ANASAYFA arrow right Sağlık

Şeker hastalığında doğru bilinen yanlışlar

Şeker hastalığında doğru bilinen yanlışlar
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.52
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.52
SEV Amerikan Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Doktor Erhan Alaşehirli, şeker hastalığında doğru bilinen yanlışları Sabah’a anlattı. Alaşehir, “Beslenmemize dikkat etmemiz, fazla kilo almamamız ve normal günlük aktivitelerimizi yapmamız gerekir.
SEV Amerikan Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Doktor Erhan Alaşehirli, şeker hastalığında doğru bilinen yanlışları Sabah’a anlattı. Alaşehir, “Beslenmemize dikkat etmemiz, fazla kilo almamamız ve normal günlük aktivitelerimizi yapmamız gerekir. Stresten, sigara, alkol gibi zararlı maddelerden mümkün mertebe uzak durmalı ve düzenli spor yapmalıyız. Ailevi bir yatkınlığımız varsa daha çok dikkat etmemiz gerekir” diyerek, şeker hastalığından korunmak için tavsiyelerde bulundu.
Limonun, tansiyon düşürücü
hiçbir etkisi görülememiştir
Aşırı şekerli yemenin ve canının çok şeker istemesinin kilo alınmasına ve dengesiz beslenmeye neden olacağını ifade eden Alaşehirli, “Fakat bunlar şeker hastalığının bir belirtisi değildir. Kilo almak ileride şeker hastalığı için bir risk faktörüdür. Bunun için şekerli gıdalardan tabi olabildiğince uzak durmak daha kısıtlı tüketmek gerekir. Hastalar, şekerim ve tansiyonum var derler ve düşürmek için limon yerler. Bu da yanlıştır. Limon içinde çok şeker ihtiva eden bir meyvedir. İçinde düşündüğümüzden çok daha fazla şeker vardır ve bu kan şekerinin yükselmesine sebep olur. Limonun, tansiyon düşürücü hiçbir etkisi görülememiştir. Tansiyon düşürücü bir tek madde vardır, o da tuzu az yemek” ifadesini kullandı.
Maden suları tansiyon
yükselmesine sebep olur
olur
Bazı hastaların, meşrubat, gazlı içeceklerin şekere ve tansiyona çok zararlı olduğunu söyledikleri için tüketmediklerini belirten Alaşehirli, “Bu yüzden daha çok maden suyunu içtiklerini söylerler. Bu da yanlış bir algıdır, tabi ki meşrubatlar ve gazlı içecekler kan şekerini yükseltir ve tansiyon için çok iyi bir şey değildir. Ama bunların dışında maden suyu hepsinden daha çok zararlıdır. Çünkü maden suları tansiyon yükselmesine sebep olur ve böbreklere tuz yükü getirir. Vücutta tuz birikmesine sebep olarak daha kötü sonuçlar doğurur.
Ayrıca şeker hastaları insülin kullanmak istemediklerini söylüyorlar. Çünkü uzun süre insülin kullandıklarında ileride insülinin böbreklerine zarar verdiklerini düşünürler. Bu da tamamen yanlış bir düşüncedir. Çünkü aslında böbreklere zarar veren şey şekerdir. Kan şekeri ne kadar yüksekse, böbreklere zararı da o kadar fazla olur. İnsülin şekerin böbreklere zararını önleyen bir maddedir ve vücuda hiçbir zararı yoktur. Ne kadar kullanırsa kullansın, dozu ne kadar olursa olsun böbrekleri koruyan bir maddedir. Bunun için hiçbir organımıza zararı yoktur. İnsanlar insülini güvenle kullanabilirler, hatta insülin aspirinden çok daha güvenli bir ilaçtır” şeklinde açıklama yaptı.
Şeker hapları pastaya
insülin de ekmeğe benzer
Şeker hapları ile insülin arasında bir ilişkiye de değinen Alaşehirli, şeker haplarını pastaya insülini de ekmeğe benzetti. “Yani pastayı ömür boyu ve her gün yiyemezsiniz, ama ekmek ömür boyu ve her gün yenir. Yani insülini ömür boyu kullanabilirsiniz hiçbir sakıncası yoktur. Fakat şeker hapları bir süre sonra vücutta direnç geliştirir ve artık kullanıldığında etkisi gittikçe azalır, vücuttaki insülin depolarını azaltarak ilaçlara etkisizlik başlar. Bunun için insülin, her zaman için daha iyi bir şeydir” diye açıklamada bulundu.
