Dünyada açlık ile ilgili verilere değinen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik: '500 milyon insan obez iken, 800 milyon insan aç' dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Geçen yıl tarımsal hasılamız 55 milyar dolar, tarımsal ürün ihracatımız 17 milyar dolara ulaştı. Böylece dünyanın 7’nci Avrupa’nın en büyük tarımsal gücü olduğumuzu gururla ifade ederim. Ancak geldiğimiz nokta yeterli değildir” dedi.
Çelik, FAO’nun 30’uncu Avrupa Bölgesel Konferansında konuştu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun 30’uncu Avrupa Bölgesel Konferansı Antalya’da kent merkezindeki bir otelde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, FAO Genel Direktörü Jose Graziano Da Silva ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Konferansta ekmek israfına dikkat çekilmesi ve FAO’nun bu yılı Dünya Bakliyat Yılı ilan etmesi nedeniyle bayat ekmek ve bakliyatlardan yapılan ürünler sergilendi. Bayat ekmeklerden oluşan kek, kurabiye ve tatlı çeşitlerinin otel aşçıları tarafından yapılarak sergilendiği alanda bir süre incelemelerde bulunan Bakan Çelik, ürünlerden tattı ve FAO Genel Direktörü Jose Graziano Da Silva’ya da ikram etti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nun 30’uncu Avrupa Bölgesel Konferansında konuşan Bakan Çelik, Türkiye’de bu konferansa kritik bir dönemde ev sahipliği yapmaktan dolayı memnun olduğunu söyledi.
Dünyada açlık ile ilgili verilere değinen Çelik, “Dünyada açlık çeken nüfusun oranı 1960’lı yıllarda yüzde 35 gibiyken bugün yüzde 11’e geriledi. Oran olarak bakıldığında bu önemli bir ilerleme olarak görülebilir. Ne var ki günümüzde bir yanda 500 milyon insan obez iken, 800 milyon insan aç. En zengin 62 kişinin serveti dünyanın yarı nüfusu 3 buçuk milyarın servetine eşit. Her yıl 1.3 milyar ton gıda israf edilirken 27’si Afrika’da olmak üzere 34 ülke halkını besleyecek yeterli gıda bulamıyor. Böylesine çarpıcı tezatların yaşandığı dünya kimse için güvenli değildir” dedi.
Bakan Çelik, 1996 yılında Roma’da düzenlenen bir zirvede açlık çeken insan sayısının 2015 yılına kadar yarıya indirilmesinin hedeflenmiş olduğunu hatırlatarak, “Bu konuda biraz ilerleme sağlansa bu hedef tutturulamadı. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 2030 yılına kadar dünyada açlığın tamamen ortadan kaldırılması hedeflendi” dedi.
İsraf edilmeden gıdaların tüketilmesinin İslam’ın ana öğretisi olduğunu belirten Bakan Çelik, “İsraf edilen gıdaların miktarına bakıldığında dünyadaki açlık kolaylıkla yok edilebilir. Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte gıdaya kolay ve ucuz erişim hükümetlerin ana görevi halindedir. Dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyara yaklaşacak. Tarımsal üretimin bugüne göre yüzde 60 artırılması lazım. Bu çarpıcı duruma rağmen her yıl 12 milyon hektar arazi tarım verimliliğini yitirip kaybediliyor. Bu gidişatı durdurmak için verimlilik artışının sağlanması için ARGE faaliyetlerine daha çok kaynak aktarılmalıdır” diye konuştu.
Ulusal ve küresel iş birliğinin önemine değinen Çelik, iş birliği olmazsa Suriye’de yaşanan dramın dünyadaki bir çok ülkede yaşanabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmak için hem ulusal hem de küresel ölçekte iş birliği bir zorunluluktur. Aksi halde Suriye’de yaşanan insanlık dramında olduğu gibi sınırları ve kıtaları aşarak dünyanın huzurunu kaçırmaya yetebilir. Akdeniz’e bakıldığında deniz, güneş, kumsal ve balıkçılık akla gelirdi. Ancak şimdi kıyılarına çocuk cesedi vuran büyük bir mezarlık olarak anılıyor. Sürdürülebilir gıda arzını sağlayamazsak Suriye’deki trajedinin benzerleri dünyanın pek çok yerinde yaşanabilir.”
