ANASAYFA arrow right Sağlık

TOPLUMDAN AYRIŞMA OLMAZ

TOPLUMDAN AYRIŞMA OLMAZ
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.58
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.58
Biz, yönetim olarak farklı bir üniversite anlayışı ortaya koymak istiyoruz.
“Biz, yönetim olarak farklı bir üniversite anlayışı ortaya koymak istiyoruz. Bunu da akademik kadromuzla, sizlerle yapıyoruz.Bu durumda bizim toplumdan ayrı, yani toplumdan arınmış, kendi içinde yaşayan organizasyon olamayız.Biz üniversite olarak toplumla iletişim içerisinde olmak zorundayız.Sahadan insanları bilimsel araştırma yapan ekiplerin içine almak zorundayız.Yani, bilimin meteorolojisini kurmak, geleceğe yönelik bilimsel tahminleri yapmakla yükümlüyüz. Bunun için de sahadaki insanların bilimsel çalışmalara katkısını sağlamamız lazım.”
Bilimin küresel olduğu, lokal, bölgesel bilimin yanı sıra uluslar arası bilimin de takibinin zorunluluğuna işaret ederek konuşmasına başlayan Doç. Dr. Vural Özdemir, bilimin sadece teknolojik değil, sosyal ve sosyolojik gerçekleri de dikkate alması gerektiğini vurgulayarak, “Sadece teknolojiye yatırım yaparak, teknolojinin sosyal ve ekonomik getirilerinin sağlanması mümkün değildir. Onun için bilimi gözlem istasyonları sayesinde gözlemlemek, inovasyona dayalı olarak yönlendirmemiz gerekir.Aksi takdirde bilim, rotasız olarak gelişir” dedi.Konuşmasında çeşitli konulara ilişkin araştırmalarının sonuçlarını dinleyicileriyle paylaşan Doç. Dr. Vural Özdemir, özellikle kişiye özel ilaç tedavisine yönelik ilginç tespitlerini anlatırken de şunları söyledi:
“Bütün ilaç kategorilerine baktığımızda, ilaçların faydalı ve yan etkileri insanlar ve toplumlar arasında çok farklılıklar göstermekte. Bu kişisel farklılıkların nedenlerinin anlaşılması kişiye özel ilaç tedavisinin temelini oluşturmaktadır. İlaç yan etkileri Kuzey Amerika’da ve endüstriyel ülkelerde trafik kazaları, şeker hastalığı ve zatürreden sonra 4. Sırada. Bu nedenle, ilaçların neden, hangi insanlarda faydalı olduğunu, kimlerde yan etkileri olduğunu bilmek çok önemli. Kişiye özel olmayan ilaç tedavisi, dümensiz kullanılan bir araba gibidir.Sosyolojik ve inovasyon olarak bakıldığında bu alan aslında çok ilginç. Çünkü, kişiye özel ilaç tedavisiyle ilgili ilk fikir 1957’de ekim ayı içinde sunuldu. Aradan geçen uzun süreye rağmen, genetik testlere dayalı olarak hali hazırda piyasada çok ilaç yok. Niye bu kadar uzun zaman aldı, bu kadar zaman geçti? Bu soruların cevabını sadece teknolojik faktörlerde değil, aynı zamanda sosyal ve politik faktörlere de irdelemek lazımdır.”
Gaziantep Üniversitesi ‘nin birçok alanda olduğu gibi bu alanda da önemli katkı ve çalışmalarda bulunan bir üniversite olduğunu kaydeden Doç. Dr. Vural Özdemir, Gaziantep Üniversitesi’nin bu alanda yapılan ilk çalışmalara imza attığını ifade etti. Bu araştırmaların bir de ekonomik boyutunun bulunduğunu dile getiren Özdemir konuşmasını şöyle tamamladı: “Dünya nüfusunun 1,4 milyarı fakirlik sınırının oldukça altında yaşıyor. Yani günlük gelirleri 1.25 doların altında bir gelirle yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.Mikro-kredi ve halka yönelik bilim (Citizen Science) sayesinde bilim tasarımını halka açmak mümkündür dedi.Kişiye özel ilaç tedavisiyle ilgili çalışmalar bu açıdan da çok önemli. Gaziantep Üniversitesi’nin bilimsel çalışmalarında toplumla olan paylaşımını da bu yönüyle değerlendirmek gerekir.”
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *