Gaziantep’in geleceğinde kutnu mutlaka olacak…

YAYINLAMA: 17 Ocak 2016 / 18.00 | GÜNCELLEME: 17 Ocak 2016 / 18.00

Hafta sonu Zeugma Mozaik Müzesi’nde muhteşem bir defile vardı: “Gelenekten geleceğe”…

Ünlü tasarımcı Dilek Hanif’in, kutnu kumaşını kullanarak, Zeugma’dan aldığı ilhamla hazırladığı defile 2 bin sene önce Roma İmparatorluğu’nun en zengin ve ihtişamlı şehri  Zeugma’da yapıldı.

Taban mozaikleri, duvar freskleri, sütunları, hamamı, heykelleri Dilek Hanif’in göz kamaştırıcı defilesine gözcülük yaptılar.

 

Çoğu ilk kez gördükleri Zeugma’yı hayranlıkla izleyen, dünyanın dört bir tarafından gelen büyükelçilerimiz izledikleri karşında çok etkilendiler.

Bir büyükelçimiz, “Zaman tünelinden gelenler gibiydik…” derken bir başka büyükelçimizin de, “Mankenler de sanki Zeugma’nın Romalı generallerinin kızları gibiydi!..” espriyle karışık zeka pırıltısına dinleyenler gülümsedi…

İtiraf etmeliyim, ben de aynı duygular içindeydim.

 

Kutnu kumaşın güzelliğini tarif etmek çok zor. Mankenlerin üzerindeki elbiseler ipek veya şifon izlenimi veriyordu.

Hani kutnu kumaştan yapılmış kreasyon sunulacaktı!” diye naif soruma, işin uzmanı, “Gördüğünüz gibi kutnu kumaş bu hale geldi, böyle ince de dokunabiliyor” diye yanıt verince şaşkınlığım ve hayranlığım daha da arttı.

 

Defilede bir arkadaşım hınzır bir soru sordu: “Tenis maçı izleyenlerle, defile izleyenlerin arasındaki fark nedir?

Sizi yormadan hemen yanıtlayayım:

Tenis maçında gözler topu takip ettiği için bir sağa bir sola kayıyor. Defilede ise gözler bir aşağı bir yukarı!..

Ama bu defilede gözler yalnız kutnudan yapılmış elbiselere odaklıydı, kreasyonlar bu kadar muhteşemdi…

 

Defilenin adı “Gelenekten geleceğe” ya, ayakkabılar da yemeniden esinlenerek tasarlanmış, diğer aksesuarlar da aynı düşünceyle üretilmiş.

Vaktiniz olursa bu defileyi internetten bulup izlerseniz çok beğeneceğinizden eminim.

 

Kutnu Tanıtım Grubu Başkanı Jülide Konukoğlu ve ekibinin hazırladığı tanıtım kitapçığına göre, dünyada sadece Gaziantep’te üretilen kutnu kumaşının tarihi 16’ıncı yüzyılda başlamış, daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda devam etmiş. Ancak, Gaziantepli ustalar kutnu kumaşını kendi yorumlarıyla geliştirmişler.

 

Yöremizde tekstilin geçmişi çok eski. İtalyan profesör Nicolo Marchetti’nin kazı yaptığı, sonra da ‘arkeolojik park’a dönüştürdüğü İslahiye yakınlarındaki Prehistorik yerleşimlerden Taşlıgeçit’te ele geçirilen “dokuma tezgâh ağırlığı” o dönemlerde (MÖ 1500, yani 3500 sene önce) dokumacılığın varlığını, dokuma tezgahının kullanıldığını kanıtlıyor. Dokuma tezgah ağırlıkları aynı zamanda hangi tip tezgahın kullanıldığının anlaşılmasını da sağlıyor.

 

İkram da olağanüstüydü…

Özel olarak yapılmış küçücük muskalar, sucuk, kavrulmuşu ayrı kuş boku fıstık, fıstıklı kurabiye, fıstıklı krokan…

Zeugma’yla ilgili bildiklerimiz var. Zeugmalılar fıstığı çok severlerdi. Popüler bir yiyecekti. Fırat nehrine bakan agorada çeşitli içkilerle birlikte tüketilirmiş. Bir başka bilgi de, yerli halk İtalyan generallere hediye olarak taze fıstık götürürlermiş.

O zamanda üzüm bağlarının da varlığını biliyoruz. Bir yerde okumadım, duymadım da, benim yorumum; fıstık var, şıra var, Zeugmalılar neden muska, sucuk, katmer yapmış olmasınlar ki!..

Fıstık ağırlıklı ikramın kim tarafından hazırlandığını soramadım. Ancak, Orkide’den başkası olamazdı diye de  düşündüm.

 

Kutnu kitapçığında şu değerli bilgi de yer alıyor:
Bugün, kutnu kumaşının yeniden doğuşunu müjdeliyoruz. Çeyiz sandıklarından çıkarılıp hayata yeniden katılışının ilk adımını kutluyoruz. Kutnu kumaşını yerelden, ulusala; ulusaldan evrensele taşıma amacıyla çıktığımız bu yolda, desteğini ve emeğini bizimle paylaşmaktan çekinmeyen insanların inancıyla yolumuz aydınlanıyor. Tasarım dünyasında kutnu kumaşının marka değeri taşıyan bir konuma gelmesi için sarf edeceğimiz çaba, Gaziantep’in kadim kültürel hazinesine armağanımızdır.

 

Yakın bir arkadaşım bana, “Adil (Konukoğlu) Bey bu kutnuya, iyi bildiğim için söylüyorum, neredeyse bir servet harcadı” dedi. Kutnu kitapçığından aktardığım, “Gaziantep’in kadim kültürel hazinesine armağanımızdır…” cümlesi bu gerçeği doğruluyor.

 

Defilenin sahibi Bakan Başkan Şahin ile Jülide Hanım’ın başkanlığını yaptığı kutnu tanıtım grubu. Iconova ise ana sponsor. Garipsedim! Acaba Iconova’nın ortaklık kompozisyonunda bir değişiklik mi oldu?

Bir de, davetiyelerin çok hoşuma gittiğini belirtmeliyim. Kutnu kumaşından yapılmış, çok zarif davetiyeler gönderildi, davetlilere.

Adil Bey’e geçen sene basılması düşünülen bir kitap kapağı için özel bir tasarım sunmuştum. O da davetiye gibi kutnu kumaşla bezenmişti. Benzerlik hoşuma gitti.

 

Gözlerim hep marka gazetecileri aradı ama görmedim. Yanılıyor da olabilirim. Böylesine olağanüstü faaliyetleri, gösterileri, aktiviteleri yansıtmaları için marka gazetecilerin davet edilmesi, tanıtım amacımızı destekler, hedefe ulaşmamızı kolaylaştırır.

Gaziantep’in geleceğinde  kutnu mutlaka olacak…