Arsacılık özendirilmeli mi?

YAYINLAMA: 21 Kasım 2013 / 18.00 | GÜNCELLEME: 21 Kasım 2013 / 18.00

Sanayici Osman Nakıboğlu’nun Şanlıurfa Girişimci İşadamları Derneği (ŞUGİAD) üyelerine yaptığı, dün gazetemizin manşetinde yer bulan konuşması çok ilginçti.

Abdülkadir Konukoğlu’nun açtığı bu çığır; Antepli sanayicilerin vizyonlarını ortaya koyan, tecrübelerini paylaşan konuşmalar yapmalarını çok olumlu ve kentimiz açısından yararlı olarak değerlendiriyorum.

 

Nakıboğlu’nun konuşması ilginçti diyorum, çünkü alışılmışın dışındaydı. Bir sanayicinin ilk kez bir topluluk önünde açık yüreklilikle ‘arsa spekülasyonunun’ nimetlerinden ve erdeminden bahsettiğine şahit oluyorum.

Biz 10 kuruş kazanırsak 5 kuruşunu arsaya yatırırız” diyen Nakıboğlu, “Arazinin kazandığı parayı hiçbir sektör kazanmıyor. Bugün 20 liraya aldığınız arsa birkaç yıl sonra 100 lira ediyor” iddiasıyla da aile vizyonuna açıklık getirdi.

 

Gençlere, işadamlarına ve aslında toplumun tümüne, “Bakın biz arsa spekülasyonu yaparak zengin olduk. Siz de bizim gibi yapın” demenin faydasını ve erdemini  tartışmak gerek.

Arsacılığın kazandığını sanayicilik de dahil hiçbir şey kazanmıyor” diyerek, toplumu rantçılığa özendirmek ne kadar doğrudur, bilemiyorum. Acaba, topluma eğitimi, çocuklarına daha iyi eğitim olanaklarını sunmak için ailelerin eğitime yatırım yapmalarını öneren konuşmalar yapması daha doğru, Batı normlarına ulaşmak için daha uygun olmaz mıydı?

 

Arsacılık, rantçılık, spekülatif işlemler hem çok, hem de kolay para kazanırken, eğitimin uzun zaman alması gençlerin düşüncelerini olumsuz etkiliyor. Bunun içindir ki, eğitim Gaziantep’te ‘geçer akçe’ olamıyor. Sınıf sayısı artırılarak, eğitimli bir toplum yaratılacağı zannediliyor!

 

Gaziantep’in en zengin insanlarından birisi benim. Arsacılıktan büyük servet yaptım. Siz de beni örnek alın” diyen ünlü bir ailenin ferdinin mi lafı geçerli olur, yoksa eğitim seferlerliği ilan eden devletin valisi veya ünlü eğitim uzmanı Abbas Güçlü gibi saygın insanların mı lafı geçerli olur?

 

Nakıboğlu çıkıp cesaretle kendi doğrusunu söylemiş. Ben bu söylemde; hukuka, adalete, vergi kutsallığına, etiğe ve vicdana aykırılık görüyorum. Bu da benim görüşüm.

 

Ancak şunu da iyi biliyorum veya öğrendim: Gaziantepliler’in iki kutsalı arsa ve menfaatıdır. Bunlara helal getirmediğiniz sürece Antepliler’le iyi geçinebilirsiniz.

 

Tabii ki, Nakıboğlu arsa spekülasyonunda yalnız değil! Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey zaman zaman vicdanına esir olup yaptığı bir açıklamada şöyle demişti: “Belediye başkanı olduğumda, pergelin sivri ucunu Maarif’in ortasına saplayıp, diğer ucu ile 10 kilometrelik bir daire çizmek ve bu alanı imara açmak istedim. Böylece arsa spekülasyonuna imkan tanımadan, halkıma hizmet amaçladım. Ama yapamadım, yaptırmadılar, başarılı olamadım. Çünkü bu şehirde her şey gelip ‘arsa’ya dayanıyor. Dostlarımı, insanları karşıma alamadım.”

 

Gaziantep’teki imarlı alan 1.5 milyon insanın yaşadığı bir şehirde olması gereken alanın nerede ise onda biri!.. Onun için 20 liraya aldığın arsa birkaç sene sonra 100 lira ediyor. İşte sırf bu rant için de imarlı alanın genişlemesine spekülatörler izin vermiyor. Şimdi buna haklı kazanç, vergisi ödenmiş kutsal kazanç denebilir mi?

 

Batı’da bunu yapamazsınız, orada sistem çok değişik. Ev mi yapmak istiyorsunuz, işyeri mi yapmak istiyorsunuz, arsa ofisinden gidip alırsınız. Belli bir süre içinde yapmazsanız, tıpış tıpış götürüp iade edersiniz, o kadar! Öyle al, sonra karı ile sat, değer artışı için vergisi verme, zengin ol, bu iş galiba bir tek bizde var.

Bu konuya örneklerle devam edeceğiz.

 

 

Arsacılık özendirilmeli mi?