Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye için Suriye meselesine müdahil olmanın "bir tercih değil zorunluluk" olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çıktığı Güney Kore ve İran ziyaretlerinin ardından 32. Gün programına konuk olarak soruları yanıtladı.
Suriye konusunda bölgede "iğne ile kuyu kazarcasına" oluşturulan istikrarın tehlikeye girmemesi gerektiğini söyleyerek, bu nedenle Türkiye için Suriye meselesine müdahil olmanın "bir tercih değil zorunluluk" olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, bu konuya sırt dönmenin mümkün olmadığını, çünkü artık eski dönemlerin statik toplumlarının değil dinamik toplumların mevcut olduğunu anlatarak, "Olaylara zamanında müdahil olmazsak ve bu olaylar eğer benim geleceğimi de etkiliyorsa o zaman bir tutum belirlemekle karşı karşıya kalırız. Bu bir zorunluluk meselesi, yoksa bir tercih meselesi değil" diye konuştu. Bakan Davutoğlu, Suriye'den Türkiye'ye gelişlerin sürdüğünü hatırlatarak, "Bir 17 bin daha gelirse, o zaman ne yapacağız? Sanki bu durumlar bizim hükümetimizin tercihleri sebebiyle oluyor gibi bir algı var, ama öyle değil, bu durum kendi dinamikleri ile ortaya çıktı, biz durumu en doğru şekilde yönetmeye çalışıyoruz" dedi.
İran'daki temasları da anlatan Davutoğlu, Tahran ile karşılıklı olarak pozisyonlarını paylaştıklarını, İran tarafının bile Esad'ın hatalarını kabul ettiğini bildirdi. Davutoğlu, "Bunu Rusya da, Çin de söylüyor, onaylamıyoruz diyerek. Şu ana kadar Esad'ın yöntemini onaylayan bir ülke çıkmadı, herkes (hatalar yapmıştır ve bu tutumu tasvip etmiyoruz) diyor" diye konuştu.
Esad'ı bu noktadan sonra İran'ın iktidarda tutup tutamayacağının sorulmasına karşılık Davutoğlu, şu yanıtı verdi: "Kimse kimseyi, herhangi bir dış güç, kendi halkı ile barış içinde olmayan bir lideri ayakta tutamaz. ABD'nin zamanında Latin Amerika'da koruyamadığı, tutamadığı yönetimleri, şimdi İran ya da başka bir ülke Ortadoğu'da koruyabilir mi? ABD desteği Şah'ı ayakta tutamadıysa ve ayağa kalkan bir halk Şah rejimini devirdiyse Suriye'de de hiçbir dış destek bir rejimi ayakta tutmaz. Bir rejimi ayakta tutan halktan aldığı destektir." Bakan Davutoğlu, Suriye'de bazı yabancı güçlerin etkin olduğu yönündeki iddialar bulunduğunu hatırlatarak, "Hiçbir yabancı güç, yabancı komplo, bir halkı 1 yıl sokakta tutamaz. Bir halk 1 yıl boyunca 10 bin insanını kaybetmiş ve hala ayakta ise o halka ancak saygı duyulur ve bu saygının gereğini yapmakla yükümlüyüz" dedi. Davutoğlu, her zorluğun arkasında bir başarı bulunduğuna her zaman inandığını belirterek, "Suriye halkı bugün zorlukları, çileyi çekiyor ama onurunu da ispat etti. Ben Suriye halkına sadece ve sadece saygıyla selam duruyorum" diye konuştu. Bakan Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile gelecek hafta Çin'e gideceklerini söyleyerek, "Suriye konusunda görüş ayrılığımız var diye İran, Rusya ve Çin ile ilişkilerimiz bozulmaz" diye konuştu.AA
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çıktığı Güney Kore ve İran ziyaretlerinin ardından 32. Gün programına konuk olarak soruları yanıtladı.
Suriye konusunda bölgede "iğne ile kuyu kazarcasına" oluşturulan istikrarın tehlikeye girmemesi gerektiğini söyleyerek, bu nedenle Türkiye için Suriye meselesine müdahil olmanın "bir tercih değil zorunluluk" olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, bu konuya sırt dönmenin mümkün olmadığını, çünkü artık eski dönemlerin statik toplumlarının değil dinamik toplumların mevcut olduğunu anlatarak, "Olaylara zamanında müdahil olmazsak ve bu olaylar eğer benim geleceğimi de etkiliyorsa o zaman bir tutum belirlemekle karşı karşıya kalırız. Bu bir zorunluluk meselesi, yoksa bir tercih meselesi değil" diye konuştu. Bakan Davutoğlu, Suriye'den Türkiye'ye gelişlerin sürdüğünü hatırlatarak, "Bir 17 bin daha gelirse, o zaman ne yapacağız? Sanki bu durumlar bizim hükümetimizin tercihleri sebebiyle oluyor gibi bir algı var, ama öyle değil, bu durum kendi dinamikleri ile ortaya çıktı, biz durumu en doğru şekilde yönetmeye çalışıyoruz" dedi.
İran'daki temasları da anlatan Davutoğlu, Tahran ile karşılıklı olarak pozisyonlarını paylaştıklarını, İran tarafının bile Esad'ın hatalarını kabul ettiğini bildirdi. Davutoğlu, "Bunu Rusya da, Çin de söylüyor, onaylamıyoruz diyerek. Şu ana kadar Esad'ın yöntemini onaylayan bir ülke çıkmadı, herkes (hatalar yapmıştır ve bu tutumu tasvip etmiyoruz) diyor" diye konuştu.
Esad'ı bu noktadan sonra İran'ın iktidarda tutup tutamayacağının sorulmasına karşılık Davutoğlu, şu yanıtı verdi: "Kimse kimseyi, herhangi bir dış güç, kendi halkı ile barış içinde olmayan bir lideri ayakta tutamaz. ABD'nin zamanında Latin Amerika'da koruyamadığı, tutamadığı yönetimleri, şimdi İran ya da başka bir ülke Ortadoğu'da koruyabilir mi? ABD desteği Şah'ı ayakta tutamadıysa ve ayağa kalkan bir halk Şah rejimini devirdiyse Suriye'de de hiçbir dış destek bir rejimi ayakta tutmaz. Bir rejimi ayakta tutan halktan aldığı destektir." Bakan Davutoğlu, Suriye'de bazı yabancı güçlerin etkin olduğu yönündeki iddialar bulunduğunu hatırlatarak, "Hiçbir yabancı güç, yabancı komplo, bir halkı 1 yıl sokakta tutamaz. Bir halk 1 yıl boyunca 10 bin insanını kaybetmiş ve hala ayakta ise o halka ancak saygı duyulur ve bu saygının gereğini yapmakla yükümlüyüz" dedi. Davutoğlu, her zorluğun arkasında bir başarı bulunduğuna her zaman inandığını belirterek, "Suriye halkı bugün zorlukları, çileyi çekiyor ama onurunu da ispat etti. Ben Suriye halkına sadece ve sadece saygıyla selam duruyorum" diye konuştu. Bakan Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile gelecek hafta Çin'e gideceklerini söyleyerek, "Suriye konusunda görüş ayrılığımız var diye İran, Rusya ve Çin ile ilişkilerimiz bozulmaz" diye konuştu.AA