CHP Medya Komisyonu üyesi ve İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı Türkiye’yi çölleştirmek, oksijensiz bırakmak ve sadece ve sadece kendilerinin duymak istedikleri bir sese mahkum etmek istiyorlar. Bunun adı yeni bir rejim kurmaya çalışmaktır. İktidarın elindeki güçleri kullanarak adeta bir Erdoğan rejimi oluşturmaya çalışmaktır” dedi.
CHP Medya Komisyonu üyeleri İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İstanbul Milletvekili Eren Erdem TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi.
CHP Medya Komisyonu’nun çalışmaları hakkında bilgi veren Yarkadaş, gazetelere yaptıkları ziyaretlere değinerek şöyle dedi:
“Son 48 saatte edindiğimiz izlenim ve meslekten gelen deneyimlerimizle birlikte görülüyor ki Türkiye’de artık iktidara muhalif olarak gazetecilik yapmak kamu adına soru sormak neredeyse imkansız hale gelmiş. Çünkü hem Recep Tayyip Erdoğan hem de onun uzantısı olan AKP iktidarı kendilerine aykırı olan kendilerine rahatsız edecek tek bir muhalif sese bile tahammül edemez hale gelmişler.
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı Türkiye’yi çölleştirmek, oksijensiz bırakmak ve sadece ve sadece kendilerinin duymak istedikleri bir sese mahkum etmek istiyorlar. Bunun adı yeni bir rejim kurmaya çalışmaktır.
iktidarın elindeki güçleri kullanarak adeta bir Erdoğan rejimi oluşturmaya çalışmaktır.”
Kamu bankalarının verdikleri reklama işaret eden Yarkadaş, “Edindiğimiz izlenimlerden biri şu; AKP iktidarının elinde olan kamu bankaları Ağustos ayına kadar tam 250 milyon liralık reklam vermişler gazetelere ama bu reklamlardan tek bir muhalif gazete dahi faydalanamamış” diye konuştu.
Yarkadaş şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en köklü ajanslarından olan ANKA Haber Ajansı gözlerden biraz uzak olsa da müthiş bir baskı altına alınmış. ANKA Haber Ajansı’nın muhalif olma özelliğinden dolayı, susturulmaya, sindirilmeye, kapatılmaya çalışıldığını görüyoruz.”
Koza-İpek Grubuna yapılan operasyona işaret eden Yarkadaş, “Koza-İpek Grubuna yapılan baskında sorulan sorular bu operasyonların şirketlere yönelik kara para ticaretine yönelik olmadığını aksine direk medyayı hedef aldığını gösteriyor. Bu operasyonların bizzat medyayı susturmaya yönelik bir operasyon olduğu ve tüm topluma gözdağı vermeyi hedeflediği sorulan sorulardan da ortaya çıkmıştır” dedi.Eren Erdem de, “Bugün Türkiye’deki bazı gazetelerin manşetleri Saray’ın içerisinden atılıyor. Saray’da Erdoğan’ın danışmanlığını yapan isimler benim de yakınen tanık olduğum birtakım ortamlarda tesadüfen şahit olduğum hadiseler üzerinden söylüyorum birçok gazetenin manşetlerini belirliyor” diye konuştu.
Çakırözer de, “Hukuk herkese lazımdır. Devlet gücünü kullanarak basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü kısıtlamaya kalkanlara aynı şekilde hukukun herkese lazım olduğunu herkese hatırlatmak istiyorum” değerlendirmesini yaptı. ANKA
CHP Medya Komisyonu üyeleri İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İstanbul Milletvekili Eren Erdem TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi.
CHP Medya Komisyonu’nun çalışmaları hakkında bilgi veren Yarkadaş, gazetelere yaptıkları ziyaretlere değinerek şöyle dedi:
“Son 48 saatte edindiğimiz izlenim ve meslekten gelen deneyimlerimizle birlikte görülüyor ki Türkiye’de artık iktidara muhalif olarak gazetecilik yapmak kamu adına soru sormak neredeyse imkansız hale gelmiş. Çünkü hem Recep Tayyip Erdoğan hem de onun uzantısı olan AKP iktidarı kendilerine aykırı olan kendilerine rahatsız edecek tek bir muhalif sese bile tahammül edemez hale gelmişler.
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı Türkiye’yi çölleştirmek, oksijensiz bırakmak ve sadece ve sadece kendilerinin duymak istedikleri bir sese mahkum etmek istiyorlar. Bunun adı yeni bir rejim kurmaya çalışmaktır.
iktidarın elindeki güçleri kullanarak adeta bir Erdoğan rejimi oluşturmaya çalışmaktır.”
Kamu bankalarının verdikleri reklama işaret eden Yarkadaş, “Edindiğimiz izlenimlerden biri şu; AKP iktidarının elinde olan kamu bankaları Ağustos ayına kadar tam 250 milyon liralık reklam vermişler gazetelere ama bu reklamlardan tek bir muhalif gazete dahi faydalanamamış” diye konuştu.
Yarkadaş şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en köklü ajanslarından olan ANKA Haber Ajansı gözlerden biraz uzak olsa da müthiş bir baskı altına alınmış. ANKA Haber Ajansı’nın muhalif olma özelliğinden dolayı, susturulmaya, sindirilmeye, kapatılmaya çalışıldığını görüyoruz.”
Koza-İpek Grubuna yapılan operasyona işaret eden Yarkadaş, “Koza-İpek Grubuna yapılan baskında sorulan sorular bu operasyonların şirketlere yönelik kara para ticaretine yönelik olmadığını aksine direk medyayı hedef aldığını gösteriyor. Bu operasyonların bizzat medyayı susturmaya yönelik bir operasyon olduğu ve tüm topluma gözdağı vermeyi hedeflediği sorulan sorulardan da ortaya çıkmıştır” dedi.Eren Erdem de, “Bugün Türkiye’deki bazı gazetelerin manşetleri Saray’ın içerisinden atılıyor. Saray’da Erdoğan’ın danışmanlığını yapan isimler benim de yakınen tanık olduğum birtakım ortamlarda tesadüfen şahit olduğum hadiseler üzerinden söylüyorum birçok gazetenin manşetlerini belirliyor” diye konuştu.
Çakırözer de, “Hukuk herkese lazımdır. Devlet gücünü kullanarak basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü kısıtlamaya kalkanlara aynı şekilde hukukun herkese lazım olduğunu herkese hatırlatmak istiyorum” değerlendirmesini yaptı. ANKA