Baklavayla oklava!..

YAYINLAMA: 04 Şubat 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 04 Şubat 2019 / 20.00

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “Var git işine Sayın Kılıçdaroğlu, incir ağacından oklava, darı unundan baklava, senden de bir halt olmaz, olamaz! şeklindeki herkesi güldüren sözlerinin Gaziantep’in tarihi bir değerinden alınmış olması beni ayrıca ilgilendirdi.

 

"Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz” Atasözünün kaynakçası; Dilci, şair, halkbilimi araştırmacısı, hukukçu, milletvekili, siyasetçi (D.1898-Ö1993) , Ömer Asım Aksoy’un “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2” adlı eserinden alınmıştır.

Kötü malzeme ile güzel bir iş meydana getirilemez. Yeteneksiz kişiler, büyük sorumlulukların gerektirdiği çabayı gösteremezler’ anlamındadır.

 

Antep’in en ünlü ve verimli ürünü baklavayla yakından ilgili olduğu için darı unu da oklava da bizi yakından ilgilendirir!

Aslında bunu büyük ve unutulmaz Cevat Usta’nın oğlu, Ömer Güllü’ye sormak gerekir!

Darı unu çabuk ufalanıp dağıldığı için baklavalık ince yufka açılamaz.

Keza incir ağacı da oklavanın olması gerektiği sertlikte bir yapıya sahip değildir. Ayrıca, incir ağacı ,kısa aralıklarla daima budak verir ve oklava olacak uzunlukta dalı bulunmaz. Bulunsa da çok gevrektir, oklava yapımına dayanmaz.

 

Bahçeli’nin gülümseten diğer sözlerini de hatırlamadan edemedim:

"Sizi tuz gölüne de atsak yine aklanamazsınız"

“Tekeden süt sağılmaz, Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz!”

 

 

 

 

 

 

Tarihin en etkileyici konuşması

 

Etkileyici konuşmak çok kıymetli bir beceri. Birçok insan bu konuda kendini geliştirmek için çaba gösteriyor. İyi yapabildiğin zaman da bu beceri, birçok kapıyı açıyor önünde.

Peki etkileyici konuşma nedir? Bize bir konuşmanın çok başarılı olduğunu düşündüren nedir?

 

Birçok boyutu var etkili bir konuşmanın; ses tonu, tonlama, telaffuz, konuşmanın içeriği, vücut dili, jestler, dinleyicinin ilgisini canlı tutmak için kullanılan teknikler, vb.

 

Tarihteki en etkileyici konuşmalardan birisi olarak, birçok kaynak Julius Ceasar’ın ölümünden sonra Marcus Antonius’un yaptığı konuşmadan bahsediyor. Tarihte yaşanmış olmasının yanı sıra şöhretini daha çok W.Shakespeare’in “Julius Ceasar” eserinde yer alan tirada borçlu gibi görünüyor.

 

Hikaye kısaca şöyle;

M.Ö.49 – M.Ö.44 yılları arasında hüküm süren Julius Caesar, Roma Cumhuriyeti’nin egemenlik alanını genişletti. Ama askeri başarılarının sonrasında uygulamaya koyduğu reformlarla Cumhuriyeti bir diktatörlüğe çevirmeye başladı. Bu durum da

Cumhuriyet senatosunda ciddi endişeler oluşturdu ve

kendisine düşman bir kesim yarattı.

 

Kendilerine “Liberatores-Özgürlükçüler” diyen bu grup, Sezar’a bir suikast planladı. Çok sayıda senatörün katıldığı bir girişimle Sezar, Servilius Casca tarafından boğazı kesilerek ve düşmanı olan başka onlarca senatör tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü.

Yeri gelmişken, hepimizin aklına yerleşmiş şu meşhur lafa değinmeden olmaz!

Sen de mi Brütüs!”

 

Shakespeare, “Julius Ceasar” eserinde,  Sezar’ın kendisini bıçaklayanlar arasında metresinin oğlu olan Brütüs’ü görünce yaşadığı hayal kırıklığını ifade edebilmek için bu ifadeye yer vermiş. 

