Irak’ta istikrar arayışı

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, dün geldiği Bağdat’ta hemen temaslarına başladı.

Körfezde 4 uçak gemisi beklerken Irak’ın başkentinde yapılan toplantılardan ne sonuç çıkacak herkes merakla bekliyor.

Gaziantep’in çıkarlarını bu toplantılarda gördüğüm için dünya basınından takip ediyorum. Çünkü bizim yaygın basının bu işe zaman ayırması, cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle bir hayli zor!

Bizim için önemli olan bölgeye istikrar gelmesi ve TIR’larımızın korkusuzca ihraç mallarını taşıması…

Bununda en pratik, belki de tek yolu, Irak’ın 3’e bölünmesi!

Kerry dün Irak Başbakanı Maliki, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Savunma Bakanı Saadoun al-Dulaimi, Maliki’nin ulusal güvenlik danışmanı Faleh al-Fayed ve terörle mücadelenin başındaki Korgeneral Taleb Kenani ile hep birlikte görüştü.

Toplantı sonrası Kerry, “iyiydi” diyerek toplantının yararlı geçtiğini ima etti.

Kerry’nin bugün Maliki ile tekrar buluşması ve acil kararlar alması bekleniyor. Alınacak kararların başında da Maliki’nin Irak’ın istikrarı için görevinden ayrılması isteniyor.

Kerry’nin ikinci durağı Şiilerin imamı, Irak İslam Yüksek Konseyi (Partisi) lideri Ammar al-Hakim oldu.

Hakim’in lideri olduğu bu Şiiler’in partisi, halen iktidardaki Maliki’nin Siyasi Hukuk Deleti koolisyonunun amansız rakibi pozisyonunda.

Hakim, Irak İslam Yüksek Konseyi’nin kurucusu Ayetullah’ın torunu.

Kerry, Hakim’e, “Sizinle görüşmekten memnun oldum. Babanızla da iyi anılarımız var. Ailenizin Irak’ın yaşamında ve polikasında saygın bir yerinin olduğunu biliyorum” diyerek iltifat etti.

Kerry son olarak Irak Parlamentosu Başkanı, sünni Osama al-Nujaifi’yle biraraya geldi.

Nujaifi, Musullu. Kardeşi Atheel de Nineveh Bölgesi’nin Valisi. Bölgenin başkenti Musul.

IŞİD Musul’a girerken Atheel al-Nujaifi kaçmak zorunda kalmıştı.

Nujaifi, toplantının hemen başında yalnız Iraklılar’ın değil, dünyanın da bu bölge nedeniyle zor bir süreçten geçtiğini, mutlaka işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.

Kerry de, “Ben burada Amerikan Halkı’nın ve Obama’nın Irak’a yardım için taahhüdünü iletmekle görevliyim” dedikten sonra şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz, burada iki şey var; birincisi güvenlik durumu, diğeri de politik durum. Her ikisini de çözmek durumundayız. Öncelik Irak Halkı’nın egemenliği, ülke bütünlüğü ve sınırlarıdır. IŞİD hepimiz için tehdittir.”

Başkan Obama malitanların bombalanmasını isterken yönetimden bazıları ABD’nin şu anda çok yoğun olan mezhep kavgasının içine girilmemesi için diplomasiye ağırlık verilmesini tercih ediyorlar.

Ancak, aynı önemli ve etkili kaynak Irak’ın kaderinin en geç önümüzdeki haftaya kadar belli olacağını belirtiyor.

Eğer Maliki görevden ayrılır, yerine bütün ülkeyi kucaklayabilen, mezheplere eşit mesafede, azınlıklara hoşgörülü yeni bir merkezi hükümet oluşturulabilirse, işler çok daha kolay olacak. Ancak, Maliki’nin direnmesi durumunda başka planlar devreye girecek.

Kerry, dün düzenlediği basın toplatısında şu çarpıcı cümleyi kullandıktan sonra kapılar kapandı ve özel görüşmelere devam edildi:

“Bu Irak’ın geleceği için kritik bir andır. Bu Irak’ın liderleri için aciliyet gerektiren karar anıdır.”

IŞİD’in, polis nezaretinde daha güvenlikli bir hapishaneye nakil ettikleri mahkumların vasıtalarını pusu kurarak durdurup, 9 polisle 13 mahkumu vahşice öldürmelerini intikam olarak değerlendiren polis yetkilileri, ayrıca Saddam’ı idama mahkum eden hakimin de öldürülmesini mezhep olayalarının da dışında tam bir kargaşa yaratmak olarak açıkladı.

Özetle, John Kerry bölgeye son temaslarda bulunmak üzere gelmiş. Oldu, oldu! Olmadı, dan dun!

Diyalogla olursa Antep karlı çıkacak, aksi halde Suriye gibi sonu olmayan bir bekleyiş başlayacak.