Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı’nın “polisin sürücünün rızası olmadan nefes ve kan yoluyla alkol testi yaptırmayacağı” yönündeki açıklamasına Emniyet Genel Müdürlüğü’nden (EGM) cevap geldi.
Alkol muayenesi için mevzuat gereği sürücünün rızasının gerekli olmadığını belirten EGM, sürücünün direnmesi durumunda zor kullanma ve savcılığa sevk etme yetkilerinin de olduğunu hatırlattı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Dr. Hancı’nın bir gazeteye yaptığı açıklamada, alkol muayenesinin de bir muayene olduğunu, Anayasa’nın 17’nci maddesine göre de kişinin zorla muayene edilemeyeceğinin belirtildiğini söylediği hatırlatıldı.
Anayasa’nın ilgili maddesinde yer alan “kanunda yazı haller dışında” ifadesinin sürücülerin alkol alma durumunun olayı kapsam dışına çıkardığının kaydedildiği açıklamada, Dr. Hancı’nın açıklamalarıyla ilgili özetle şu ifadelere yer verildi: “Açıklamada yer verilen diğer bir husus, CMK’nın ilgili maddelerine göre üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda kişiden kan ve benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamayacağıdır. CMK’nın aynı maddesinin bir başka fıkrasında da 'Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır' şeklinde düzenleme yer almaktadır. Görüldüğü üzere, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılarak yapılan alkol denetimleri, mevzuata uygundur. Haberde yer verilen diğer bir husus ise, sürücünün bu kontrolü kabul etmemesi durumunda nasıl bir yol izleneceği ve yaptırımı konusunda düzenlemenin mevcut olmadığıdır. Sürücünün trafik zabıtasına ölçüm yaptırmaması nedeniyle götürüldüğü sağlık kuruluşunda alkol ölçüm cihazına üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniş göstermesi durumunda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16’ncı maddesinde yer alan 'Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir' hükmü gereğince şahsın mukavemetini kıracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanılabilmekte, şahsın mukavemeti Türk Ceza Kanunu’nun 'Görevi yaptırmamak için direnme' başlıklı 26’ncı maddesinde yer alan yoğunlukta olması durumunda şahıs, hakkında adli işlem yapılarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevk edilmektedir."AA
Alkol muayenesi için mevzuat gereği sürücünün rızasının gerekli olmadığını belirten EGM, sürücünün direnmesi durumunda zor kullanma ve savcılığa sevk etme yetkilerinin de olduğunu hatırlattı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Dr. Hancı’nın bir gazeteye yaptığı açıklamada, alkol muayenesinin de bir muayene olduğunu, Anayasa’nın 17’nci maddesine göre de kişinin zorla muayene edilemeyeceğinin belirtildiğini söylediği hatırlatıldı.
Anayasa’nın ilgili maddesinde yer alan “kanunda yazı haller dışında” ifadesinin sürücülerin alkol alma durumunun olayı kapsam dışına çıkardığının kaydedildiği açıklamada, Dr. Hancı’nın açıklamalarıyla ilgili özetle şu ifadelere yer verildi: “Açıklamada yer verilen diğer bir husus, CMK’nın ilgili maddelerine göre üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda kişiden kan ve benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamayacağıdır. CMK’nın aynı maddesinin bir başka fıkrasında da 'Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır' şeklinde düzenleme yer almaktadır. Görüldüğü üzere, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılarak yapılan alkol denetimleri, mevzuata uygundur. Haberde yer verilen diğer bir husus ise, sürücünün bu kontrolü kabul etmemesi durumunda nasıl bir yol izleneceği ve yaptırımı konusunda düzenlemenin mevcut olmadığıdır. Sürücünün trafik zabıtasına ölçüm yaptırmaması nedeniyle götürüldüğü sağlık kuruluşunda alkol ölçüm cihazına üflememesi veya kan vermemesi ve polise direniş göstermesi durumunda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16’ncı maddesinde yer alan 'Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir' hükmü gereğince şahsın mukavemetini kıracak ölçüde ve bu amaca yönelik olarak zor kullanılabilmekte, şahsın mukavemeti Türk Ceza Kanunu’nun 'Görevi yaptırmamak için direnme' başlıklı 26’ncı maddesinde yer alan yoğunlukta olması durumunda şahıs, hakkında adli işlem yapılarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına sevk edilmektedir."AA
RSS