Gaziantep ekonomisi

YAYINLAMA: 01 Temmuz 2013 / 20.00 | GÜNCELLEME: 01 Temmuz 2013 / 20.00

Gaziantep, Türkiye’de önemli ekonomiye sahip bir şehir.

Yeniden yapılanan Ortadoğu’nun üretim, ticaret ve lojistik merkezi konumunda.

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık’da lojistiğin Gaziantep için stratejik önemini vurgulamıştı.

Gaziantep sanayisinin ve ticaretinin performansı her ne kadar Türkiye’nin önünde de olsa, rakamlar yıl sonunda hedefleri tutturmamızın kolay olmadığını gösteriyor.

 

İhracatımızın yüzde 40’ını Irak’a yapıyoruz. Bu bir ülkeye yapılan ihracat ister istemez risklerini de beraberinde getirir.

Irak’a gerçekleştirdiğimiz ihracatımız bu yılın ilk 6 ayı itibariyle küçük te olsa gerileme gösteriyor.

Erbil’e yakın illerin ‘barış süreci’ nedeniyle ihracatlarının artması, belli ki bizim portföyden gidiyor!

 

Sanayi, bütün dünyada büyük bir rekabet içerisinde. Yüksek teknoloji ürünü ihraç etmediğimiz, üretmediğimiz için rekabeti ve düşük karı iliğimize kadar hissediyoruz. Teknolojiyi geliştirmek, daha iyi rekabet edebilmek için sürekli yatırım yapan sanayicilerimizin riski de artıyor.

12 milyar dolar banka borcu ile elini taşın altına koyup OSB’de üretim yapanlara karşı büyük saygı duyuyorum. Benim nazarımda hepsi birer kahraman.

 

1.5 milyar ihracatı bulunan Kayseri ile Gaziantep’in ilk 100’deki kurumsal vergi tablolarını karşılaştırdım. Bizden bir hayli daha iyiler.

Talas’ta okuduğum için Kayseri’yi 50 yıldan beri bilirim.

Erciyes’in yamacındaki bu tarihi ilin büyük tüccarları o zaman mal almak için Antep’e gelirlerdi. Adana’dan geriydik ama Kayseri’den ileriydik.

Bugün, Kayseri’de ‘gecekondu’ denen biriket yağınları yok. Bize göre kıyas kabul etmeyecek şehir planlamasına sahipler. Geniş ve düzgün caddeleri, kentin bütününü kapsayan modern bir havası var.

Eskiden ‘Nahiye’ olan Talas, şimdi Cumhurbaşkanı Gül’ün de evinin bulunduğu, Erciyes’le Ali Dağ arasında refah sergileyen, yeşillikler içinde bir yer olmuş.

 

AK Partili Menderes Karaduman’ın cesur çıkışlarını beğeniyor ve çok takdir ediyorum.

Bir kentin dörtte üçü gecekondu ise o şehir nasıl oluyor da ‘Marka’ kent oluyor?” diyen Karaduman yerden göğe haklı. Galiba bu şehre dışarıdan bakanlarla bizim gibi içinde yaşayanların değerlendirmeleri çok farklı.

Ortak akıl’ anlayışıyla dalga geçmesine de bayıldım!

Ortak akıl diyorlar. Bu kentte ortak akıl olsa, bize de bir şeyler sorulurdu! Kimin ortak aklı, neyin ortak aklı çözebilmiş değilim! Ortak akıl, ‘sesini çıkarma bana uy’ demekse, vay bu şehrin haline” diyor Karaduman.

Demokrasilerde ortak akıl olmaz. Bütün fikirlerin ve akılların aynı olduğu rejimin varlığını biliyoruz ama adı demokrasi değil.

 

Gaziantep’in gelişimini, gelirini adaletli paylaşamazsak, yakın gelecekte altından kalkamayacağımız sorunlarla karşılaşabiliriz.

Bugün, hayat standardında 60’ıncı sırada, eğitimde son sıralarda, kişi başı gelirde 2 bin 314 lirayla Türkiye’nin en geri kalmış 10-15 ili içinde olmak, sağlıkta, Kayseri’nin bir hayli gerisinde bulunmak haliyle Karaduman’a hak veriyor, hangi ‘Marka’ şehir?

Bu göstergeler olmasa, gözlerim görmese, ben de Dr. Asım Güzelbey’e inanacağım neredeyse!

Hani, Gaziantep dünyanın en gelişmiş yahut gelişen 10 şehrinden biri diyor ya!

Bir Antepli’nin diğer Antepli’ye, “Yeri gedek, yiyek içek, birbirimizi metedek!” demesine bayılıyorum.

 

 

Gaziantep ekonomisi