Türkiye’nin iklimi açısından 4 bin endemik olmak üzere 12 bin bitki türüne asırlardır ev sahipliği yaptığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarımsal üretimimiz her yıl artıyor. Geçen yıl tarımsal hasılamız 55 milyar dolar, tarımsal ürün ihracatımız 17 milyar dolara ulaştı. Böylece dünyanın 7’nci Avrupa’nın ise en büyük tarımsal gücü olduğumuzu gururla ifade ederim. Ancak geldiğimiz nokta yeterli değildir. Tarımda verimliliği artırmak için AR-GE, çiftçi eğitimi, sözleşmeli ve örgütlü üretim gibi hususları desteklemekteyiz. Havza bazlı desteklemeyle ürünlerin en uygun koşullarda yetiştirerek verimliliği artırmayı hedefliyoruz.”
Bakan Çelik, Türkiye’nin 78 milyonluk nüfusuna yetecek gıdaları üretmenin yanı sıra küresel gıda güvenliğine de katkı sağlar hale geldiğinden söz etti. Dünyada gıda açısından kriz yaşayan pek çok ülkeye Türkiye’nin yardım ettiğini belirten Çelik, şunları söyledi:
“Dünyada gıda krizi yaşayan ihtiyaç sahibi pek çok yere gıda yardımı yapmaktayız. Ülkemize sığınan 3 milyonu aşkın Suriyeli ve Iraklının gıda, barınma, sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Baklagiller sadece insan ve hayvan için değil toprak içinde önemli bir besin kaynağıdır. Bölgemizde özellikle Türkiye’de tercih edilen ürünler arasındadır. Mercimek ve nohudun anavatanı ülkemiz topraklarıdır. Dünyada üretilen 66 milyon ton bakliyatın yüzde 2.5’i ülkemizde üretilmektedir. Bakliyat Türk halkının vazgeçilmez yemekleri arasındadır. Hatta kuru fasulye bizim için milli bir yemektir.” İHA
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Geçen yıl tarımsal hasılamız 55 milyar dolar, tarımsal ürün ihracatımız 17 milyar dolara ulaştı. Böylece dünyanın 7’nci Avrupa’nın en büyük tarımsal gücü olduğumuzu gururla ifade ederim. Ancak geldiğimiz nokta yeterli değildir” dedi.
Çelik, FAO’nun 30’uncu Avrupa Bölgesel Konferansında konuştu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun 30’uncu Avrupa Bölgesel Konferansı Antalya’da kent merkezindeki bir otelde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, FAO Genel Direktörü Jose Graziano Da Silva ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Konferansta ekmek israfına dikkat çekilmesi ve FAO’nun bu yılı Dünya Bakliyat Yılı ilan etmesi nedeniyle bayat ekmek ve bakliyatlardan yapılan ürünler sergilendi. Bayat ekmeklerden oluşan kek, kurabiye ve tatlı çeşitlerinin otel aşçıları tarafından yapılarak sergilendiği alanda bir süre incelemelerde bulunan Bakan Çelik, ürünlerden tattı ve FAO Genel Direktörü Jose Graziano Da Silva’ya da ikram etti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nun 30’uncu Avrupa Bölgesel Konferansında konuşan Bakan Çelik, Türkiye’de bu konferansa kritik bir dönemde ev sahipliği yapmaktan dolayı memnun olduğunu söyledi.
Dünyada açlık ile ilgili verilere değinen Çelik, “Dünyada açlık çeken nüfusun oranı 1960’lı yıllarda yüzde 35 gibiyken bugün yüzde 11’e geriledi. Oran olarak bakıldığında bu önemli bir ilerleme olarak görülebilir. Ne var ki günümüzde bir yanda 500 milyon insan obez iken, 800 milyon insan aç. En zengin 62 kişinin serveti dünyanın yarı nüfusu 3 buçuk milyarın servetine eşit. Her yıl 1.3 milyar ton gıda israf edilirken 27’si Afrika’da olmak üzere 34 ülke halkını besleyecek yeterli gıda bulamıyor. Böylesine çarpıcı tezatların yaşandığı dünya kimse için güvenli değildir” dedi.
