Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, terörle mücadelenin, “bugünün konusu” olmadığını belirterek, “Bence bu politikaya, particiliğe malzeme yapılmaması gereken bir konu. Bugün yeni bir şey yapılmıyor. Devlet bu görüşmeleri yapıyordu. Bugün biraz daha şeffaf” dedi.
Bakan Çelik, tv8’de katıldığı televizyon programında, terörün bir “yangın” olduğunu, ancak terörle mücadelenin, “bugünün konusu” olmadığını söyledi.
Yangını söndürmek için ateşe yaklaşmak gerektiğine dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu: “Böyle havaleci anlayışla bu işler olmaz. ‘Güvenlik güçlerimiz çözsün’ diyorlar. Geçmişte bu anlamdaki güveni sağlamak konusunda devlet havaleci anlamda da formüller, metotlar denemiştir. Aslında birçok yöntem denemiştir ama ağırlıklı güvenlik boyutu öne çıkmıştır. Şimdi amaç yangını söndürmek ise nereden su temin edildiğinden ziyade bu su yangını söndürmek için mi kullanılıyor ona bakmalıyız. Bizim amacımızı yangını söndürmek. Bence bu politikaya, particiliğe malzeme yapılmaması gereken bir konu. Bugün yeni bir şey yapılmıyor. Devlet bu görüşmeleri yapıyor idi. Bugün biraz daha şeffaf.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, son dönemlerdeki tepkisinin altında yatan nedenin “BDP'nin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmemesi” olduğunu vurgulayan Çelik, “Bizim muhatabımız siyaset kurumu olan BDP’ydi. Eğer üzerine düşeni, vatandaşın kendisine verdiği görevi yerine getiremiyorsanız o zaman muhatap olmaktan çıkıyorsunuz. BDP eğer oy aldığı halkının temsilcisi olarak parlamentoda böyle bir duruş sergilese, muhatap alınabilecek argümanları sunabilse, çözüme dönelik adım atabilse, o iradeyi ortaya koyabilse aslında bunların parlamento bünyesinde konuşulup çözüme kavuşturulması mümkün. Ama BDP bu iradeyi ve cesareti ortaya koyamıyor. Bana göre bu, oy aldıkları vatandaşa yaptıkları en büyük yanlıştır. Umarım yangını söndürme konusunda bir gayretlerinde samimi olurlar” dedi.SHA
Yangını söndürmek için ateşe yaklaşmak gerektiğine dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu: “Böyle havaleci anlayışla bu işler olmaz. ‘Güvenlik güçlerimiz çözsün’ diyorlar. Geçmişte bu anlamdaki güveni sağlamak konusunda devlet havaleci anlamda da formüller, metotlar denemiştir. Aslında birçok yöntem denemiştir ama ağırlıklı güvenlik boyutu öne çıkmıştır. Şimdi amaç yangını söndürmek ise nereden su temin edildiğinden ziyade bu su yangını söndürmek için mi kullanılıyor ona bakmalıyız. Bizim amacımızı yangını söndürmek. Bence bu politikaya, particiliğe malzeme yapılmaması gereken bir konu. Bugün yeni bir şey yapılmıyor. Devlet bu görüşmeleri yapıyor idi. Bugün biraz daha şeffaf.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, son dönemlerdeki tepkisinin altında yatan nedenin “BDP'nin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmemesi” olduğunu vurgulayan Çelik, “Bizim muhatabımız siyaset kurumu olan BDP’ydi. Eğer üzerine düşeni, vatandaşın kendisine verdiği görevi yerine getiremiyorsanız o zaman muhatap olmaktan çıkıyorsunuz. BDP eğer oy aldığı halkının temsilcisi olarak parlamentoda böyle bir duruş sergilese, muhatap alınabilecek argümanları sunabilse, çözüme dönelik adım atabilse, o iradeyi ortaya koyabilse aslında bunların parlamento bünyesinde konuşulup çözüme kavuşturulması mümkün. Ama BDP bu iradeyi ve cesareti ortaya koyamıyor. Bana göre bu, oy aldıkları vatandaşa yaptıkları en büyük yanlıştır. Umarım yangını söndürme konusunda bir gayretlerinde samimi olurlar” dedi.SHA