Yüz yüze eğitimle yüzleşmek
Bir gece yarısı okulların açılıp, açılmayacağı kararını beklemeye koyulduk. Gece uyuyalım, uyumayalım kaygısı ile eğitim ve bilim emekçileri, meslek hayatlarına yeni bir deneyim daha eklediler.
Eğitimdeki günlük kararlar, artık alışık olduğumuz rutin bir hal almış duruma geldi. Sınavlar, müfredatlar, ders ve kitap içerikleri, seçmeli ders uygulamaları, eğitim sistemindeki tüm değişimler “ansızın” karşımıza çıkabilmektedir.
Daha birkaç hafta önce Milli Eğitim Bakanlığı okulların açılması ile ilgili eylem planını tüm detayları ile kamuoyu ile paylaşmıştı. MEB, tüm hazırlıklarını yaptığını, sınavlar dâhil, yüz yüze eğitime geçişin kademeli olarak; köy okulları, 8 ve 12. Sınıflar dâhil ve okul öncesi sınıflarla eğitime başlayacağını belirtti. Hatta aşılamanın da köy öğretmenlerinden başlanacağı bilgisine hepimiz ulaştık. Tüm veli, öğrenci, öğretmen, servisçi, yayınevleri, kantinciler dâhil hazırlıklarını tamamladılar.
Milli Eğitim Bakanlığı, 1 Mart 2021 günkü kabine toplantısı kararları ile 24 saat içinde yeni bir planlamayı açıkladı. Ve okulların açılması, COVİD 19 haritası ile tarif edildi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, kabine kararlarını şu şekilde açıkladı:
1.Düşük ve orta riskli illerde:
Okul öncesi eğitim kurumları ve özel eğitim okulları, birleştirilmiş sınıflı okulla, köy vb. seyrek nüfuslu yerlerdeki okullar “yüz yüze eğitime tam zamanlı” devam eder.
İlkokul ve ortaokullar 2 gün okullarda seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze, 3 gün uzaktan eğitim alır.
Ortaokul 8. sınıflar ve lise 12. Sınıflar seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitim alacak.
Hazırlık 9, 10, 11. sınıflarda haftada 2 gün seyreltilmiş sınıflarda; destekleme ve yetiştirme kursları yüz yüze eğitime devam eder.
2.Yüksek ve çok yüksek illerde ise:
Okul öncesi eğitim kurumları ve özel eğitim okulları, birleştirilmiş sınıflı okullar ile köy vb. seyrek nüfuslu yerlerdeki okullar tam zamanlı yüz yüze eğitime devam eder.
İlkokullar 2 gün okulda seyreltilmiş yüz yüze, 3 gün de uzaktan eğitim alır.
Ortaokul 5, 6, 7. sınıflar ile lise hazırlık, 9,10,11. sınıflar tam zamanlı uzaktan eğitime devam eder.
Ortaokul 8. Sınıflar ile lise 12.sınıflar seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze eğitim alır.
Destekleme ve yetiştirme kursları yüz yüze eğitime devam eder. Sınavlar seyreltilmiş sınıflarda yapılır.
Bir yıllık PANDEMİ süreci sonunda, bu plansızlığın ve ani kararlaşmaların doğurduğu bir karmaşa yaşanmaktadır. Salgın ile mücadele kapasitesi geliştirilmeden, düşük riskli, kontrollü ve seyreltilmiş bir eğitim ortamı hazırlanmadan okulların açılması, salgın koşullarında eğitim yönetimi ve planlamasının ne denli sağlıksız biçimde yürütüldüğünü ortaya koymaktadır.
Vaka sayılarının artış gösterdiği bu dönemde, kademeli geçiş olmadan yüz yüze eğitime geçilmesi, bir de düğün salonu, kafe vb. yerlerin açık hale getirilmesi ile hastalığın yayılma ve etki boyutlarının artacağı aşikârdır. Şu an vaka sayılarında Türkiye’nin Dünya sıralamasında hala 5.sırada olması ile yüzleşmek zorundayız.
Her şeyden önce eğitimle ilgili MEB ve Kabine kararlarının uyuşmaması, sürekli farklı ve çelişkili kararların alınması, eğitimde var olan belirsizlik, kararsızlık, güvensizlik ve kaosu bir kez daha güncelleştirmiştir. Yeniden tepki ve tartışmaların yükselmesine zemin yaratmıştır.
COVİT 19 sürecinin başlamasından bu yana, eğitim ile ilgili olarak sendika, DKÖ, eğitimciler, veli, öğrencilerin talebi; gerekli hijyen koşulların sağlanması, maske, mesafe ve aşılama hazırlıklarının tamamlanıp, kademeli olarak yüz yüze eğitime geçiş olmuştur. Bilimsel olarak da bu talep doğru yaklaşım olarak görülmektedir. Dünyadaki deneyimlerden de bu durumu daha net görebilmekteyiz.
DSÖ ve TTB gibi bağımsız sağlık kuruluşlarının öneri ve verilerinin esas alınmadan, eğitim paydaşlarının tümünün görüşüne başvurulmadan, yüz yüze sınav ısrarına devam edilmesi, sınava ve ticarileşmiş eğitim anlayışının tüm eğitim politikalarına yön verdiği görüşünü güçlendirmektedir.
Toplum sağlığı esaslı, fırsat eşitliği imkânın yaratıldığı, herkesin kolay ulaşabildiği, yüz yüze eğitimin kalıcı bir devamlılığa sürüklendiği, kamusal anlayışın ana eksene oturtulduğu bir eylem planı ile yüz yüze eğitime geçişi sağlanmalıydı.
Kabul etmeliyiz ki eğitimin esası yüz yüzedir. Yüz yüze eğitimi sağlanması için gerekli ortamın sağlanması ise MEB’in görevidir. Bunun için tüm eğitim bilim emekçileri ile öğrencilerin ailesinde risk grubunda olan bireylerin aşılanması gerçekleştirilmeli; okullara gerekli hijyen malzemeleri ve ortamı sağlanmalı, maske ve dezenfekten temin edilmeli, sınıflar 15-20 kişi olacak şekilde planlanmalıdır.
Eğitimde geliştirici ve kalıcı politikaların oluşması için, MEB ile birlikte tüm eğitim bileşenlerinin ortak çalışma zemini oluşturulmalıdır. Eğitime dair planlamalar tabandan yukarı doğru sağlanmalıdır.
Covid 19 salgınında, eğitim ve sağlığa aktarılan kaynaklar artırılmalıdır.
Yaşam, sağlık önceliği ile beraber eğitim vazgeçilmezimiz olmalıdır.
Kaynaklar: 1) MEB, 2) DSÖ ve TTB verileri 3) Milliyet haberi