Eczane dahi olsa doktoruna
danışmadan ilaç alınmamalı
İnternetten alınan zayıflama haplarına da değinen Sev Amerikan Hastanesi Dahiliye Uzmanı Uzman Doktor Erhan Alaşehirli, konuşmasına şöyle devam etti: “Vatandaş, doktorlarına danışmadan internetten zayıflama hapı sipariş etmemeliler. Çok ciddi zararları olmakla birlikte ani ölümlere sebep olan bazı maddeler vardır. Hastalar, bunları internetten bilinçsizce alıyor. Geçenlerde bana gelen bir hasta, “Bende vitamin eksikliği varmış. Ölçtürdüm, şu vitaminler eksik çıktı ve o vitaminleri eczaneden bana sattılar dedi.” 50 TL’ye bir ilaç alıp gelmiş. İlacın yan etki maddesine baktım. Çok uyduruk ne olduğu belli olmayan şeylerdi. Bunun üzerine şikâyet edip o ilacı yasaklatırdık. Tüm Türkiye’de o ilacın yasaklandığına dair yazısı geldi ve o maddenin satılması yasaklandı. Eczane dahi olsa doktoruna danışmadan hastaların, ilaç satın almamaları gerekir. Bir de son yıllarda gençler vücut geliştirme sporu yaparken bazı ilaçları ya spor hocalarına sorarak ya da internetten almaktalar. Bunlarda karaciğer yetmezliğine ve komaya neden olarak ölümlere sebep olmakta.”
Şeker hastalığı olmadığı tespit edilen
insanlarda, şeker yükleme testi yapıyoruz
Şeker hastalığının çok su içmek, geceleri çok fazla idrara çıkmak, halsizlik, bitkinlik gibi belirtilerle başladığını vurgulayan Alaşehirli, “Eğer kan şekeri 2 kez 8 saat açlık sonrasında 126 mg/dl üzerinde çıkarsa şeker hastalığı teşhisi konulur. Şimdi halk arasında gizli şeker diye bir söylenti çıktı. Gizli şekerde, şeker hastalığı olmadığı tespit edilen insanlarda, şeker yükleme testi yapıyoruz. Şeker yükleme testinden (açlık, tokluk kan şekeri tayini ve insülin düzeyi bakılarak) sonra, o insanların şekere yatkın olduğunu düşünüyoruz yani bu insanda ileride şeker hastalığı olabilir diyoruz. Bu kişilere senin şeker hastası olma ihtimalin yüksek, kendine dikkat et, kilo ver ve spora başla gibi tavsiyelerde bulunuyoruz. Şeker hastalığım var bir de gizli şekerim varmış gibi bir cümle yanlıştır. Gizli şekeri olabilmesi için, o insanın şeker hastası olmaması gerekir. Bu kan tahlili ile ölçülebilen bir şeydir. Bunu doktorlara gelip şeker yükleme testi yaparak öğrenebilirsiniz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Şeker hastalığına
her an yakalanılabilir
Şeker hastalığına doğumdan ölünceye kadar her an, her yaşta ve her dönemde yakalanabileceği uyarısında bulunan Alaşehirli, “Genellikle gençlerde ortaya çıkan şeker hastalığı Tip 1 dediğimiz mutlaka insülin kullanımı gerektiren şeker hastalığı olur. İleri yaşlarda yani 35-40 yaşlarında genellikle aşırı kilolularda ortaya çıkan, şeker hastalığında da ağızdan alınabilen haplarla idare edebilecek Tip 2 şeker hastalığı var. Tip 2 şeker hastalığındaki sebep karşımıza iki türlü çıkabilir. Ya insan şişmandır, şişmanlığa bağlı olarak vücudunda insüline karşı direnç vardır. Dolayısıyla vücutta yeterli insülin olmasına rağmen hasta şeker hastası olur. Çünkü insüline olumlu cevap vermez. Biz de onun insülin direncini kıracak ilaçlar veririz ve rahatlatırız hastayı veya insülin üreten organ olan pankreas yeterli düzeyde insülin üretemez hale gelir. O zaman da biz yine Tip 2 şeker hastası deriz ve ağızdan alınan hapları veririz. O hapların etkisi, pankreastaki insülin üreten hücrelere etki ederek insülin salgılanmasını daha çok arttırmak. Ama bir süre sonra pankreasın insülin rezervi bittikten sonra o hastalar tekrar insülin kullanmaya ihtiyaç duyarlar” diyerek konuşmasını tamamladı. Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *