Holdinglerde çağı yakalama girişimi

Bunların başında, başkan seçiminde ve sürecinde tavizsiz kurallar geliyor.

Başkanlık süresi çoğu zaman bir veya iki sene. Sonraki yılların başkanları da çok önceden belirleniyor. Örneğin başkanlık süresi bir yılsa, sonraki iki yılın başkanları da kurallara göre belli oluyor.

Böylece, bizde olduğu gibi 10 yıl, 20 yıl, hatta 40 yıl bir başkan görevini sürdüremiyor, sürdürmesi söz konusu bile olamıyor.

Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’nun, Anadolu İş Adamları Derneği (ASKON) ‘Tecrübe Aktarımı ve 2015 Beklentileri’ toplantısında yapmış olduğu konuşmayı okurken bunları düşündüm.

Kardeşlerin ortak oldukları, babalarından kalan ama çok daha ileriye götürdükleri şirketlerinde ihdas etmiş oldukları başkanlık kuralları ve şeffaflık belli ki başarının lokomotifi olmuş.

En büyük ağabey Abdulkadir Konukoğlu şöyle diyor:

“... Ben geçen yıl işleri kardeşime bıraktım. Bunu da 15 yıl önce söylemiştim. Hayattayken kimin nereye geleceği belirlenmeli. Yoksa kavgalar oluyor. Kardeşim 60 yaşında. O da 5 yıl sonra bir küçüğüne devredecek.”

Böylece anlıyorum ki, 2000 yılında Zeki Konukoğlu’nun 2015’de Holding Başkanı olacağı, 2020’de de Adil Konukoğlu’nun Başkan olacağı belliymiş. Yani, en azından 20 yıllık bir plan yapılmış ve o kurala da uyuluyor.

Bu bir devrim gibi, çağı yakalama değil, önüne geçme planı…

Büyük holdinglerde, şirketlerde yönetim değişikliği olmuyor mu? Baba, zamanı gelince koltuğunu büyük oğluna bırakıyor. Ama, benim anlatmak istediğim bu değil. Babanın zamanı uygun görünce bırakması bir şey, 20 yıl önce kural koyup, şeffaflıkla kimin ne zaman başkanlık görevini alacağı bambaşka bir şey. Bunlar akla kara kadar ayrı şeyler.

Koç Holding’te böyle olmadı. Rahmi Koç, başkanlık görevini bir kural çerçevesinde değil, mecburiyetten oğlu Mustafa Koç’a devretti. Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında yayınlanan bir haberin holdingi sıkıntıya sokacağı anlaşılınca Rahmi Koç, görevi devretti ve iki yıl dünya seyahatına çıktı.

Diğer bir dev holdingde ise başkanlık büyük huzursuzluğa sebep oldu. Erken hayata gözlerini yuman Sakıp Sabancı’nın arkasından kardeşler yerine Sakıp Ağa’nın vasiyeti üzerine yeğeni Güler Sabancı holding başkanlığı koltuğuna oturdu.

Küslükler oldu, holding içinden başka holdingler doğdu.

Gerçi Sabancı Holding başarı ile yoluna devam ediyor ama bir zamanlar solladığı Koç’un arkasından…

Başarının, huzurun, istikrarın, birarada yaşamanın velhasıl hemen her şeyin sırrı, kurallarda ve tabii bu kurallara uymakta.

Yine bu vesile ile öğreniyoruz ki, Adil Konukoğlu’nun sırtına çok büyük yük ve ağır sorumluluk yüklenmiş.

Türkiye’nin ve Gaziantep’in önünde hayati bir hedef var: Cumhuriyet’in 100’üncü yılında, Gaziantep ve Sanko, Adil Konukoğlu’nun liderliğinde hedefe ulaşacak.

Adil Konukoğlu, liderlik vasıflarına sahip bir yönetici. Olaylar karşısında nasıl tavır alacağı, ne zaman, nerede, nasıl davranacağı bilinen bir insan. Sürprizlerle hareket etmiyor. Her zaman istikrarlı. Gelişmeye son derece açık, uygar tavırlar sergiliyor ve yalnız özelinde değil, sorumluluk aldığı her yerde kaliteyi özenle ön plana çıkarıyor.

Ne olursa olsun, 2023 hedefine böyle bir yaratıcı insanla ulaşılacağına yürekten inanıyorum.

Gazete tirajları

Merak ettiğinizi düşünerek Türkiye’nin ulusal gazetelerinintrajlarını köşeme alıyorum. Size çok şeyi anlatacağını düşünüyorum.

Listeye ‘Zaman’ gazetesini almadım. Çünkü, bayi satışı yok denecek kadar az. Abone sistemi ile çalışan tek büyük gazete. Ama, şeffaflık olmadığı için verdikleri rakamı abartılı buluyorum. Bu yüzden listeyi Zaman’sız yaptım!

Alman Bild gazetesinin günlük trajının 4 milyon olduğunu söylersem, bizim 38 büyük ulusal gazetenin toplam trajının 4 milyonun altında olması da hayli düşündürücü.