Doğru Söz

Hani derlerya ‘doğru söze ne derler’ ? Bunun cevabının bence olamadığını düşünmekteyim. Kim doğru söz söylese, bir kenara çekilip düşünürüz. Bu sözü kim söyledi. İlk araştırdığımız konu:  Sözü Kimin Söylediği. Nerede söylendiğinin  hiç de önemi harbiyesi olmaz. Toplarsınız muhtarları etrafınıza, zaten bir çoğunun tahsili ve görüşlerinde yelpaze, ve dünya görüşü  yoktur.

Marmara Üniversitesine bile gitmiş muhtar yok denecek kadar azdır. Olsa bile görüşlerindeki sabitliğin artması, Beştepeden alacağı yolluğun miktarına bağlıdır. Hiç araştırma yapmadan körü körüne bir kişinin görüşlerini benimsemek, o toplumu çok kısa zamanda yozlaştırır. Daha ilk okullardan başlayarak araştırmacı, sorgulayıcı, hatta birden fazla kaynak araştırması yaparak en doğru açıklamayı bulmak, bir erdemdir.

‘’ Timeo Hominem Unius Libri ‘’ bu 13 yüzyılda ilahiyatcı bir düşünürün önemli bir sözüdür. Tek kitaplı insandan çekinirim gibi bir anlama geldiği söylenir. Skolastik felsefede eserler vermiş Saint Thomas Aquinas’ın kullandığı bu cümle, bağnazlık konusunda çok önemli bir tespittir. Bir konuya körü körüne, araştırma yapmadan inanmak, yaşadığımız coğrafyanın bir hastalığı olsa gerek. Çünki halk cahil. Yönetenlerde halkın cahil kalmasını isterler , çünki halk doğruyu öğrenmeye başladığı zaman sorgular. Bu nedenle kızların başlarını kapatmak ilk yaptırımdır.

Parayla veya bir başka şekilde kadınların başlarını örterseniz, psikolojik bir baskı ile ne denirse onu yaparlar. Okumayan, hatta yazmayan bir toplumuz. Yazmak için önce okumak gerekli. Yazmak için araştırma yapmak gerekir. Eğer bunlar yoksa, eğer bir imamın dediğine körü körüne inanırsanız, toplumun gelişmesi mümkün değildir.

Geçtiğimiz günlerde ekranlarda izlediğim bir konuşmada konuşmacı, ‘’ Nereye geldiğiniz önemli değil, oraya sizi kimin getirdiği önemli, ‘’ diye gönderilen bir cümleye hayret ettim. Bir başka ekranda ise, aynı saatlerde iktidar partisinin başında olan mütedeyyin kişi ise, ‘’ne kadar başarılı bir dönem geçirmekteyiz’’  diye topluma kendisini anlatmaktaydı. Bir yönetici başarılı bir dönemde görevi bırakması ne kadar samimi ise , Beştepenin konuyu izah etmesi o kadar gerçekci olmakta.

Halk susmakta, yurdum insanı konuşmamakta, bu neden diye düşünürüm. Mevlevi hanelerde sıklıkla söylenen Mevlana’nın söylediği rivayet olunan bir sözü vardır, bilmem hatırlarmısınız : Suskunluğum asaletimdendir, her lafa verilecek bir cevabım mutlak vardır. Lakin bir lafa bakarım lafmı diye, Birde söyleyene bakarım adammı diye,  bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Metin Atamer