“Sağlık Bakanı; 900 milyon poliklinik yapmakla övünüyor. Bu toplumumuz hasta demektir. Gelişmiş ülkeler yurttaşları hastalıklardan korumak ile övünürken bakanımız ise toplumun hasta olmasıyla övünüyor”
Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi K. Doğan Eroğulları, “Sağlıkta şiddeti toplumsal şiddet ile birlikte değerlendirmek lazım. Şiddet toplumu olduk. Kadından hekime, sağlık çalışanında doğaya, tarihten hayvana kadar şiddet toplumun her kesimine girmiş durumda. Ekonomik kriz, toplumu sağlıksız bir toplum haline getirdi” dedi.
Hastayı bir müşteri olarak gören bir sistem var
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yıllardan beri uygulanan sağlık politikalarının bir sonucu olduğunu sözlerine ekleyen Eroğulları, “Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında sağlığı alınır-satılır bir meta haline getiren ve hastayı bir müşteri olarak gören bir sistem var. Bu sistemde kışkırtılmış bir sağlık talebi var. Sağlık Bakanı; 900 milyon poliklinik yapmakla övünüyor. Bu toplumumuz hasta demek. Gelişmiş ülkeler yurttaşları hastalıklardan korumak ile övünürken bakanımız ise toplumun hasta olmasıyla övünüyor. Dolayısıyla bu bakış açısı şiddeti doğurur” tespitini yaptı.
Hastanelerden aylarca randevu alınamıyor bazı bölümlerde 3 aydan fazla sanal kuyruklar var
Yurttaşların sağlığa ulaşamadığına dikkat çeken Eroğulları, “Hastanelerden aylarca randevu alınamıyor. Özellikle bazı bölümlerde 3 aydan fazla sanal kuyruklar var. Sistem gereği hasta ise 5 dakika içerisine muayene olmak zorunda. Dolayısıyla yurttaşta sağlık sisteminde yaşadığı sıkıntının sorumlusu hekim olarak görüyor. Hep toplumsal şiddet hem de sağlıktaki şiddet bunu besliyor. O nedenle olaylara bu açıdan bakıldığında sağlıktaki şiddetin bir politik tercih olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’in sağlıkta şiddetle anılmasından oldukça mutsuzuz
Eroğulları, “Yurttaşların sağlıkta yaşadığı sorunların ve ilaca ulaşamamaların sorumlusu hekimler değil, sistem. Hekimlerin mücadelesi yurttaşlarında sağlık hakkı mücadelesidir. Özellikle usulsüz taleplerle ilgilide sıkıntı yaşanıyor. Kanun “Hastayı görmeden ilaç yazmayacaksınız” diyor, diğer yandan ise ilaca ulaşmak isteyen insanlar var. Gaziantep’in sağlıkta şiddetten anılmasından oldukça mutsuzuz. Sağlıkta şiddetin bir an evvel durdurulması lazım” çağrısında bulundu.
Değişen hiçbir şey olmadı
İktidarın sağlıkta şiddeti önlemek için samimi olmadığını sözlerine ekleyen Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi K. Doğan Eroğulları, konuşmasını şöyle tamamladı: “İktidar sağlıkta şiddeti önlemek için samimi olsaydı, Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik içeren sağlıkta şiddeti önleyecek, caydırıcı yasa tekliflerimizi ret etmezdi, görmezden gelmezdi. Geçtiğimiz yıllarda sağlıkta şiddet yasayı çıkarıldı denildi, ancak bu yasanın bir önceki yasadan tek farkı suçlunun polis sorgusundan değil, savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılması. Yani değişen hiçbir şey olmadı.”