Sezar öldürüldükten hemen sonra Brütüs, son dönemdeki diktatörlüğe giden reformları nedeniyle Sezar’ı sevmeyen halka hitap eder.

Sezar’ın öldürülmesinin Cumhuriyet için ne kadar hayırlı bir iş olduğunu anlatır.

Brütüs’ten sonra ise, Sezar’ın dostu olan subay Marcus Antonius bir konuşma yapmak için Brütüs’ten izin alır.

Ve tarihin en etkileyici konuşmalarından biri olarak gösterilen konuşmasını yapar. Shakespeare’in yazdığı haliyle konuşma şöyle;

 

Dostlar, Romalılar, yurttaşlar, dinleyin;

ben Sezar’ı gömmeye geldim, övmeye değil. İnsanın ettiği kötülük yaşar ardından, iyilikleriyse toprağa girer

kemikleriyle. 

Bırakın, öyle olsun Sezar için de! Soylu Brütüs muhteris dedi Sezar için! Öyle idiyse, ağır bir suç bu ve Sezar bütün ağırlığıyla ödedi suçunu.

 

Burada Brütüs ve ötekilerinin izniyle, çünkü Brütüs şerefli bir insandır, ötekiler de öyle, hep şerefli insanlardır.

Konuşmaya geldim Sezar’ın cenazesinde; dostumdu, vefalı ve dürüsttü bana karşı!

Ama Brütüs muhterisdi diyor! Brütüs şerefli bir insandır. Sezar nice esirler getirdi Roma’ya. Fidyeleriyle devlet hazineleri doldu.  Bundan ötürü mü muhteris göründü Sezar?

Fakirler ağlayınca gözleri yaşarırdı! Bir muhteris daha katı yürekli olsa gerek, ama Brütüs muhterisdi diyor!

Brütüs’se şerefli bir insandır. Geçen bayram hepiniz gördünüz, krallık tacını üç kez sundum ona. Üçünde de almadı! İhtiras denir mi buna?

Ama Brütüs muhterisdi, diyor! Brütüs’se şerefli bir insandır, şüphesiz.

 

Ben Brütüs’a karşı konuşmuyorum, hayır! Bildiğim kadarını söylüyorum yalnız.

Hep sevdiniz onu bir zamanlar, boşuna da değildi, elbet sevginiz;

Sonra ne oldu da yanmıyorsunuz ölümüne! Ey düşünce, yırtıcı hayvanlar arasına kaçmışsın; insanlar yitirmiş akıllarını… Bağışlayın beni; yüreğim şurada şimdi, Sezar’ın tabutunda! Konuşamam dönünceye kadar bana…

 

Bu konuşmayla Marcus, halkın Sezar’a olan tepkisini önce yumuşatıp, suikastı düzenleyenler hakkında hiç kötü bir şey söylemeden, halkın kafasında soru işaretleri oluşmasını sağlıyor.

Konuşmanın devamında, Sezar’ın bir vasiyeti olduğundan bahsediyor. Ama vasiyeti okumak konusunda tereddüt eder gibi yaparak, halkın merakını iyice yükseltiyor. En sonunda, Sezar’ın vasiyetini okuyor halka ve Sezar’ın mal varlığı halka bağışladığını duyuruyor.

 

Böylece, konuşma öncesinde Sezar’a karşı bir duruş sergileyen halk, bu konuşmadan etkileniyor ve sonrasında tamamen Sezar’ı destekleyen bir ruh haline girip, suikastı düzenleyen senatörlerin peşine düşüyor.

 

Antonius’un yaptığı bu tarihin en etkileyici konuşması Roma İmparatorluğu’nun tarihine yön vermiştir.

Bu konuşma sinemada da kendine özel bir yer bulmuş .

Julius Ceasar’ defalarca sinema filmi çekilerek beyaz perdeye aktarılmış. Başarılı oyuncular Antonius’un bu konuşma sahnesini nasıl canlandırmış, benim gibi merak edip izlemek isterseniz:

Julius Caesar-1953 (Marlon Brando)*

Julius Caesar-1970 (Charlton Heston)

Baklavayla oklava!..