Hükümetin 17 madde olarak hazırladığı ve Demokratikleşme Paketi olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Bu sabah TBMM Başkanlığı'na sunulan tasarıda, Siyasi Partiler Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi İle Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçeleri Öğrenmesi Hakkındaki Kanun, Türk Ceza Kanunu ve İl İdaresi Kanunu'nda bazı maddeleri değiştirilmesi öngörülüyor.
TBMM Başkanlığı'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla sunulan tasarının gerekçesinde ise şu konulara yer verildi: "20. yüzyılın ikinci yarısında bir hukuk terimi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan insan hakları terimi, teorik olarak bütün insanlara tanınması gereken ideal bir haklar listesini ifade etmektedir. İnsan hakları, kişinin insan olmasından kaynaklanan dokunulmaz, vazgeçilmez, yadsınamaz ve devredilemez haklarıdır. İnsan haklarına en çok önem verilen yönetim şeklinin ise, çoğulcu demokrasiye sahip demokratik yönetimler olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle demokratik bir yönetimin içinde mutlaka bulunması gereken en önemli unsurlardan birisinin, temel hak ve özgürlüklerin korunması olduğu şüphesizdir. İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının gelişimi paralel bir seyir izlemiştir. Siyasal iktidarlara sınırlamalar getirilmeye başlandığı andan itibaren yapılan bütün hareketlerin temelinde insan hakları kavramı yer almıştır.
Siyasal iktidarlara getirilen bu sınırlamalara bağlı olarak demokrasi de gelişmeye başlamış ve insan hakları ile demokrasi kavramları birbirlerinden ayrılmaz duruma gelmiştir. Gelişmiş demokrasilerde temel hak ve hürriyetler olarak ifade edilen ve anayasal metinlerde yer bulan birçok insan hakkının kullanımı konusunda ülkemizde getirilen sınırlamaların, Anayasanın sözü ve ruhu yanında demokratik toplum gereklerine uygun bir şekilde en aza indirilmesi konusundaki çalışmalar, son on yıllık dönemde hız kesmeden devam etmiş ve bu kapsamda birçok mevzuatta önemli değişiklikler yapılmıştır. Özellikle 7 Temmuz 2012 tarihli Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanun ve 11 Nisan 2013 tarihli İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan düzenlemelerle insan hakları ve ifade özgürlüğü kapsamında yapılan değişikler son derece olumlu sonuçlar ortaya koymuş ve bu hakların gerektiği gibi kullanımı konusunda toplumda ilerleme sağlandığı müşahede edilmiştir."
Hazırlanan bu tasarıyla, temel insan hakları olan, ifade özgürlüğü ile seçme ve seçilme, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarının kullanımının genişletilmesi amaçlandığı belirtilen gerekçede, "Bir kişinin sahip olduğu özelliğinden dolayı ayrımcılığa uğramaması amacıyla bazı kanunlarda değişiklikler yapılmaktadır" denilerek şöyle devam edildi: "Bu kapsamda, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasında zaman aralığı genişletilmekte, seçim propagandalarına farklı dil ve lehçeler kullanılabilmesine imkan sağlanmakta, siyasi partilerin eş başkan seçebilmeleri ve yüzde 7'den daha az oy almış partilerin de devlet yardımından faydalanması imkanı getirilmektedir.Diğer yandan, nefret suçu günümüzde mücadele edilmesi gereken en önemli olgulardan biri olarak uluslararası gündemde yerini almıştır. Nefret suçlarında hedef mağdurdan öte mağdurun üyesi olduğu sosyal gruptur. Fail için ise önyargı, açık veya örtülü şekilde suçun işlenme motivasyonunu oluşturmaktadır. Ayrımcılık temelli olması nedeniyle nefret suçu fail ve mağdur ile birlikte tüm toplumu yakından etkilemektedir. Bu kapsamda Türk Ceza adalet sistemine daha uygun olacak şekilde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen ayırımcılık suçuyla birlikte nefret suçu da düzenlenmektedir."
