Türkiye’de 7 Haziran seçimi arifesinde geniş bir haber analizi yayınlayan Wall Street Journal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 10 yılda Türkiye’deki “siyasi hakimiyetini” sürekli sağlamlaştırdığını belirterek “Ancak şimdi siyasi üstünlüğü, kendisinin aday olmadığı bir seçime bağlı” diye yazıyor.
ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin etkili gazetesi WSJ, seçimin, “Zayıflayan bir ekonomi ve canlandırılan bir muhalefet” ile karşı karşıya olan Erdoğan’ın anayasayı değiştirip “süper bir çoğunluğu” elde etme hedefi için bir “batma ya da çıkma meselesi” nitelemesini yapıyor.
“Söz konusu olan Türkiye’deki siyasi gücün niteliği” görüşünün dile getirildiği haberde Erdoğan’ın “eski partisinin lehinde agresif bir kampanya” yaptığını, YSK’nun ise Erdoğan’ın anayasayı “ihlal ettiğini” öne süren muhalefet partilerinin çok sayıda şikayetini geri çevirdiğine dikkat çekildikten sonra buna karşın Erdoğan’ın artık “daha az emin” gibi göründüğü savunuluyor.
Bu çerçevede bazı Kasımpaşalıların bile iktidar partisinin yönetimine yönelik memnuniyetsizliklerini dile getirdikleri anlatılıyor.
WSJ, Erdoğan’ın başkanlık sistemini savunurken kullandığı argümanları ve onu eleştirenlerin karşı argümanlarına vurgu yaptıktan sonra “AKP’nin azalan otoritesi ile Erdoğan’ın büyük hırsları arasındaki büyüyen uyumsuzluk” tan söz ediyor.
Haberde New York merkezli risk danışmanlık şirketi Teneo Intelligence icra müdürü Wolfango Piccoli’nin Türkiye’nin siyasi ortamın 2002 yılına göre daha az öngörülür ve daha az istikrarlı olacağı gibi göründüğü uyarısı hatırlatılıyor. Haberde Piccoli'nin Erdoğan’ın anayasayı istediği biçimde değiştiremezse ülkenin “siyasetini kontrol etmeye devam edeceğini ve gücünü sınırlama girişimlerine direneceği” görüşü dile getiriliyor.
“Ekonomiye ek olarak Sayın Erdoğan için diğer kilit bir meydan okuma, HDP’den geliyor” diyen gazete, HDP’nin barajı asması durumunda 2002 yılından bu yana ilk koalisyon hükümeti gerekliliğinin ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor.
WSJ, bu bağlamda AK Partili Mustafa Şentop’un “Koalisyondan söz etmek gerçekçi değil” derken tek meselenin partinin yeni bir anayasa için yeterli oy sağlayıp sağlayacağı görüşünü yansıtıyor.
Erdoğan’ın son iki yılda “bürokrasi üzerindeki kontrolünü” nasıl sıkılaştırdığını, “kapsamlı” güvenlik yasaları getirildiğini söyleyen gazete, "Erdoğan’ın hırsının” gerçekleşmesinin Pazar seçiminin sonucuna bağlı olduğunu vurguladıktan sonra haberine AB’nin eski Ankara Temsilcisi Marc Pieri’nin bir değerlendirmesiyle son veriyor.
Halen Carnegie Europe adlı düşünce kuruluşunda görevli Büyükelçi Pierini “Samimiyetle söyleyeyim, demokrasi söz konusu. Bu seçimden sonra daha zayıf yada daha güçlü olacak” diyor. ANKA
ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin etkili gazetesi WSJ, seçimin, “Zayıflayan bir ekonomi ve canlandırılan bir muhalefet” ile karşı karşıya olan Erdoğan’ın anayasayı değiştirip “süper bir çoğunluğu” elde etme hedefi için bir “batma ya da çıkma meselesi” nitelemesini yapıyor.
“Söz konusu olan Türkiye’deki siyasi gücün niteliği” görüşünün dile getirildiği haberde Erdoğan’ın “eski partisinin lehinde agresif bir kampanya” yaptığını, YSK’nun ise Erdoğan’ın anayasayı “ihlal ettiğini” öne süren muhalefet partilerinin çok sayıda şikayetini geri çevirdiğine dikkat çekildikten sonra buna karşın Erdoğan’ın artık “daha az emin” gibi göründüğü savunuluyor.
Bu çerçevede bazı Kasımpaşalıların bile iktidar partisinin yönetimine yönelik memnuniyetsizliklerini dile getirdikleri anlatılıyor.
WSJ, Erdoğan’ın başkanlık sistemini savunurken kullandığı argümanları ve onu eleştirenlerin karşı argümanlarına vurgu yaptıktan sonra “AKP’nin azalan otoritesi ile Erdoğan’ın büyük hırsları arasındaki büyüyen uyumsuzluk” tan söz ediyor.
Haberde New York merkezli risk danışmanlık şirketi Teneo Intelligence icra müdürü Wolfango Piccoli’nin Türkiye’nin siyasi ortamın 2002 yılına göre daha az öngörülür ve daha az istikrarlı olacağı gibi göründüğü uyarısı hatırlatılıyor. Haberde Piccoli'nin Erdoğan’ın anayasayı istediği biçimde değiştiremezse ülkenin “siyasetini kontrol etmeye devam edeceğini ve gücünü sınırlama girişimlerine direneceği” görüşü dile getiriliyor.
“Ekonomiye ek olarak Sayın Erdoğan için diğer kilit bir meydan okuma, HDP’den geliyor” diyen gazete, HDP’nin barajı asması durumunda 2002 yılından bu yana ilk koalisyon hükümeti gerekliliğinin ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor.
WSJ, bu bağlamda AK Partili Mustafa Şentop’un “Koalisyondan söz etmek gerçekçi değil” derken tek meselenin partinin yeni bir anayasa için yeterli oy sağlayıp sağlayacağı görüşünü yansıtıyor.
Erdoğan’ın son iki yılda “bürokrasi üzerindeki kontrolünü” nasıl sıkılaştırdığını, “kapsamlı” güvenlik yasaları getirildiğini söyleyen gazete, "Erdoğan’ın hırsının” gerçekleşmesinin Pazar seçiminin sonucuna bağlı olduğunu vurguladıktan sonra haberine AB’nin eski Ankara Temsilcisi Marc Pieri’nin bir değerlendirmesiyle son veriyor.
Halen Carnegie Europe adlı düşünce kuruluşunda görevli Büyükelçi Pierini “Samimiyetle söyleyeyim, demokrasi söz konusu. Bu seçimden sonra daha zayıf yada daha güçlü olacak” diyor. ANKA