Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda bugün Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı 2018 Genişleme Raporu ele alınacak. Bu çerçevede Türkiye’nin de gündeme gelmesi bekleniyor.
AP Dışişleri Komisyonu’nun Pazartesi günü Brüksel’de yapacağı toplantının gündeminde AB ile Irak Arasındaki Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması gibi konuların yanısıra Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren maddeler de bulunuyor.
Bu çerçevede “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Rum Kesimi) Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde Son Olaylar”ı da ele alacak olan Dışişleri Komisyonu’nun öğleden sonra oturumunda Avrupa Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri’nden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, 2018 Genişleme Raporunu sunacak.
Avrupa Komisyonu’nun 17 Nisan’da açıkladığı rapor, şimdiye kadar Türkiye'ye yönelik “en sert eleştirileri” içeren rapor olarak değerlendirildi. Ankara da rapora ağır tepki gösterdi. Rapor için “Objektif ve dengeli değil” nitelemesini yapan Dışişleri Bakanlığı, AB’yi ’birlik dayanışması’ kisvesi altında, egemenlik konularındaki ihtilaflarda kendisini yetkili bir hakem veya mahkeme olarak görerek hüküm vermeye kalkışması, fevkalade yanlış ve kabul edilemezdir” sözleriyle eleştirdi. (ANKA)
AP Dışişleri Komisyonu’nun Pazartesi günü Brüksel’de yapacağı toplantının gündeminde AB ile Irak Arasındaki Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması gibi konuların yanısıra Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren maddeler de bulunuyor.
Bu çerçevede “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Rum Kesimi) Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde Son Olaylar”ı da ele alacak olan Dışişleri Komisyonu’nun öğleden sonra oturumunda Avrupa Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri’nden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, 2018 Genişleme Raporunu sunacak.
Avrupa Komisyonu’nun 17 Nisan’da açıkladığı rapor, şimdiye kadar Türkiye'ye yönelik “en sert eleştirileri” içeren rapor olarak değerlendirildi. Ankara da rapora ağır tepki gösterdi. Rapor için “Objektif ve dengeli değil” nitelemesini yapan Dışişleri Bakanlığı, AB’yi ’birlik dayanışması’ kisvesi altında, egemenlik konularındaki ihtilaflarda kendisini yetkili bir hakem veya mahkeme olarak görerek hüküm vermeye kalkışması, fevkalade yanlış ve kabul edilemezdir” sözleriyle eleştirdi. (ANKA)