Şahinbey ile Şehitkamil belediyelerinin bütçeleri bir garip!..

YAYINLAMA: 28 Aralık 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 28 Aralık 2016 / 20.00

İlçe belediyelerinin bütçeleri hiç dikkatinizi çekti mi?

Bir gariplik var.

Şehitkamil’in bütçe geliri 375 milyon lira.

Şahinbey’in bütçe geliri 820 milyon lira. Şehitkamil’in 2.5misli!

Şahinbey, denk bütçe yapmış; gideri de 820 milyon lira.

Şehitkamil’in gideri, gelirinden fazla olduğu için 75 milyon lira borçlanacak!

 

İki ilçeyi Gaziantep’te kime sorsanız, Şehitkamil çok daha zengin, Şahinbey’i 3’e, 4’e katlar derler.

Ama öyle değil!

Tahmazoğlu, petrol buldu da, çaktırmadan kuyulardan satıyor mu acaba? İnsan sormadan edemiyor.

 

İktisatta, yönetimde, politikada ‘mismanagement’ denen, ünivesitelerde ders olarak okutulan çok önemli bir kavram var. Türkçeye ‘kötü yönetim, yanlış yönetim, yönetim zafiyeti, sui idare’ olarak çevrilebilir. Ancak, içeriği daha sofistike.

 

Amerika’da çeşitli üniversitelerin internet sitelerine girerek, ‘mismanagement’i nasıl yorumladıklarına baktım.

Rastgele şöyle başlıklar var: (Bunlar ders olarak okutuluyor)

Yetkisizlik tanımı, Yetersiz ve dürüst olamayan yönetim, Fonları yanlış yönetmek, Dikkatsiz veya verimsiz yönetim, Beceriksiz, beceriksizce veya dürüst olmayan yönetme süreci veya uygulaması…

 

Amerika’da hakkında dava açılıp, suçlu bulunan ve mahkum olan halkın oyları ile seçilmiş belediye başkanları var. Hem de azımsanmayacak sayıda!

Suçlamaların bazısı, kanıtlanan yolsuzluklar…

Bir kısmı da ‘mismanagement’tan, yani becerisine, yeteneğine, bilgisine ve sorumluluğuna teslim edilen belediyelerin iyi yönetilememesi, fonların verimli kullanılmaması, vizyon eksikliği, geleceği görememek (onlar kör gözlü başkanlar diyorlar) ve buna benzer iddialarla hakimler mahkumiyet kararları veriyorlar.

 

Bütün bunlar, biliyorum, bizim çok uzağımızda. Bu iddialarla bir belediye başkanı hakkında dava açmanın mümkün olamayacağı da başka bir gerçek.

Ama uygar dünyada bunlar mümkün oluyor.

 

 

 

Hukukçulara ve hukuk okumak isteyenlere küçük bir duyuru!..

 

Bilgisayarlar dünyayı anlama ve yorumlama konusunda kat be kat üstün.

İçinde bulunduğumuz yıl Bilgisayar, dünyanın en iyi “GO PLAY(Damaya benzer, çok zor bir Uzak Doğu oyunu) oyuncusunu yendi.

Bu olay, tahmin edilen tarihten on yıl önce gerçekleşti.

ABD’de genç avukatlar işsiz..Avukatların ilgilendiği çok karmaşık olmayan hukuki konular gerekli öneri veya çözüm yollarını saniyeler içinde ve yüzde 90 doğrulukla ‘IBM Watson’programından alınabiliyor.

 

Aynı işlem avukatlarla yapılırsa doğruluk oranı yüzde 70’den yukarı çıkmıyor..

Eğer Hukuk tahsili yapıyorsanız, IBM Watson programcılarının tavsiyesi, hemen bırakın!..

Yakın gelecekte avukat sayısı bugünkünden yüzde 90 daha az olacak, sadece özel konularda yetişmiş olanlar kalacak..

 

Önemli bir Amerikan dergisinde okuduklarımı tercüme ettim, o kadar.

Yarın, bunun gibi başı dertte (!) olan başka mesleklere  değineceğim.

 

 

Vatan ve arkadaş mefhumları üzerine...

Savaşın en kanlı günlerinden biriydi.

Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperden çıkaramayacağı bir ateş altındaydılar.

Asker teğmenine koştu hemen:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
'Delirdin mi?' der gibi baktı teğmen...

- Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!

Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.
- Peki, dene bakalım!

Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtladığı gibi sipere getirdi, birlikte yuvarlandılar.

Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü:

- Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş...

- Değdi Komutanım, değdi! dedi asker.
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...

- Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...
Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
'Geleceğini biliyordum!'

 

Sevdiğim bir arkadaşım yolladı. Daha önce okumuştum, biliyordum. Ama belki okumayanlar vardır diye paylaşmak istedim.

 

 

 

 

 

 

Şahinbey ile Şehitkamil belediyelerinin bütçeleri bir garip!..