CHP, neden bu kadar geriledi?

YAYINLAMA: 08 Haziran 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 08 Haziran 2015 / 20.00

Seçimler çok şükür bitti! Erkeni falan olmazsa, önümüzdeki 4 yıl seçim meçim yok. Yani, gına geldi! Biraz ara verilse çok iyi olacak. Altı ay önceden her şey, seçim sonrasına referanslanıyor! Aklınıza gelen hemen her şey aksıyor, öteleniyor.

Şimdi, “Ben dediydim, ben söylemiştim, ben açıklamıştım, ben yazmıştım…” havasına girdik.

Herhalde bu da hayırlısı ile geçecektir!

 

Nedenleri’ ve ‘sonuçları’ haliyle epey tartışacağız.

2015 seçimleri Türkiye’ye yeni bir lider kazandırdı. Bunun önemini TBMM çalışmaya başlayınca daha iyi farkedeceğimizi tahmin ediyorum.

Yeni lider Selahattin Demirtaş’ı, başka bir lider, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasetimize kazandırdı.

Önce, kendi projesi olan cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin uygulanması sırasında Demirtaş’ın halk tarafından tanınmasını ve beğenilmesini sağladı.

Sonra da Demirtaş bütün kampanyasını Erdoğan üzerine kurdu. “Seni başkan seçtirmeyeceğiz” stratejik kampanyası çok iyi tuttu. Bir önceki seçimde aldıkları yüzde 6.5 oy, bu kampanya ile yüzde 13.14’e yükseldi.

Bütün antidemokratik davranışlar da Demirtaş’ın lehine oldu. Bir örnek: Seçim barajı yüzde 10 değil de, yüzde 5 olsaydı, HDP yüzde 13.11 alır mıydı?

 

Her şeye rağmen AK Parti, yüzde 41 oyla açık ara birinci parti seçildi.

Eğer, AK Parti ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı birbirinden ayırabilirseniz, seçim sonucunu daha iyi yorumlayabilirsiniz.

Sandığa gitmeyen AK Partililer, “Bu kadar da olmaz yaa!” deyip HDP ve MHP’ye oy veren AK Partiler, bu davranışa itilmeselerdi, sonuç yine yüzde 50’ye yakın olabilirdi.

Hep söylenegeldi, “AK Parti kendi içinde bölünmezse, sorun çıkmazsa, daha Türkiye’nin 20-25 yıl başından gitmez…” dendi.

Erdoğan, parti kurulurken en yakınında ki arkadaşlarını bir şekilde ekarte etti. Bu bir hata idi. Sonradan açılmak üzere defter kapatıldı! Ancak, bu son hata diğerlerini tetikleyecek ve yakın bir zamanda kapanan defterler açılacak. Akıllı davranılmazsa, sonun nasıl olacağı ANAP örneğinde sarih bir şekilde görülebilir!

 

AK Parti, Türkiye genelinde 2011 ile 2015 seçimleri arasında yüzde 9 oranında oy kaybına uğradı. Bu oran Gaziantep’te yüzde 15 oldu! HDP, yüzde 5’ten yüzde 15’e çıktı. MHP, yüzde 9.5’tan yüzde 18’e ulaştı. Nereden aldılar bütün bu oyları? Kendilerine birazcık CHP yardımcı oldu, yüzde 19.5’ten 16.5’e gerileyerek!

AK Parti 2011’de 521 bin oy almış. 2015’de 440 bine gerilemiş. Arada neredeyse 100 bin fark var.

 

Gaziantep AK Parti il teşkilatı başarılı bir çalışma yaptı. Bunu yadsımak haksızlık olur. Ancak, bütün Türkiye’de geçerli olan konjonktür, Antep’te de teşkilatın çalışmasını başarısız kıldı. Partiler yarışmadı, bütün partiler Erdoğan’a karşı yarıştılar. Gerçek bu!

 

Gaziantep’teki seçimin en büyük kaybedeni CHP oldu.

2011’deki 164 bin oy, 5 sene sonra 153 bin oldu! Olacak şey değil!

CHP’nin Türkiye genelindeki oyu yüzde 25. Antep’te yüzde 16.5! Neredeyse 9 puan fark var. Çok büyük.

Bunun galiba en büyük nedeni, CHP listesinin kötünün de ötesinde olması! Geçen sene yerel seçimlerde istifa ederek partisini il başkansız bırakan Gökdağ’ın mükafat olarak 2’inci sıraya konması ortalığı karıştırmıştı, şimdi de sonucu görüldü! CHP, bir sene önceki yerel seçimlerde aldığı oyu alabilseydi, TBMM’ye 3 milletvekili gönderecekti.

