Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" raporunu kabul etti. Karar 24’e karşı 96 oyla kabul edildi, 10 parlamenter çekimser kaldı.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) bugün yapılan oylamayla "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" raporu kabul edildi.
Karar tasarısı 24’e karşı 96 oyla kabul edildi, oylamada 10 parlamenter de çekimser kaldı.
Karar metni
Kararda dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerine yönelik yargı sürecinin, “Avrupa Konseyi normları ve ifade özgürlüğüne saygı çerçevesinde sürdürülmesi” istendi.
Avrupa Konseyi’nin web sitesinde yer alan haberde şu ifadelere yer verildi.
“Parlamenterler Meclisi Türkiye’nin güneydoğusundaki terörle mücadele güvenlik operasyonlarıyla bağlantılı olarak basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin son gelişmeler, hukukun üstünlüğü ilkesinin sarsılması ve insan hakları ihlallerinin, ‘demokratik kurumların işleyişine ve ülkenin Avrupa Konseyi’ne karşı yükümlülükleri için tehdit unsuru oluşturduğunun’ altını çizdi.”
Meclis, İzleme Komitesi’nin ilettiği bilgiler ışığında ülkedeki durumu yakından izlemeye karar verdi. Tüm gelişmelerin 2017’de sunulacak raporda yer alacağı belirtildi.
"Bilgiye erişim engellendi"
110 bin web sitesinin kapatılması ve Twitter’ın engellenmesi talepleriyle ilgili endişelerini dile getiren Meclis, bu durumun “çok orantısız olduğunu ve toplumun internet üzerinden bilgiye erişim ve bilgi edinme hakkını engellediğini, medyada çoğulculuğu ve özgür ifadeyi olumsuz etkilediğini” söyledi.
"17-25 Aralık dönüm noktası"
Ayrıca karar metninde “Dört bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu hakkındaki 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk iddiaları ulusal politik süreçlerle ilgili değişikliklerin başlangıç noktası oldu” ifadesine yer verildi.
Siyasi denetim önergesi reddedildi
Karar metni oylanırken bir grup Fransız ve Ermeni parlamenter Türkiye’nin siyasi denetime alınması için önerge verdi. Önerge reddedildi.
AKPM üyesi, AKP milletvekili Markar Eseyan Deutsche Welle Türkçe'ye verdiği demeçte, "Türkiye denetime alınmış olsaydı muhtemelen Avrupa Konseyi'nden çekilecektik. Tüm Avrupa kurumlarıyla krize yuvarlanacaktık. Buna dair bir tuzaktı bu. Fakat sağduyu galip geldi" dedi.
Eseyan raportörlerin “belli bir medyanın ve HDP’nin etkisinde kalarak rapor hazırladıklarını” savundu.
Denetim mekanizması
Türkiye AKPM’nin denetim sürecinden Haziran 2004’te çıkarılıp, “post-monitoring” adı verilen denetim sonrası sürece dahil edilmişti. Bu süreçte, söz konusu ülkeyle ilgili raporlar yazılmasına ve konunun genel kurul oturumunda ele alınmasına gerek görülmüyor.
AKPM’nin denetim mekanizmasıyla, bu süreçteki ülkelerin Avrupa standartlarında demokrasi, insan hakları ve hukuk devletiyle ne derece uyumlu oldukları ölçülüyor.
Türkiye Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi ancak demokratikleşme alanında sorunlar bulunduğu ve insan hakları ihlallerinin devam ettiği gerekçesiyle 1996 yılında denetim sürecine alınmıştı. Süreç 8 yıl sürmüştü. (ÇT/YY)
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) bugün yapılan oylamayla "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" raporu kabul edildi.
Karar tasarısı 24’e karşı 96 oyla kabul edildi, oylamada 10 parlamenter de çekimser kaldı.
Karar metni
Kararda dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerine yönelik yargı sürecinin, “Avrupa Konseyi normları ve ifade özgürlüğüne saygı çerçevesinde sürdürülmesi” istendi.
Avrupa Konseyi’nin web sitesinde yer alan haberde şu ifadelere yer verildi.
“Parlamenterler Meclisi Türkiye’nin güneydoğusundaki terörle mücadele güvenlik operasyonlarıyla bağlantılı olarak basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin son gelişmeler, hukukun üstünlüğü ilkesinin sarsılması ve insan hakları ihlallerinin, ‘demokratik kurumların işleyişine ve ülkenin Avrupa Konseyi’ne karşı yükümlülükleri için tehdit unsuru oluşturduğunun’ altını çizdi.”
Meclis, İzleme Komitesi’nin ilettiği bilgiler ışığında ülkedeki durumu yakından izlemeye karar verdi. Tüm gelişmelerin 2017’de sunulacak raporda yer alacağı belirtildi.
"Bilgiye erişim engellendi"
110 bin web sitesinin kapatılması ve Twitter’ın engellenmesi talepleriyle ilgili endişelerini dile getiren Meclis, bu durumun “çok orantısız olduğunu ve toplumun internet üzerinden bilgiye erişim ve bilgi edinme hakkını engellediğini, medyada çoğulculuğu ve özgür ifadeyi olumsuz etkilediğini” söyledi.
"17-25 Aralık dönüm noktası"
Ayrıca karar metninde “Dört bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu hakkındaki 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk iddiaları ulusal politik süreçlerle ilgili değişikliklerin başlangıç noktası oldu” ifadesine yer verildi.
Siyasi denetim önergesi reddedildi
Karar metni oylanırken bir grup Fransız ve Ermeni parlamenter Türkiye’nin siyasi denetime alınması için önerge verdi. Önerge reddedildi.
AKPM üyesi, AKP milletvekili Markar Eseyan Deutsche Welle Türkçe'ye verdiği demeçte, "Türkiye denetime alınmış olsaydı muhtemelen Avrupa Konseyi'nden çekilecektik. Tüm Avrupa kurumlarıyla krize yuvarlanacaktık. Buna dair bir tuzaktı bu. Fakat sağduyu galip geldi" dedi.
Eseyan raportörlerin “belli bir medyanın ve HDP’nin etkisinde kalarak rapor hazırladıklarını” savundu.
Denetim mekanizması
Türkiye AKPM’nin denetim sürecinden Haziran 2004’te çıkarılıp, “post-monitoring” adı verilen denetim sonrası sürece dahil edilmişti. Bu süreçte, söz konusu ülkeyle ilgili raporlar yazılmasına ve konunun genel kurul oturumunda ele alınmasına gerek görülmüyor.
AKPM’nin denetim mekanizmasıyla, bu süreçteki ülkelerin Avrupa standartlarında demokrasi, insan hakları ve hukuk devletiyle ne derece uyumlu oldukları ölçülüyor.
Türkiye Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi ancak demokratikleşme alanında sorunlar bulunduğu ve insan hakları ihlallerinin devam ettiği gerekçesiyle 1996 yılında denetim sürecine alınmıştı. Süreç 8 yıl sürmüştü. (ÇT/YY)
RSS