“Çekilin Kadınlar Geliyor!”

YAYINLAMA: 07 Mart 2022 / 14.39 | GÜNCELLEME: 07 Mart 2022 / 14.39

“Hepimiz bizi şartlandırarak elimizden alınan insanlığımızın her parçasını geri istemeliyiz.”(Bell Hooks)

Kadınların ezilmeye başlanması, eşitsizliğe ve ayrımcılığa uğraması, istismara tabi tutulmaya başlanması yaklaşık olarak altı yıla dayandığını bilinmektedir.

Erich Fromm: Bu olay dünyanın çeşitli yerlerinden tarımda üretim fazlası yaratılması sonucunda, yabancı iş gücü kullanılması ve onların yoluyla orduların oluşturulması ve koşulların, güçlü şehir devletlerinin kurulmasına imkân tanınmasıyla başlamıştır.

Bell Hooks ise kadına yönelik tüm tahakkümcü, eril, iktidarcı, istismarcı, sömürücü anlayışı “ataerki model” olarak belirler. Hooks, “Ataerki, beden ve ruha saldıran, yaşamı en fazla tehdit eden toplumsal hastalıktır,” der.

Hooks’un ataerkiye dair tam görüşü ise şöyledir:

“Ataerki, erkeklerin kalıtsal olarak hükmeden olduklarını; zayıf olarak algılanan her şeyden ve herkesten, özellikle de kadınlardan üstün olduklarını; zayıf olana hükmetme ve onları yönetme ve bu hâkimiyeti çeşitli biçimlerdeki psikolojik terörizm ve şiddet yoluyla sürdürme hakkının erkeklere bahşedilmiş olduğunu iddia eden politik-toplumsal bir sistemdir.”

Ayrıca Hooks, bu anlayışı” emperyalist beyaz-üstünlükçü kapitalist ataerki” olarak iç içe geçmiş siyasi sistemler tarifi ile özetler.

Kadın konumunun ve erkek kişiliğinin bu anlayış üzerinden binlerce yıllık işleyiş ve sistematik bir güçle nesilden nesle aktarıldığını artık hepimiz farkındayız. Ataerkin hayatlarımız üzerindeki etkisini inkâr etmeye çırpınırken, kadınlar bu sistemi parçalama yoluna çoktan koyulmuşlardı. Kadına, çocuğa, insana, yaşama zehir akıtan anlayışa dur diyen kadınların yürüyüşü geleceğin ışıltılı, yaşanılabilir olma ihtimalini ve umudunu yaratmıştır.

Kadının emeği, çalışma yaşamı, kimliği, varlığı, eşitlik ve kadının özgürleşme mücadelesinin tarihsel sürecindeyiz. Kadınların, sessizliği, inkârı yıkan ve eşit yaşamın en güçlü adımını attıkları bir 8 Mart yürüyüşünün aydınlığındayız.

Kadın aktivist, feminist, yazar, psikolog olan Hooks, ”Ayrılıkçı ideoloji, cinsiyetçiliğin eril şahsiyet üzerindeki etkisini göz ardı etmemizi teşvik eder. Ataerki, erkeklerden duygusal açıdan kusurlu insanlara dönüşüp öyle kalmalarını talep eder,” tespiti ile aslında kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm öğelerinin nasıl tahribe uğradığını, nasıl kalıplara sokulduğunu; soysal, duygusal, entelektüel değerlerin nasıl göz ardı edildiğini bize yansıtmaktadır.

Kadına yönelik şiddet, ayrımcı, eril, eşitsiz ve öfkeli olan zihniyet: sevgiyi engelledi; insanı yalnızlaştırdı; dostluk ve anlayışı uzaklaştırdı; insani duygu birikimini kuruttu, yaşamın içine duvarlar ördü ve en önemlisi yaşamı acıya, kine, nefrete ve ıstıraba gömdü.

Kadın mücadelesi yüzyıllardır biriktirdiği, etik, barışçı, özgürleştirici, kibar, saygın, eşitlikçi değerleri ile yeryüzündeki kötülükleri geriletmeyi başardı. Kadın değerleri, sanat, sevgi, özen, bilgi, saygı, sorumluk ve güvenin bütünü olan düşünceyi yeşertti.

Tekçiliği, erkek yaşamı, eşitsizliği, yoksulluğu ve sömürüyü sonlandırmaya adamış kadınların direnişi her alanda geleceğimize umutlu ve hür bir dokunuş etkisi bırakıyor.

Kadınların gelecek konusunda bilinçli ve cesur tasarımları ve bunları gerçekleştiriyor oluşları; korkuların, korkularımızın dağılmasına yol açıyorlar.

Erkekler kadın kazanımı, birikim ve mücadelesinin değerlerinden payını almak ve ders çıkarmak zorundalar.

 Erkek, ataerki sistemden kopmaya başlamakla işe başlamalıdır: Ruhun özgür kılmalılar, saldırganlık, güç, başarı, statü ve kısıtlayıcılıktan kurtulmalılar; erkekler empati ve bağ kurabilmeli; aileye, topluma, arkadaşa sorumluluk hissetmeliler; erkekler anlama ve sevme kapasitelerini dönüştürmek zorundalar; erkek, öfke, şiddet, nefret, kin yaratan hasarlı yanlarından çıkış için kadın mücadelesini benimsemeliler.

Erich Fromm’un da umut ettiği gibi: “Güce karşı” olmanın temsilcisi olma görevinin bilince varmış kadın hareketi, yeni toplumun yaratılması yolunda önemli katkılar yapıyor.

Kaynaklar;

Değişme İsteği (Bell Hooks)

Sahip Olmak Ya Da Olmak(Erich Fromm)

“Çekilin Kadınlar Geliyor!”