Kendi düşen ağlamaz, değil mi?

 

 

Erken seçim mi? Koalisyon mu?

Bu soru galiba AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtuluş tarafından yanıtlandı: “Erken seçim yok! Demokrasi kültürü koalisyonu gösteriyor” dedi.

Yakın bir arkadaşım, her iki partiye de oy vermedi ama ısrarla seçim öncesi, “Bak göreceksiniz, seçimin neticesi AKP-CHP koalisyonu ile sonuçlanacak” demişti. Nitekim, haklı da çıktı.

Galiba tek seçenek de bu gözüküyor. Ancak, iki parti arasında hazırlanacak koalisyonprotokolu kıyameti de beraberinde getirecek!

Herhalde döğüşüp, didişip ortaya bir şey çıkaracaklar.

Türkiye, hükümetsiz kalırsa, zaten ortada sayısız sorun var, zararı hepimiz görürüz.

Dün TÜSİAD’ın açıklaması, büyük holdinglerin görüş bildirmesi hep bu koalisyonun bir an önce kurulmasını işaret ediyor.

Yine dün kredi değerlendirme kuruluşu Standard and Poors önemli bir açıklama yaparak, seçim sonucunun kendi değerlendirmeleri açısından negatif bir pozisyonu olmadığını söylediler. Bu iyi bir şey.

Ben bu hafta sonuna kadar koalisyon protokolunun yazılmaya başlanacağını tahmin ediyorum.

 

 

Bu kadar da pişkinlik olmaz be!..

Aşağıdaki haberi okuyunca içimden, “Amma da pişkin haa!” demek geldi.

Toplumla alay etmek, aptal yerine koymak…

Bunları yapanlarla HDP’nin farkı olmalı! Bu nedenle oy aldılar. Ama haberi okuyunca siz de benim gibi acı acı güleceksiniz! Politikacı politikacıdır! Asla değişmez!

 

Gaziantep’te 15 yıl belediye başkanlığı yaptığını hatırlatan politikacı, yaptığı hizmetlerden ötürü halkın kendisine vefa borcunu ödediğini söyledi. Partisinin kentte yeteri kadar teşkilatlanamadığını, buna rağmen önemli başarı elde ettiklerini kaydeden deneyimli siyasetçi şöyle konuştu:

HDP'nin bazı mahallelerde temsilcisi bile yoktu ama parti yöneticisi arkadaşımızın çok iyi niyeti, samimi davranışları, içtenlikleri ve birlikte çalışmamızdaki ahengin Gaziantep’te aldığımız sonuçta çok büyük etkisi oldu. 15 yıl belediye başkanlığı yapmış bir siyasetçi olarak, vatandaş tarafından takdir edilen hizmetlerin bıraktığı izler ve o hizmetlerin sahibi insana karşı vefa ödemek isteyen vefalı insanlarımız, Gaziantep’te HDP'nin 2 milletvekili çıkarmasına katkıda bulundu. Buradaki beklentim daha çok yüzde 20 oylar civarındaydı, ancak yüzde 17’ye yakın bir oy aldık. (Gerçekte alınan oy yüzde 15.32)

Bunun Gaziantep halkının değil bizim eksikliğimiz olarak değerlendirilmesini istiyorum. Zamanın darlığı ve partinin yaygın örgütlenme eksikliğinin bulunduğu koşullar bizi bu noktaya getirdi, yoksa Gaziantep’te her halükarda yüzde 25 bandında oy almak mümkün olacaktı.

 

Övünmek…

Şu karşıdaki dağları ben yarattım, demek!..

Seçimi tek başıma kotardım, demek!..

Ben olmasaydım, demek!..

Bunlar aklı başında, donanımlı, ülkesine karşılıksız hizmet etmiş, entelektüel insanların sarfedeceği laflar olamaz!

Eğer bütün bunlar gerçekse(!), bırak seni başkaları övsün. İnsan hiç mi değişmezmiş! Aman yarabbim…

 

HDP’nin 2’inci sıra adayı çok değerli bir profesör. Pazarcıklı. Tilkiler köyünden. Gaziantep’te tahmin edilemeyecek kadar çok Tilkiler köyünden vatandaşımız yaşıyor. İşte bu potansiyeldir ki, Prof. Mahmut Toğrul’u TBMM’ye taşıdı. İşin gerçeği budur. Gerisi şehir efsanesi!..

 

CHP, neden bu kadar geriledi?