ANASAYFA arrow right Güncel

Hiç olmazsa masrafı verilmeli ki çiftçi tarlasına küsmesin

Hiç olmazsa masrafı verilmeli  ki çiftçi tarlasına küsmesin
YAYINLAMA: 07 Temmuz 2025 / 18.22
GÜNCELLEME: 07 Temmuz 2025 / 18.22

Hükümetten kuraklık, don ve yangınlar nedeniyle mağdur olan çiftçilere yönelik herhangi bir adım atılmamasının yanı sıra, özel ve kamu bankalarının borçları ertelememesi çiftçileri kara kara düşündürmeye sevk etti. Dolayısıyla çiftçiler, destek bekliyor

Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, ‘’Kuraklık, don ve yangınlar derken başımızdan afetler eksik olmadı. Özel ve kamu bankaları borçları ertelemiyor. Çiftçi, bir destek bekliyor. Yani çiftçi bin bir zahmet ve emek ile tarlasını ekti. Hiç olmazsa masrafı verilmeli ki çiftçi tarlasına küsmesin’’ ifadelerini kullandı.

Çiftçilerimiz yapılacak müjdeli bir açıklama bekliyor

Özel ve kamu bankalarının borçları ertelemediğini sözlerine ekleyen Yiğit, ‘’Afetten etkilenen çiftçilerin özel ve kamu bankalarına olan borçlarının ertelenmesi gerektiğini defalarca dile getirmemize karşın ertelenmedi. Eğer bu borçlar ertelenmez ise çiftçi daha çok zor durumda kalır. Şimdi çiftçilerimiz yapılacak müjdeli bir açıklama bekliyor’’ açıklamasını yaptı.

Borçların faizsiz olarak en az 1 yıl ertelenmesini talep ediyoruz

Yiğit, ‘’Geçmiş yıllarda kuraklığın şiddetli yaşandığı yıllar oldu. Ancak 2025 yılının henüz ilk yarısı; don, dolu, sel ve kuraklık doğal afetlerinin hepsinin yaşandığı bir afet yılı oldu. Bu sezon yaşanan kuraklık da buğday, arpa ve mercimek başta olmak üzere stratejik ürünlere zarar verdi. Bu sebeple kuraklıktan zarar gören ve geliri düşen çiftçilerimizin de yardım kapsamına alınmasını, Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz olarak en az 1 yıl ertelenmesini talep ediyoruz’’ şeklinde konuştu.

Ormanlarla iç içe geçmiş buğday ve arpa tarlalarında anız yakmak büyük risk taşıyor
Yangınların önemli nedenlerinden birinin de anız yangınları olduğunu dile getiren Başkan Yiğit, ‘’Özellikle ormanlarla iç içe geçmiş buğday ve arpa tarlalarında anız yakmak büyük risk taşıyor. Her ne kadar toprağı işlemeyi kolaylaştırsa da, anız yakmak toprağın verimliliğini azaltır, organik maddeyi yok eder, su tutma kapasitesini düşürür ve daha fazla gübre kullanımına neden olarak çiftçinin maliyetini artırır’’ dedi.

Anızı yakmak, bize emanet edilen en kıymetli varlığımızı ve geleceğimizi yakmaktır

Anızın toprağa karışmasının doğal sürecin bir parçası olduğunu dikkat çeken Yiğit, ‘’Özellikle nadasa bırakılacak tarlalarda, anız zaten kendiliğinden çürüyerek toprağa karışır. Ancak anız yakıldığında hem toprak zarar görür hem de orman yangınlarının fitili ateşlenmiş olur. Üstelik sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu yıl, anız yakmak çok daha yüksek riskler barındırıyor. Anız, toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimiz. Bu bilinçle hareket etmeli, anız yakma uygulamasından kesinlikle kaçınılmalı. Anızı yakmak, bize emanet edilen en kıymetli varlığımızı, doğayı ve geleceğimizi yakmaktır’’ tespitini yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *