HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye ve İran'ın, bölge ülkeleri arasında Barış Komitesi oluşturulması gerektiğini savundu.
Kurtulmuş, partisinin çeşitli etkinliklerine katılmak için geldiği Gaziantep'te Bülbülzade Eğitim Sağlık ve Dayanışma Vakfı'nı ziyaret etti. Burada vakıf üyelerine Türkiye'nin dış politikası ve Suriye'de yaşanan olayları değerlendiren Kurtulmuş, Suriye ile bütün bölge ülkelerinin ciddi şekilde çatışmanın içine çekilmek istendiğini öne sürdü.
Türkiye'nin komşu ülkelerle kardeşlik duygularını yeniden kazanmaya çalıştığı bir dönemde küresel güçlerin, kardeşlik duygularını düşmanlığa dönüştürmenin gayreti içerisinde olduklarını ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu: ''Maalesef bugün Suriye'de gariban Müslümanlar ölüyor, özellikle de İhvan-ı Müslimin'in insanları ölüyor ama Suriye'de yönetime hazırlanan kadro ise laik seküler bir kadrodur. Türkiye, Suriye'de ciddi bir kadronun oluşmasında maalesef muvaffak olamamıştır ama yine de inşallah bu bölgede barışçıl bir çözüm olur. Çözüm nedir- Bu bölgenin iki büyük ülkesi olan Türkiye ve İran, müştereken bütün bölge ülkelerinden oluşan bir Barış Komitesi oluşturmalıdır. Bölge ülkelerinin dışında küresel güçlerin bu bölgedeki işlere karıştırılmaması gerekir.''
Bölgede Büyük Ordatoğu Projesini (BOP), ardından genişletilmiş Güney Afrika Projesi'nin hayata geçirilmeye çalışıldığını savunan Kurtulmuş, ''Bu bölgede küresel hakimiyet elde etmek isteyenler, iki tartışma alanının fitili ateşlemeye çalışıyorlar. Bu alanlardan biri etnik farklılıklar yani Türkler, Kürtler, Araplar ve Acemlerin arasına nifak tohumları serperek, bölgedeki bütün ülkelerde etnik çatışmaların fitilini ateşleyebilmektir'' dedi. Mısır'da askerlerin uzun yıllardır halk üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu baskı karşısında sağcıların, solcuların, İhvan-ı Müslimin'in, Kıptilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların baskıcı rejime karşı ortak eylem ortaya koyduklarını ama Suriye'nin durumu farklı olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti: ''Suriye'yi bilenler biliyor, Ortadoğu ülkelerinin arasında eli en kanlı rejimlerinden biridir. 30 küsur senedir Hafız Esed rejimi hep zulüm yapıyor. Mesela ŞEBİHA diye bir örgütleri var, bizim JİTEM'e benziyor, adam kaybetme makinası gibi onlarca insanı kaybediyor ne oldukları belli değil. Bir taraftan da El-Muhaberat diye bir istihbarat örgütleri var. Azınlık bir grup var, ülkenin ekonomisini, siyasetini ve diğer işlerini onlar yönetiyor.''AA
Türkiye'nin komşu ülkelerle kardeşlik duygularını yeniden kazanmaya çalıştığı bir dönemde küresel güçlerin, kardeşlik duygularını düşmanlığa dönüştürmenin gayreti içerisinde olduklarını ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu: ''Maalesef bugün Suriye'de gariban Müslümanlar ölüyor, özellikle de İhvan-ı Müslimin'in insanları ölüyor ama Suriye'de yönetime hazırlanan kadro ise laik seküler bir kadrodur. Türkiye, Suriye'de ciddi bir kadronun oluşmasında maalesef muvaffak olamamıştır ama yine de inşallah bu bölgede barışçıl bir çözüm olur. Çözüm nedir- Bu bölgenin iki büyük ülkesi olan Türkiye ve İran, müştereken bütün bölge ülkelerinden oluşan bir Barış Komitesi oluşturmalıdır. Bölge ülkelerinin dışında küresel güçlerin bu bölgedeki işlere karıştırılmaması gerekir.''
Bölgede Büyük Ordatoğu Projesini (BOP), ardından genişletilmiş Güney Afrika Projesi'nin hayata geçirilmeye çalışıldığını savunan Kurtulmuş, ''Bu bölgede küresel hakimiyet elde etmek isteyenler, iki tartışma alanının fitili ateşlemeye çalışıyorlar. Bu alanlardan biri etnik farklılıklar yani Türkler, Kürtler, Araplar ve Acemlerin arasına nifak tohumları serperek, bölgedeki bütün ülkelerde etnik çatışmaların fitilini ateşleyebilmektir'' dedi. Mısır'da askerlerin uzun yıllardır halk üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu baskı karşısında sağcıların, solcuların, İhvan-ı Müslimin'in, Kıptilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların baskıcı rejime karşı ortak eylem ortaya koyduklarını ama Suriye'nin durumu farklı olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti: ''Suriye'yi bilenler biliyor, Ortadoğu ülkelerinin arasında eli en kanlı rejimlerinden biridir. 30 küsur senedir Hafız Esed rejimi hep zulüm yapıyor. Mesela ŞEBİHA diye bir örgütleri var, bizim JİTEM'e benziyor, adam kaybetme makinası gibi onlarca insanı kaybediyor ne oldukları belli değil. Bir taraftan da El-Muhaberat diye bir istihbarat örgütleri var. Azınlık bir grup var, ülkenin ekonomisini, siyasetini ve diğer işlerini onlar yönetiyor.''AA
RSS