.
-Bu demokratik bir seçim olur mu o zaman?
-Parti teşkilatlarının tasvibini alacak tabii. Bir otorite olması gerekir. Bilgisi görgüsü parti teşkilatının çok ötesindedir.
-Yani aday olmayacak mısınız?
-Olabilirim de olmayabilirim de
-1988 seçimlerinde aday olacağınız söyleniyor.
-Onda da olabilir de olmayabilirim de. Parti teşkilatında il ikinci başkanı olarak yürüttüğümüz fonksiyon küçümsenecek bir fonksiyon değil.
-Sağda su anda dokuz parti oluştu. Mehmet Yazar'ın kuracağı partiyle bu sayı 10 olacak. Ancak 45 ilde örgütlenmesini tamamlamayan partilerin seçime girmemesi düşünülüyor bu konuda sizin görüşünüz nedir?
-Girmelerini engelleyici değil aslın da o. Demokraside tek parti iktidarının ülke yararına olduğu şüphe götürmez. Çok partili koalisyonlar ülkeye çok çektirmiştir. Sağda dokuz parti pek ciddiye alınacak bir olay değil.
-Bu kadar bölünme solda olsaydı, ANAP iktidarı yine böyle bir düzenlemeye gider miydi?
-Tabii, solda aynı gelişmeler yok mu? Solda da SHP var, DSP var.
-Başka yok ama
-Olabilir, ama seçime daha iki sene var. Onlar da içlerinde bir takım gelişmelere gebe. Halen kaynaşma içindeler.
-Ama onlar birleşme sağlayabildiler.
-Hayır sağladılar sayılmaz. Kongreleri devam ediyor. Liderlerini tespit edemediler.
-Liderler arasında bir çekişme olmadığı söyleniyor.
-………… olabilir.
-Sağ kesimin akılcı davrandığı kanısı yaygındır. Ortaya bu kadar parti çıkınca artık pek akılcı davranıldığı söylenemez herhalde?
-Şimdi bakın sağda dokuz değil 19 parti olsa ANAP dışındaki bütün partilerin toplamı belli bir sağ oyu bölebilecek.
-ANAP kurulduğundan beri dört eğilimi birleştirdi deniyordu. Ancak buna rağmen ANAP sağdaki boşluğu dolduramadığı için parti sayısı dokuza yükseldi deniliyor.
-Sağda dokuz partiyi taban oluşturmuyor. Tavandan ANAP'ın içinden görev almak isteyip te göreve kavuşamayan üst düzey yöneticilerinin ANAP dışında bir takım alternatifler arayışından kaynaklanmaktadır.
-Peki ANAP tabandan mı kurulmuştu?
-Şimdi siz sordunuz ANAP dört eğilimi birleştirdi, neden dört eğilimi birleştirdiği halde sağda yeni partiler çıktı dediniz, ANAP dört eğilimden oy almıştır, ama bu eğilimler ANAP içinde birleşmiştir. Bugün dört eğilimden bahsedilemez. Biz misyon ve ideoloji partisi değiliz.
-Ben ANAP tabandan mı kuruldu demiştim?
-Tabii tabandan kuruldu. Özal ve çevresi Türk devletinin Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecekte ................. öyle kullanmayalım ..................................... Türkiye'nin problemlerini en iyi bilen partiyi kurdu sayın Başbakanımız. Tabanın sesini dinleyerek. 6 Kasım seçimlerinde tüzüğünü iyi oturtamamış partilere halkımız oylarıyla dersini vermiştir.
-Ama 6 Kasım seçimleri öncesinde bazı kesimlerin MDP’yi desteklemeleri ve halkın o yönde oy kullanmasını istemelerinin de oylarınızı artırdığı söylenebilir. Tabii ki bir fikirdir ama MDP’nin dışında bir parti de olsa yine en büyük ANAP olurdu. Hatta mahalli seçimlerde ben sağı temsil ediyorum diyen DYP'den daha çok oy aldık inceleyin bakın. Oyumuz her geçen gün artıyor.
-Ama yapılan araştırmaların hangisinin doğru olduğunu vatandaşta şaşırdı. Siz bir araştırma yaptırıyorsunuz, önümüzdeki seçimlerde yine iktidarız diyorsunuz, SHP yaptırıyor biz iktidarız diyor, DYP biz iktidarız diyor.
-SHP'nin iktidar olması söz konusu değil bir defa. Sebebimde söyleyeyim, belli bir oy yüzdesinin üstüne çıkamamıştır, yine çıkamaz.
-Bu defa ANAP iktidarının izlediği politika sayesinde çıkabilir belki.
-Mümkün değil ANAP sayesinde oyları azalacaktır.
-Ama size oy veren vatandaşlar bile sizden çok şikayetçi.
-Biz SHP’nin şikayet edebileceği ve vatandaşı ikna yolunda istismar edebileceği hiçbir konu bırakmayacağız, seçimlere kadar.
-Bir eıken seçim olduğunda SHP oyların büyük bir kısmını alırken, ANAP’ın oylarının büyük bir kısmını kaybedeceği söyleniyor.
-Onu erken seçim olduğunda görürüz. Biz oyumuzu arttıracağız. SHP'de alabileceği ile kalacak. Bizim halkımız bilinçlidir. Tarihimiz boyunca siyasi tercihini en doğru şekilde yapmıştır.
-Geçmiş iktidarlar çok eleştirilirdi. Ancak Anavatan Partisi için, bu kadar aile ve akraba zengin eden parti görülmemişti diyor vatandaşlar.
-Bir takım şikayetlerde bulunanlar her devirde olagelmiştir. Muhalefet ruhlu bir insanı iktidar da yapsanız o yine tenkide devam edecektir.
-Bunlar yalnızca muhalefetin eleştirileri değil somut olaylar yaşanıyor. Korkut Özal kendisiyle yapılan bir söyleşide ne başbakanın kardeşi olduğum için çıkar sağlamadım, ne de tarikat üyesi değilim diyebiliyor.
-Ben o röportajı okudum, sorulara açık ve net cevap vermiş adam. Ticari işimi açıklamam, tarikatçılık da özel meseleni, sormanız gereksiz diyor.
-Açık ve net cevap vermemiş
-Ama demiyor ki tarikatçıyım, tarikatçıyım demiyor.
-Değilim de demiyor
-Değilim demesi gerekmez ki ............. bence soruların o şekilde sorulması yanlış.
-Neden ağzından cevap almayacak sorular neden sorulsun?
-Kişilerle olan konularda soru sormamak gerekir.
-Neden, bir başbakanın kardeşinin durumu da vatandaşı ilgilendirir, belli yerdeki kişilere özel sorular da sorulabilir.
-O da açıklamayabilir.
-Ama saklayacağı bir şey olmasa açık açık söyleyebilir.
-Bu konuyu Emin Çölaşan Bey yeterince incelemiş, bizim dışımızda bir konu.
-Peki bir ara seçim olduğunda Gaziantep için durum ne olabilir?
-Garanti biz alırız.
