Niçin Üretmeliyiz Nasıl Tüketmeliyiz?- 2

YAYINLAMA: 22 Aralık 2021 / 15.05 | GÜNCELLEME: 22 Aralık 2021 / 15.05

“Hayatımızı insana ve güneşe doğru yaşamalıyız.”

Halil Cibran

Bugün kirlenen gökyüzü, ısınan denizler, kuraklaşan topraklar, yapısı kötüleşen hava, zehirlenen sular, delinen ozon tabakası; hepimizi yakıp biçecek, nefeslerimizi kurutacak, yeryüzünü yaşanmaz hale getirecek. Biz bu doğa varlıklarına muhtacız; doğa bize muhtaç değil.

Antonio Gramsci: “Eski dünya ölüyor; yenisi ise ufukta görünmüyor ve bu alaca karanlıkta canavar ürüyor,” tespitinde bulunurken, gerçekçi bakışı ne de doğru yere oturuyor.

Yeryüzündeki kaynakların çoğunluğuna kimlerin ve yaşayanların yüzde kaçının el koyduğu bilgisine günümüzde kolayca ulaşabiliyoruz. ABD, AB, Japonya da yaşayan (dünya nüfusunun %20’sinden azı) 1 milyar civarında bir nüfusun dünya kaynaklarının %80’nine resmen el koymuş olduğunu biliyoruz. Bu ülkeleri, “modernitenin” merkezleri olarak empoze edilen algı; bunların tükettikleri ve aşırı tüketimlerinin dünyayı, insanı, doğayı, yaşamı yoksullaştırıcı gerçeğini de gizleyemez.

Eşitsiz bir yaşamın ve yeryüzündeki belirsizliğin, göçlerin, sefaletin, sömürünün, açlık, ilaçsızlığın gerekçesini, dünya kaynaklarını %80’nini özelleştiren bu gerçekte görebiliyoruz. İşte bu sınıflar arası üretim, gelir, gider uçurumu mutsuzlukları çoğaltıyor. Peki, dünyadaki mutluluk ölçüleri, dünyayı güvenilir hale getirebilecek düzeyde mi? Tabi ki hep birlikte buna hayır deriz.

Yeryüzünün kaynakları, doğanın bize bahşettiği imkânlar kuralınca insana sunulunca geçim sıkıntısı olmayacak, gelir dağılımında adalet sağlanınca yoksulluk olmayacak. Yeryüzünün başka bir yerinde yoksulluk olunca tok olamayız; yeryüzünde mutsuzluklar, acılar, kelem oldukça mutluluk hissedemeyiz. Çünkü yeryüzünü tüm varlıkları bir çarkın dişlileridir.

İnsan çok üretmek yerine tüketimi azaltmaya yönelmekle mutluluğa ulaşabilir ve tüketimi yaşamın, doğanın ve insanlığın ihtiyaçları ile sınırlandırmalı. Daha iyisi ne? Daha iyisi, tabiatın yaşamsal işleyişi ve canlılığında bulunmaktır.

Mutlu olabilmek, güvenli olabilmek, geleceğe umutlu bakabilmek, coşkulu ve sevinçli olabilmek, hür olabilmek ve yeryüzünü sınırsızlaştırmak dünyayı herkes için sevilir hale getirecektir; hepimizi sevme duygusu kaplayacaktır. Bunun için insanca bir yaşam, özgürce düşünebilme, gelir kaynaklarından eşit yararlanabilme, israftan kaçma, adaletli bir çark, eşit bir çalışma düzeni sağlanmalı; herkesin sağlığı, eğitimi, hayatı, yaşamı ve sosyal güvenceleri sağlanmalı.

Kaynaklar:

Sofienin Dünyası( Jostein Garder)

Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto(Fikret Başkaya)

Sahip Olmak Ya da Olmak(E.Fromm)

Niçin Üretmeliyiz Nasıl Tüketmeliyiz?- 2