Uyku sırasında nefes alıp verirken hava akımında bozulma varsa burun ve genizden geçen hava oradaki oluşumları, yumuşak damak ve küçük dili titreştirir.Bu titreşim sırasında oluşan sese horlama denir.
Horlama tedavisinde klasik cerrahi yöntemler ve lazerin başarı oranı yüzde 70’lerde olduğunu belirten Özel Deva Hastanesi Kulak Burun Boğaz uzmanı Opr.Dr. Emre Polat Canbolat ameliyat sonrası ağrıların ise bazen 1 aydan fazla sürdüğünü söyledi. Opr. Dr. Emre Polat Canbolat horlama tedavisinin artık hasta açısından daha konforlu olan radyo-frekans dalgalarıyla horlama tedavisi yapabildiklerini belirtti.Son derece ağrısız, sızısız ve en önemlisi kansız bir şekilde hastayı uygulanan tedavi sonrası hastalar aynı gün içerisinde taburcu edilmektedir. Ameliyattan bir saat sonra hasta yemeğini yiyebildiği gibi günlük hayatına devam etmektedir.
Horlama tedavisiyle ilgili bilgiler veren Opr. Dr. Emre Polat şunları söyledi:
“Özel Deva Hastanesinde yapılan radyo-frekans yöntemiyle horlama tedavisinde istenilen bölgede doku hacmini azaltmak için radyo frekans dalgalarının ısıtma özelliğinden faydalanır. 300 ila 1000 Kbz arasındaki radyo frekans dalgalarının, sinir uçlarına zarar vermeden yumuşak dokuda bir hipertermi (yüksek ısı) meydana getirmesi sağlanır. Düşük güçte, alçak voltajda ve ortalama 75-85 derecede kullanılan radyo-frekans sistemi, yumuşak damak ve küçük dile bağlı horlamalarda kullanılan hızlı, basit ve etkili bir cerrahi metot olarak tanımlanmaktadır.
Ağrısız, sızısız ve kansız, yan etkisi olamayan bu tedavi yöntemi, hastanın en fazla iki saat sonra günlük hayatına dönmesini sağlar.Radyo-frekans dalgalarıyla horlama tedavisi lokal anestezi altında, poliklinik şartlarda 15-20 dakikada gerçekleştirilebilmektedir.”Erkan Günyolu
Horlama tedavisinde klasik cerrahi yöntemler ve lazerin başarı oranı yüzde 70’lerde olduğunu belirten Özel Deva Hastanesi Kulak Burun Boğaz uzmanı Opr.Dr. Emre Polat Canbolat ameliyat sonrası ağrıların ise bazen 1 aydan fazla sürdüğünü söyledi. Opr. Dr. Emre Polat Canbolat horlama tedavisinin artık hasta açısından daha konforlu olan radyo-frekans dalgalarıyla horlama tedavisi yapabildiklerini belirtti.Son derece ağrısız, sızısız ve en önemlisi kansız bir şekilde hastayı uygulanan tedavi sonrası hastalar aynı gün içerisinde taburcu edilmektedir. Ameliyattan bir saat sonra hasta yemeğini yiyebildiği gibi günlük hayatına devam etmektedir.
Horlama tedavisiyle ilgili bilgiler veren Opr. Dr. Emre Polat şunları söyledi:
“Özel Deva Hastanesinde yapılan radyo-frekans yöntemiyle horlama tedavisinde istenilen bölgede doku hacmini azaltmak için radyo frekans dalgalarının ısıtma özelliğinden faydalanır. 300 ila 1000 Kbz arasındaki radyo frekans dalgalarının, sinir uçlarına zarar vermeden yumuşak dokuda bir hipertermi (yüksek ısı) meydana getirmesi sağlanır. Düşük güçte, alçak voltajda ve ortalama 75-85 derecede kullanılan radyo-frekans sistemi, yumuşak damak ve küçük dile bağlı horlamalarda kullanılan hızlı, basit ve etkili bir cerrahi metot olarak tanımlanmaktadır.
Ağrısız, sızısız ve kansız, yan etkisi olamayan bu tedavi yöntemi, hastanın en fazla iki saat sonra günlük hayatına dönmesini sağlar.Radyo-frekans dalgalarıyla horlama tedavisi lokal anestezi altında, poliklinik şartlarda 15-20 dakikada gerçekleştirilebilmektedir.”Erkan Günyolu
RSS