Kaşığın ne işe yaradığını bir de bizden dinleyin...

YAYINLAMA: 11 Ekim 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 11 Ekim 2019 / 20.00

Bir arkadaşımdan aldığım mail...

Geçen hafta bir akşam arkadaşlarla yemeğe gittik. Lokantada siparişimizi alan garsonun gömlek cebinde bir kaşık taşıdığını fark ettim. Önce biraz garip geldi ama fazla dikkat etmedim. Daha sonra, masaya su ve çatal, kaşık getiren kominin de cebinde bir kaşık taşıdığını gördüm. Salona baktığımda tüm garsonların birer kaşık taşıdığını anladım. Siparişlerimizi almaya gelen garsona:
Neden kaşık? diye sordum.
Şöyle anlatayım diyerek söze başladı.


Lokantanın sahipleri McKinsey Danışmanlık’tan yapığımız işlerle ilgili danışmanlık aldılar. Aylar süren istatistiksel analizlerden sonra müşterilerin kaşıklarını, çatal ve bıçaklara oranla yüzde 74 daha sık düşürdüğüne karar verdiler. Bu durumda masa başına saatte düşen kaşık adedinin üç olduğunu gördüler. Garsonlarımızın bu duruma karşı hazırlıklı olmalarıyla, mutfağa gidip gelmelerden yapacağımız tasarruf vardiya başına saatte bir buçuk adam ediyor.


Konuşmamız bittiğinde arka masadan metalik bir ses duydum. O anda garson yere düşen kaşık yerine cebindekini koyarken, “Bir dahaki mutfağa gidişimde yeni bir kaşık alacağım, böylece fazladan mutfağa gidip gelmeme gerek kalmıyor” dedi.

Etkilenmiştim.

 

Garson masadaki diğer siparişlerle ilgilenirken ben de çevremi incelemeye koyuldum. Bu sefer, dikkatimi başka bir şey çekti. Garsonların tümünün fermuarlarından dışarı incecik ipler sarkıyordu.  Merakıma yenik düşüp garson uzaklaşmadan sordum:

 

Özür dilerim, şuradan sallanan ip ne işinize yarıyor?” söyler misiniz?

“Herkes sizin gibi iyi bir gözlemci değil. Bu bahsettiğim danışmanlık firması tuvaletlerde de zaman kazanabileceğimizi keşfetti.”
Nasıl yani?
“Bakın” diye devam etti:

İpin ucunu ...şeyimize... bağladığımız zaman pisuar önünde elimizi değdirmeden dışarı çekebiliyoruz, böylece elimizi yıkamaya gerek kalmadığı için tuvalette harcadığımız süreyi yüzde 76 oranında azaltmış oluyoruz. 
“Tamam, mantıklı... Ama bu ip dışarı çıkmasına yardımcı oluyor da, geriye nasıl sokuyorsunuz?”
Şey...” diye fısıldadı, sesini iyice alçaltarak:
Başkalarını bilmiyorum; ama ben kaşığı kullanıyorum...

 


 

Cinayetin üzerinden tam bir yıl geçti ama…

 

İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda geçen yıl öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın oğlu Salah Kaşıkçı, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Sevgili babamı kaybetmemizin üzerinden bir yıl geçti. Daha önce de söylediğim gibi Suudi Arabistan yargısının adaleti sağlayacağına ve bu korkunç suçun faillerini cezalandıracağına inancım sonsuz. Ben de babam gibi vatana ve onun yöneticilerine sadık kalacağım” dedi.

 

Ah be evladım!

Böyle demeye devam edersen yüz sene de geçse hiçbir şey elde edemezsin!

 

Suudi gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018’de gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından Haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’yı kasten öldürmekten sorumlu tutulmuştu.

 

Cemal Kaşıkçı’yı anma etkinliğine, nişanlısı Hatice Cengiz, Nobel ödüllü aktivist Tawakkol Karman, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Andrew Gardner, Mısırlı siyasetçi Eymen Nur, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, DAWN Kurucusu Nihad Awad, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, insan hakları aktivisti Mohamed Soltan ve El Şark Forumu Başkanı Wadah Khanfar katıldılar.

Anma etkinliğine Amazon’un kurucusu, sahibi, Washington Post’un da sahibi Jeff Bezos da katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Ekim 2018’de, cinayetle ilgili, “Öldürüldüğü ayan beyan ortada da nerede, bu cesedi göstermeniz lazım” diye konuşmuştu.

 

Cinayet günü başkonsolosluğa giriş yapan 15 kişilik infaz ekibinin içinde, yüksek lisans tezini “Kemikten elde edilen DNA analizi” üzerine yapan Suudi İçişleri Bakanlığı Adli Tıp Uzmanı 47 yaşındaki Tabip Yarbay Salah Mohammed A. Tubaigy’in bulunduğuna da dikkat çekilen raporda, bu kişinin çürüyen ve yakılan kemikler üzerinde DNA olup olmadığını bilebilecek uzmanlığa sahip olduğu aktarıldı.

Raporda, bölgede yapılan araştırmalara göre, infaz timinin Kaşıkçı’yı öldürdükten sonra konuta ünlü bir restorandan 32 porsiyon pişmemiş et sipariş ettiği de belirtilirken, “İster istemez akıllara birçok soru daha takılıyor. Tandırda et pişirmek önceden yapılan planların bir parçası mıydı? Elbette bu sorular aydınlatılacak. Araştırmalar henüz sonuçlanmış değil” ifadelerine yer verildi.

 

 

 

İngiltere’nin çok satan gazetesi Daily Mirror, dün birinci sayfasında bizim için şöyle yazdı: Trump, DAEŞ'i yenen Kürtlere ihanet etti!

Kaşığın ne işe yaradığını bir de bizden dinleyin...