Sanko Üniversitesi 3 yaşında…

YAYINLAMA: 22 Kasım 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 22 Kasım 2016 / 20.00

Sanko Üniversitesi’nin 3’üncü akademik yılı için nezih ve sade bir tören yapıldı.

Rektör Ahmet Sınav üniversite ile ilgili gelişmeleri anlatırken öğrenci sayısının bine ulaştığını duyunca sevindim. Çok hızlı gelişiyorlar. Kapatılan üniversitelerden gelenlerle öğrenci sayısı biraz planlarının dışına çıkmış ama sorunsuz olarak adaptasyonu gerçekleştirmişler.

Genelde tıp fakültesi kurulduktan sonra önemli bir gereksinim olan hastane derdine düşülür. Burada ender görüler bir şey oldu, önce Türkiye’nin en büyük özel hastanesi tesis edildi, sonra tıp eğitimine başlandı.

Öğrenciler her türlü teknolojiden yararlanıyorlar.

Ben de yeni öğrendim. Eğitimde similatörlerden faydalanan öğrenciler, bizzat tatbik ederek öğreniyorlar.

Yani, Bizzat Konukoğlu’nun anlatımıyla, öğrenci hastaya yanlış iğne tatbik ediyor, hasta ölüyor, sonra diriltiyorlar ve öğrenci bu kez doğrusunu yapıyor. Harika bir şey.

Kardiyolog bir akademisyen, öğrencilerin eskiden kan almasını öğrenmeleri ile şimdi similatörler aracılığıyla öğrendikleri arasında çok fark oluyor haliyle, dedi.

 

Hep keyifli olmasına alıştığımız Mütevelli Heyet Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, bu kez sanki biraz buruktu! Tematik üniversitenin yaşatılmasındaki zorluklara da değinirken, başarılan işten büyük gurur duyduğu, isabetli yatırımda bulunduğu her halinden belliydi.  Kendi söylemedi ama Bakan Mehmet Şimşek, konuşması sırasında  Konukoğlu ailesine tekrar tekrar teşekkür ederken, şimdiye kadar eğitime harcanan paranın 80-90 milyon lira olduğunu söyledi.

Bilmem belirtmeye gerek var mı, bu asla geri dönmeyecek, her sene üzerine yeni harcamalarla artan miktarda eğitime Konukoğlu ailesinin sağladığı katkı olarak anılacaktır.

 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gerçekten çok hoş, mütevazı, beyefendi bir insan. Konuşması yumuşak, iddiasız ve sunumu ilgi ile izlendi.

Dünya ekonomisini anlatarak bol örnekler verdi ve sözü Türkiye ekonomisine getirerek gelecek için öngörülerini paylaştı.

Bakan Şimşek’in güncel ekonomik durumumuz için söyledikleri, çoğu ticaret erbabı ve sanayici olan davetliler tarafından gülümsemeyle karşılandı.

Ekonomi, rakamlarla dans sanatıdır” diye bir söz var ya, işte Bakan Şimşek dün usta bir sanatçı olduğunu bizi biraz güldürse de inandırdı!

 

Sağımda, solumda oturan işadamları, sunum da uzayınca iyice abondone oldular!

Şimşek’in ağzından sorunsuz ve neredeyse müreffeh bir Türkiye izlenimi aldık. İnsan şaşırıyor, Şimşek’in anlattığı ülke Türkiye ise biz nerede yaşıyoruz?

Şimşek’in anlattığı ve akılda kalan iki önemli noktaya değinmek istiyorum.

Birincisi, eğitime bütçeden ayrılan pay yüzde 20’yi buluyormuş. Diğer bir ifade ile verdiğimiz vergilerin ise yüzde 25’i eğitime gidiyormuş. Bu harika.

Ancak, bizzat kendisinin de ifadesi ile eğitimde arzulanan ve  hedeflenen kaliteye henüz uzak olduğumuz. Bunu nasıl halledeceğiz, bence asıl sorun da burada. Türkiye’nin en iyi okullarındaki düzeni bozup, şaşkınlık yaratan öğretmen atamalarıyla değil herhalde!..

 

Diğeri, gelir dağılımdaki bozukluk, adaletsizlik meğerse bizim ülkemizde, diğer, hem de gelişmiş ülkelere göre daha iyi bir seviyedeymiş.

Bunu öğrenmemiz de iyi oldu! Demek ki bizim bildiğimiz yanlışmış, farkında değilmişiz!

İçinde yaşadığımız krizin geçiyor olduğunu, bundan daha kötüsü olamayacağını duymak ta bütün dinleyenleri mest etti.

Gerçi, Selin Sayek Böke, önceki gün Türkiye ekonomisini değerlendirirken, "kriz" uyarısında bulunarak, "Bu ne 1994'e ne de 2001'e benzemiyor" diye konuştu ama olsun!..

 

Bakan Şimşek bizi iyimser yapmak istiyor ama doların durumu, işsizlik, aşırı borçluluk, FETÖ ve gelecek korkusu insanların psikolojini bozdu!

 

Bu ülke için yapılabilecek en iyi, en hayırlı şey eğitime yatırımdır. Eğitime yatırım, para kazanmayan ama manevi kazancı tarifsiz, engin bir duygudur.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Konukoğlu ailesine, konuşması içinde birkaç kez teşekkürünü tekrar etti. Çok da doğru yaptı.

 

Sanko Üniversitesi 3 yaşında…