CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, kim olursa olsun kanunların herkese aynı şekilde uygulanması gerektiğini belirterek, “Bir yılı aşkın bir süredir avukatların Abdullah Öcalan ile görüşme talepleri sürekli olarak, yazın koster bozuk, kışın hava muhalefeti gerekçesi ile engellenmektedir. Bu nasıl bir kosterdir ki bir türlü onarılamamaktadır. Bu devlet, yeni bir koster tahsis edemeyecek kadar aciz midir?” diye sordu.
CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
“Ne yazık ki yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt sorununun bir sonucunu daha bugün yaşamaktayız. Cezaevlerindeki PKK ve PJAK’lı tutuklu ve hükümlülerin, anadilde savunma, anadilde eğitim ve Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kalkması talepleriyle 12 Eylül günü başlattıkları açlık grevlerinin 55. günündeyiz” diyen Fırat, “Artık kritik eşik aşılmış durumdadır. Zaman artık daralmış ve ölüm cezaevi kapılarına dayanmış durumdadır” diye konuştu.
AK Parti’nin “şantaj yapıyorlar” gibi söylemler ile açlık grevlerine alaycı bir şekilde yaklaşmakta olduğunu iddia eden Fırat, “Bu yaklaşım tarzı ne insani ne de ahlakidir. Bir yandan da müdahale etmekle tehdit etmektedir. Müdahalenin ne sonuçlar yarattığını tarihte hepimiz gördük. Siyasal iktidar, yarın cezaevlerinde meydana gelecek bir ölümün ülkeyi içine sokacağı kaosu hiç hesaplamamaktadır” diye kaydetti. Açlık grevinde bulunanların taleplerinin tamamen insani talepler olduğunu savunan Fırat, “Anadilde savunma ve anadilde eğitim temel bir insani haktır” dedi.
Fırat, şöyle devam etti: “Kim olursa olsun kanunlar herkese aynı şekilde uygulanmalıdır. Bir yılı aşkın bir süredir avukatların Abdullah Öcalan ile görüşme talepleri sürekli olarak, yazın koster bozuk, kışın hava muhalefeti gerekçesi ile engellenmektedir. Bu nasıl bir kosterdir ki bir türlü onarılamamaktadır. Bu devlet, yeni bir koster tahsis edemeyecek kadar aciz midir? Bir yandan avukatların görüşme taleplerini koster bozuk diyerek engelleyeceksin, bir yandan ailesi isterse görüştürebiliriz diyeceksin. Bu bir çelişkidir. Sürekli aynı gerekçelerin tekrarlanması halk ile dalga geçmektir. Başta da belirttiğim gibi bu sorun yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt sorununun bir sonucudur. Bu nedenle, özelde açlık grevlerinin sonlandırılması, genelde ise Kürt sorununun çözümü için diyalog ve müzakereler bir an önce başlatılmalıdır.”SHA
CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
“Ne yazık ki yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt sorununun bir sonucunu daha bugün yaşamaktayız. Cezaevlerindeki PKK ve PJAK’lı tutuklu ve hükümlülerin, anadilde savunma, anadilde eğitim ve Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kalkması talepleriyle 12 Eylül günü başlattıkları açlık grevlerinin 55. günündeyiz” diyen Fırat, “Artık kritik eşik aşılmış durumdadır. Zaman artık daralmış ve ölüm cezaevi kapılarına dayanmış durumdadır” diye konuştu.
AK Parti’nin “şantaj yapıyorlar” gibi söylemler ile açlık grevlerine alaycı bir şekilde yaklaşmakta olduğunu iddia eden Fırat, “Bu yaklaşım tarzı ne insani ne de ahlakidir. Bir yandan da müdahale etmekle tehdit etmektedir. Müdahalenin ne sonuçlar yarattığını tarihte hepimiz gördük. Siyasal iktidar, yarın cezaevlerinde meydana gelecek bir ölümün ülkeyi içine sokacağı kaosu hiç hesaplamamaktadır” diye kaydetti. Açlık grevinde bulunanların taleplerinin tamamen insani talepler olduğunu savunan Fırat, “Anadilde savunma ve anadilde eğitim temel bir insani haktır” dedi.
Fırat, şöyle devam etti: “Kim olursa olsun kanunlar herkese aynı şekilde uygulanmalıdır. Bir yılı aşkın bir süredir avukatların Abdullah Öcalan ile görüşme talepleri sürekli olarak, yazın koster bozuk, kışın hava muhalefeti gerekçesi ile engellenmektedir. Bu nasıl bir kosterdir ki bir türlü onarılamamaktadır. Bu devlet, yeni bir koster tahsis edemeyecek kadar aciz midir? Bir yandan avukatların görüşme taleplerini koster bozuk diyerek engelleyeceksin, bir yandan ailesi isterse görüştürebiliriz diyeceksin. Bu bir çelişkidir. Sürekli aynı gerekçelerin tekrarlanması halk ile dalga geçmektir. Başta da belirttiğim gibi bu sorun yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt sorununun bir sonucudur. Bu nedenle, özelde açlık grevlerinin sonlandırılması, genelde ise Kürt sorununun çözümü için diyalog ve müzakereler bir an önce başlatılmalıdır.”SHA