Tesadüfler! Mi?

YAYINLAMA: 06 Aralık 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 06 Aralık 2016 / 20.00

Suriye savaşından kim karlı çıktı?

Suriye, Muhalifler, IŞİD, ABD, Türkiye, İran, Rusya…

Hangisi?

Düşünmeye bile gerek var mı? Tabii ki, Rusya.

Amerika’nın seçim dönemine girmesi, Başkan’ın ‘Topal ördek’ olarak algılanmasıyla kararsız bir sürecin avantajlarından yararlanan Rusya, bölgeye kalıcı yerleşti.

 

Şimdi Esad, Rusya’nın desteği ile Şii milislerle Halep’in doğusundaki muhaliflerine kan banyosu yaptırıyor.

Dün Almanya, Essen’de parti delegelerinin yüzde 89.5 oyuyla tekrar CDU Başkanı seçilen Şansölye Merkel, yaptığı konuşmada Suriye’deki kanlı savaş için, “Alçaklık! Acımasız bir iç savaş sürüyor. İslami terörizme karşı ortak bir mücadele gereklidir” dedi.

 

Herkes konuşuyor, bölgede hakim duruma gelen Rusya malı götürüyor!

 

Bu bir tesadüf müdür?

 

Başbakan Binali Yıldırım’ın, resmi temaslarda bulunmak üzere Rusya’ya giderken ekibinde Doğan Medya Grubu eski Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın da yer alması kafaları karıştırdı.

Gerçi, Yalçındağ’ın, Rusya'nın lider arama motoru Yandex Türkiye’nin CEO’luğunu yürüttüğü açıklandı ama yine de anlamlı bulundu!

 

Mehmet Ali Yalçındağ, son olarak ABD’nin yeni Başkanı Trump’la gündeme gelmişti. Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Aydın Doğan’ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ’ın övgülerini iletmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefonda görüşen ABD’nin 45. Başkanı Donald Trump’ın, ‘yakın arkadaşı’ olarak nitelendirdiği Mehmet Ali Yalçındağ için “Sizin büyük bir hayranınız” ifadelerini kullanmıştı.

 

Bu bir tesadüf müdür?

 

 

 

Bu silahların hepsi Ortadoğu’ya satılıyor

 

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) 2015 yılı raporuna göre, dünyada silah satışları arka arkaya beşinci yılda da azalma gösterirken Batı Avrupalı silah şirketleri cirolarını artırdı. Dünya silah pazarında liderlik ise açık ara farkla hala Amerika’da.

 

Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre; dünyanın en büyük 100 silah ve askeri hizmet şirketi arasında yapılan araştırmaya göre silah ticaretinde geçen yıl toplam ciro 370 milyar 700 milyon dolar.

 

Silah satışlarından elde edilen cironun üçte ikisi olan yaklaşık 209 milyar 700 milyon dolar Amerikan şirketlerine ait. En büyük payın sahibi de sektörün bir numarası Lockheed Martin!

 

ABD silah satışları yüzde 3 oranında gerilerken, Batı Avrupa ülkelerinin silah satışları artarak 95,7 milyar dolara ulaştı.

Fransız şirketleri Aude Fleurant, Dassault Aviation Group cirolarında yüzde 70'lik bir artış yakalarken, Alman silah firmalarının toplam ciro artışı da rapora yüzde 7,4 olarak yansıdı.

 

Rus firmalarının satışlarında da yüzde 6,2 oranında artış kaydedildi. Ancak, rapora göre bu artışta başta kendi ülkelerinde artan talebin karşılanması rol oynadı.

SIPRI'nin silah cirosu en yüksek olan ilk 100 şirket listesinde iki de Türk firması var. ASELSAN listenin 82'nci sırasında yer alırken ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) listenin 91'inci sırasında. ASELSAN silah satışlarından elde ettiği ciroyu 979 milyon dolardan 1 milyar dolara çıkartırken, TUSAŞ 736 milyon dolardan 890 milyon dolara yükseltti.

 

Bu silahların hepsi Ortadoğu’ya satılıyor.

 

Bu bir tesadüf müdür?

 

 

Düğün sahiplerinin güzel tavrı…

 

Hafta sonunda sevdiğim bir arkadaşımın oğlunun 5 yıldızlı bir otelde düğünü vardı.

Hoşlanmadığı için ismini vermiyorum. Ancak, düğündeki üç oluşuma dikkat çekmek istiyorum.

 

Düğünde protokol masası yoktu. Davet sahipleri herkese eşit davrandılar.

Nikahı belediye başkanı değil, nikah memuru kıydı.

İki şahit vardı; birisi kız tarafının, diğeri oğlan tarafının.

 

Düğünden iki gün sonra aradaşımın kızı Google’dan bulduğu bir yazıyı babasına gösteriyor. Rahmi Koç, “Düğünlerde nikahın mutlaka nikah memuru tarafından kıyılması gereklidir. Şahit sayısının da son yıllarda olduğu gibi beş-on kişi değil, iki kişiden olması doğru bir gelenektir” diyor.

 

Bu davranışın diğer ailelere de örnek olmasını diliyorum.

 

 

 

 

 

 

 

Tesadüfler! Mi?