Kamu Araştırması

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hangi konuda kamu araştırması yapılması gerekir biliyormusunuz? Yahut başka bir yönden soruyu sorayım;
kamu araştırması için fikirlerine başvurulacak insanların eğitim düzeyi nasıl olmalı?
Kime hangi soruyu sorarsanız doğru cevap alacağınızı ümit edersiniz?

Yani sorunun bile soruluş şeklinde, cevaba has bir küçük ittirme olduğunda, cevabı istediğiniz şekilde alırsınız. Kamuoyuyoklaması yerine, kamu oyu yaratırsınız.
Bütün bu araştırma kurumları, bir kişiye bağlı veya bir kuruma bağlı ister özel ister kamusal olsun, araştırmayı ve neticesini kendileri belirler.Nerede bu soruların sorulacağı, hangi toplum ortamına sorulacağını onlar belirler, çünkü cevabın nasıl olması gerektiğini yaptıranlar isterler.Siz zannedersinizki bu neticelerkamuoyu olarak yayınlanıyor.

Aslında kamuoyu yaratılmasına yönelik bir araştırma, kamu oyunun alt yapısını yapar ve neticede belirlenen şekilde tezahureder. Kamuoyu denilince zannedersinizki toplumun her kesiminden insanlara sorulan bir soru ve neticesi olarak verilen cevaplardan bir sonuç çıkarırsınız.Zaten sorulan sorularla halkı istediğiniz biçimde şekillendirebilme imkanınız bulunmakta. Bu nedenle ne araştırma şirketleri, ne anket yapan şirketler doğruları topluma anlatacak sorulardan çok uzaktadırlar. Yalnız bir tek gayeye hizmet eder bu araştırma şirketleri; o da kamuoyu yaratılmasını amaçlar.

Her partinin bir veya birkaç toplum fikri oluşturma şirketi vardır.Bu şirketlere inanılmaz paralar ödenir.Her ilde, her ilçede insanlar ellerinde bir klasöre bağlı bir kağıttaki soru dizisini halka sormaya başlar. Bilhassa alış veriş merkezlerinde, bazı kalabalık caddelerde, gözlerine kestirdikleri insanlara bir dizi sorular sorarlar. Hani bir trende, bir otobüste, veya bir trafik işaretinde kırmızı ışığı bekleyen özel bir oto sürücünün fikri sorulmaz. Çünkü halk onlar değildir.

Anket yapan kişiler üniversitelerin içine alınmazlar, çünkü ne idüğü belirsiz insanların bu mekanlara araştırma için girmesine rektörler karşıdır.Toplumun problemlerine öğrencilerin dahil olmasını istemezler, hatta bir konuya karşı çıktıklarında göz altına alınıp, öğrenci haklarını kaybetmekten korkarlar.Ülkenin geleceği olan genç neslin memleket meselelerine karışmasını, ülke idaresi istemez.Öğrenci hareketi olarak adlandırılır ve bu nedenle ne SerVekil, nede Cumhur bu itiraza muhabbetle bakmaz.

Geçtiğimiz günlerde topluma sorulan sorulardan birisini, bir anket firmasının yöneticisinin ağzından dinledim ve hayretler içinde kaldım:

Anket Sorusu :Daha istikrarlı bir yönetim için başkanlık sistemine geçilmesini düşünüyormusunuz?
Köylü Mehmet ağam, yoldaki simitçi, çarşıdaki alış veriş yapmaya çalışan bir emekli öğretmen velhasıl benim yurdum insanına siz diyorsunuz ki:
Bu yönetim istikrarlı bir yönetim, daha iyi bir yönetim için Başkanlığa geçilmesini onaylayın.Bizden iyi bilenler bu konuyu geliştirmişler, eh bizde evet diyelim demeye getirmektesiniz bu halkı. Aklımızla alay etmeye çalışmaktasınız.

Şu soruyu sormayacağım:
HalkAptalmı?diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Kamu Araştırması