Dünya çocuklarının eğitime ulaşma durumu (2)
“Kimliğimi sormayın artık; dilim, dinim, ırkım çocuktur, benim.”
İnsan, sadece doğup, büyümek, gelişmek, kendine eş edinmek, bir iş bulup çalışmak, yemek, içmek, mal mülk edinmek, “modaya uygun” giyinip kuşanmak, uyuyup yatmak “zamanı geldiğinde” hayattan göçmek için yaşamaz. Bunlar dışında eğlenmek, dinlenmek, mutlu olmak, sağlıklı olmak, gülebilmek, neşelenebilmekle yaşar; doğaya ve yeryüzüne, içinin güzelliklerini, coşkusunu, heyecanını, keyfini ve sevgisini yansıtmak da ister. İnsan bedensel ihtiyaçları ile birlikte, zihinsel ve ruhsal, sosyal, kültürel taleplerini de karşılayabilince kendine ve dünyaya fayda katabilmekte. Yaşadığımızı anlayabilmek için; “dünyanın okyanuslarına bir damla su bıraktım,” diyebilmekten geçer bir diğer anlamı ile.
Ama çocukluktan başlayarak, törpülenmek, budanmak, kalıplara sokulmak, açlık, sefalet, iktidar savaşları, doğal afetler, yoksulluk, açlığa mahkûm edilme, hastalıklar, eşitsizlikler, sömürme; yaşamın esası olan ruhu, zihni, mantığı, içten gelen sesi, iyilik, doğruluk, güzellik, sevinebilme ve mutlu olabilme değerlerini bir bir köreltmektedir.
Galiba en büyük kötülüğümüz çocuklara ve doğal dengelere yaptıklarımızdır.
Şairin dediği gibi, “Keşke ölümü çocukların yetişemeyeceği bir yere koyabilsek.”
Çocuk hayatları, çocukluklar, çocukların sağlıkları, eğitimleri elimizden kayarken; çocukların kendilerine, çevrelerine, insanlığa, dünyaya katacaklarını belki de bizler engelliyoruz, ya da gerekli imkânlardan mahrum ediyoruz.
Ne diyoruz? “Sağlıklı bir çocuk, geleceğin sağlıklı yetişkini demektir.”
Dünyada her 5 ila 10 saniye arasında bir çocuğunu açlıktan hayatını kaybettiği, unutmayalım!
Her gün 700'den fazla çocuk, su ile ilgili hastalıklar yüzünden ölüyor. AIDS bugün hala 10-19 yaş grubundan ölümlerde ikinci ölüm nedeni!
Birleşmiş Milletler’e göre, yeryüzünde açlıktan her 5 ila 10 saniyede bir çocuk ölüyor.
Yine BM açıklamasına göre, zengin ülkeler her yıl 750 milyar dolarlık gıdayı israf ederken, bunun küresel açlığın üstesinden gelmek için gerekli olan miktarın iki katı.
FAO’ya göre, 600 milyon kişi fazla yemekten aşırı şişmanlık sorunu çekerken, "gizli açlık çeken" insan sayısı ise 2 milyar civarında.
Demek ki, dünyada yaşanan kıtlıklar, açlıklar, yoksulluklar, çocuk ölümleri “kaderden” değil, insan eliyle örülmektedir. İnsanlar arasındaki eşitsizliğin basamakları çoğaldıkça, diğer taraftan da sefalet, açlık, yoksulluğa boyun eğiyor, insanlık,
Tüm bunların en derininden yaşayan tabi ki çocuklar oluyor. Çocukların yeryüzünde maruz kaldığı tüm bu zorlukların ışığında “çocukların eğitime ulaşabilme” konumuza devam edelim!
Pandemi süreci başta olmak üzere, öncesinden de başlayarak eğitime ulaşmada çocuklar arasındaki eşitsizliğin devasal basmaklarla arttığına dair geçen haftaki yazıyla belirtmiştik. Dünyadaki yoksulluk, ülkelerdeki siyasal krizler, ülke içi çatışmalar, sınıflar arası farklılığın, doğal afetlerin, hastalık, kuraklık, susuzluğun, savaşların çocukların eğitime ulaşımını doğru orantılı olarak etkilediği bilinmektedir.
İsrail Hükümetinin Filistin’e yönelik başlayan sistematik, kuralsız, hukuk tanımaz saldırılarının yine çocukları hedef aldığını; çocukların yaşam hakkı ile birlikte sağlık ve eğitim hakkını da geriye götürdüğünü görebilmekteyiz. Yaşanmakta olan İsrail’in bu saldırılarında, çocuk ve insan yaşamlarının yok edilmesini kabul edilemez bir durum olduğunu, insanlığın buna dur demesi gerektiğini haykırıyoruz. Bu vesileyle, çocukların yaşam hakkının ve sağlık, eğitim haklarının “tüm koşullarda” korunması esasını dünyaya hatırlatmayı insani bir görev olarak belirtmek gerekmektedir.
Yakın bölgemiz, Filistin’de, Afganistan’da, Suriye’de sürdürülen çatışma ve savaşların, çocukları nasıl etkilediğini yakinen görebilmekteyiz. Bu ülkelerin mağdur edilen aileleri ile birlikte bu çocuklarla Türkiye’de karşılaşanlar olarak birçok gerçekle yüzleşiyoruz.
Biz biliyoruz ki, “kendi sorunlarımızı çözmenin yolu, başkasının sorunlarının çözümü için çalışmaktan geçer.” Gönüllerimizi, yüreklerimizi, akıllarımızı, iyiliklerimizi, sorunlarımızı ortaklaştırdığımızda yeryüzü hepimiz için daha yaşanılır olacak.
Yoksullaştırma, ayrımcılık, savaş, çatışmalar, doğal afetler, hastalıklar ve temel ihtiyaçların karşılanamaması; çocukların, hayatlarına, çocukluklarına, sağlık, eğitim haklarına mal olurken, çocuklara dair BM, UNESCO, UNICEF vd. raporları incelemek önümüzü görebilmemiz açısından aydınlatıcı olacaktır. Bu raporların tümünü gelecek haftaki çalışmamızda incelediğimizde “eğitime ulaşmada” bildiğimizden daha vahim bir tablo ile karşılaşacağız.
Devam edecek…
Kaynaklar:
- DW Türkçe
2.T24, NTV, Yeni Şafak
3.2018 Unicef Raporu
4.2020 BM Raporu
5.unicefturk.org
6.BM raporlar(Euronews),
7.BM Gıda Ve Tarım Örgütü Rap.