Bu sabah TBMM Başkanlığı'na sunulan tasarıda, Siyasi Partiler Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi İle Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçeleri Öğrenmesi Hakkındaki Kanun, Türk Ceza Kanunu ve İl İdaresi Kanunu'nda bazı maddeleri değiştirilmesi öngörülüyor.
TBMM Başkanlığı'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla sunulan tasarının gerekçesinde ise şu konulara yer verildi: "20. yüzyılın ikinci yarısında bir hukuk terimi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan insan hakları terimi, teorik olarak bütün insanlara tanınması gereken ideal bir haklar listesini ifade etmektedir. İnsan hakları, kişinin insan olmasından kaynaklanan dokunulmaz, vazgeçilmez, yadsınamaz ve devredilemez haklarıdır. İnsan haklarına en çok önem verilen yönetim şeklinin ise, çoğulcu demokrasiye sahip demokratik yönetimler olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle demokratik bir yönetimin içinde mutlaka bulunması gereken en önemli unsurlardan birisinin, temel hak ve özgürlüklerin korunması olduğu şüphesizdir. İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının gelişimi paralel bir seyir izlemiştir. Siyasal iktidarlara sınırlamalar getirilmeye başlandığı andan itibaren yapılan bütün hareketlerin temelinde insan hakları kavramı yer almıştır.
Siyasal iktidarlara getirilen bu sınırlamalara bağlı olarak demokrasi de gelişmeye başlamış ve insan hakları ile demokrasi kavramları birbirlerinden ayrılmaz duruma gelmiştir. Gelişmiş demokrasilerde temel hak ve hürriyetler olarak ifade edilen ve anayasal metinlerde yer bulan birçok insan hakkının kullanımı konusunda ülkemizde getirilen sınırlamaların, Anayasanın sözü ve ruhu yanında demokratik toplum gereklerine uygun bir şekilde en aza indirilmesi konusundaki çalışmalar, son on yıllık dönemde hız kesmeden devam etmiş ve bu kapsamda birçok mevzuatta önemli değişiklikler yapılmıştır. Özellikle 7 Temmuz 2012 tarihli Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanun ve 11 Nisan 2013 tarihli İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan düzenlemelerle insan hakları ve ifade özgürlüğü kapsamında yapılan değişikler son derece olumlu sonuçlar ortaya koymuş ve bu hakların gerektiği gibi kullanımı konusunda toplumda ilerleme sağlandığı müşahede edilmiştir."
Hazırlanan bu tasarıyla, temel insan hakları olan, ifade özgürlüğü ile seçme ve seçilme, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarının kullanımının genişletilmesi amaçlandığı belirtilen gerekçede, "Bir kişinin sahip olduğu özelliğinden dolayı ayrımcılığa uğramaması amacıyla bazı kanunlarda değişiklikler yapılmaktadır" denilerek şöyle devam edildi: "Bu kapsamda, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasında zaman aralığı genişletilmekte, seçim propagandalarına farklı dil ve lehçeler kullanılabilmesine imkan sağlanmakta, siyasi partilerin eş başkan seçebilmeleri ve yüzde 7'den daha az oy almış partilerin de devlet yardımından faydalanması imkanı getirilmektedir.Diğer yandan, nefret suçu günümüzde mücadele edilmesi gereken en önemli olgulardan biri olarak uluslararası gündemde yerini almıştır. Nefret suçlarında hedef mağdurdan öte mağdurun üyesi olduğu sosyal gruptur. Fail için ise önyargı, açık veya örtülü şekilde suçun işlenme motivasyonunu oluşturmaktadır. Ayrımcılık temelli olması nedeniyle nefret suçu fail ve mağdur ile birlikte tüm toplumu yakından etkilemektedir. Bu kapsamda Türk Ceza adalet sistemine daha uygun olacak şekilde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen ayırımcılık suçuyla birlikte nefret suçu da düzenlenmektedir."