Onlar tepişiyor, bari zararı biz görmesek!

YAYINLAMA: 12 Nisan 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 12 Nisan 2018 / 20.00

"Hazırlan Rusya, söz veriyorum, füzeler geliyor; çok güzel, hepsi yeni ve akıllı füzeler. Kendi halkını öldüren ve bundan zevk alan bir hayvanla ortak olmamalısın!"
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki kimyasal saldırı sonrası artan Rusya gerginliğine ilişkin olarak kelimesi kelimesine aynen böyle dedi!
Dün bu yazının yazıldığı saatte henüz füzeler yerini bulmamıştı!
Ama öyle anlaşılıyor ki Amerika, Suriye’yi kesinlikle vuracak.

Ruslar’ın iddiası ise şu:
O füzeleri yolda karşılarız, imha ederiz, bir işe yaramaz!
Çok ama çok ilginç…
Merakım, hangisinin teknolojisi daha üstün, bekleyelim, göreceğiz.
Ruslar bu kadar iddialı ve emin konuştuklarına göre bir bildikleri var. Hem görelim bakalım, bu füze konusunda kim daha iyi!
Amerika’nın füzesi havada berhava olursa, Trump bence dünyaya rezil olacak!
Yok eğer, Esad’a haddini bildirirse bu sefer Putin ne diyecek, söylediklerini yalayacak mı? Bütün dünyaya mahçup olacak.

Şimdi buraya kadar iyi…
Daha doğrusu, iyi değil de, bizim dışımızda gelişen olaylar.
Ama füzeler patladıktan sonra, eğer patlarsa tabii, bizim durum da bayağı yavan olacak! Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!
Ruslardan yana mı olacağız, NATO üyesi olarak Amerika, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin mi yanında olacağız?
Bu nedenle füzelerin patlaması öyle veya böyle bizi zora sokacak!
Biz zaten Esad’ın karşısındayız. Bizim yararımız o ‘hayvan’ın gitmesi!.. Bu da önümüze gelen iyi bir fırsat. Ama Ruslarla da dünya kadar işimiz var.
Bekir Bozdağ, bütün bunlara karışın, “Biz haktan, doğrudan, mazlumdan yanayız” demekle yetindi.
Bence bunun tercümesi, biz NATO ile birlikte olacağız gibi!..
Öyle olursa onlarla pazarlık gücümüz olağanüstü artabilir!
NATO Genel Sekreteri Türkiye’ye geliyormuş! Herhalde kahve içmeye gelmiyor!

İngiliz gazetesi The Guardian, Suriye'ye yönelik olası bir saldırıda Türkiye'nin Rusya'nın mı yoksa ABD'nin mi tarafında olacağını inceledi. Gazetenin dış politika yazarı Simon Tisdall, “Türkiye’nin Rusya ile her zamankinden yakın olan ilişkileri ABD’yi Suriye’de kilit bir müttefikten mahrum bırakıyor” başlıklı bir makale kaleme aldı.

Bu önemli makalenin tercümesi özetle şöyle:
Suriye semalarında Rusya ile askeri bir karşılaşma ihtimali artarken ABD, Fransa ve İngiltere gibi Avrupalı ortaklarından desteğe güveniyor. Fakat Suriye’nin kuzey sınırındaki stratejik pozisyonuna ve Beşar Esad rejimine muhalefetine rağmen, kilit önemdeki bölgesel bir müttefikten, yani Türkiye’den gelecek yardım daha belirsiz.

Türkiye’nin ABD liderliğindeki Irak işgaline destek vermeyi reddettiği 2003’ü andıran bir durum söz konusu. Türkiye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Rusya’yla yakın ilişkiler geliştirirken, ‘Türkiye’nin kimin tarafında olduğu’ sorusu Washington’daki politika belirleyicilerin aklını giderek daha fazla kurcalayan bir soru.
Türkiye bir NATO müttefiki olmasına rağmen Moskova’yla artan savunma işbirliği, son model S-400 füzeleri almak yönünde yakın zamanda yapılan 2 milyar dolarlık bir anlaşmayı da kapsıyor. Aynı zamanda, ABD’yle askeri işbirliği de gerilemiş durumda
.”

Eeee, ne ekersen onu biçersin!

Onlar tepişiyor, bari zararı biz görmesek!