Bakan Çelik, 1996 yılında Roma’da düzenlenen bir zirvede açlık çeken insan sayısının 2015 yılına kadar yarıya indirilmesinin hedeflenmiş olduğunu hatırlatarak, “Bu konuda biraz ilerleme sağlansa bu hedef tutturulamadı. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 2030 yılına kadar dünyada açlığın tamamen ortadan kaldırılması hedeflendi” dedi.
İsraf edilmeden gıdaların tüketilmesinin İslam’ın ana öğretisi olduğunu belirten Bakan Çelik, “İsraf edilen gıdaların miktarına bakıldığında dünyadaki açlık kolaylıkla yok edilebilir. Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte gıdaya kolay ve ucuz erişim hükümetlerin ana görevi halindedir. Dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyara yaklaşacak. Tarımsal üretimin bugüne göre yüzde 60 artırılması lazım. Bu çarpıcı duruma rağmen her yıl 12 milyon hektar arazi tarım verimliliğini yitirip kaybediliyor. Bu gidişatı durdurmak için verimlilik artışının sağlanması için ARGE faaliyetlerine daha çok kaynak aktarılmalıdır” diye konuştu.
Ulusal ve küresel iş birliğinin önemine değinen Çelik, iş birliği olmazsa Suriye’de yaşanan dramın dünyadaki bir çok ülkede yaşanabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmak için hem ulusal hem de küresel ölçekte iş birliği bir zorunluluktur. Aksi halde Suriye’de yaşanan insanlık dramında olduğu gibi sınırları ve kıtaları aşarak dünyanın huzurunu kaçırmaya yetebilir. Akdeniz’e bakıldığında deniz, güneş, kumsal ve balıkçılık akla gelirdi. Ancak şimdi kıyılarına çocuk cesedi vuran büyük bir mezarlık olarak anılıyor. Sürdürülebilir gıda arzını sağlayamazsak Suriye’deki trajedinin benzerleri dünyanın pek çok yerinde yaşanabilir.”
Türkiye’nin iklimi açısından 4 bin endemik olmak üzere 12 bin bitki türüne asırlardır ev sahipliği yaptığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarımsal üretimimiz her yıl artıyor. Geçen yıl tarımsal hasılamız 55 milyar dolar, tarımsal ürün ihracatımız 17 milyar dolara ulaştı. Böylece dünyanın 7’nci Avrupa’nın ise en büyük tarımsal gücü olduğumuzu gururla ifade ederim. Ancak geldiğimiz nokta yeterli değildir. Tarımda verimliliği artırmak için AR-GE, çiftçi eğitimi, sözleşmeli ve örgütlü üretim gibi hususları desteklemekteyiz. Havza bazlı desteklemeyle ürünlerin en uygun koşullarda yetiştirerek verimliliği artırmayı hedefliyoruz.”
Bakan Çelik, Türkiye’nin 78 milyonluk nüfusuna yetecek gıdaları üretmenin yanı sıra küresel gıda güvenliğine de katkı sağlar hale geldiğinden söz etti. Dünyada gıda açısından kriz yaşayan pek çok ülkeye Türkiye’nin yardım ettiğini belirten Çelik, şunları söyledi:
“Dünyada gıda krizi yaşayan ihtiyaç sahibi pek çok yere gıda yardımı yapmaktayız. Ülkemize sığınan 3 milyonu aşkın Suriyeli ve Iraklının gıda, barınma, sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Baklagiller sadece insan ve hayvan için değil toprak içinde önemli bir besin kaynağıdır. Bölgemizde özellikle Türkiye’de tercih edilen ürünler arasındadır. Mercimek ve nohudun anavatanı ülkemiz topraklarıdır. Dünyada üretilen 66 milyon ton bakliyatın yüzde 2.5’i ülkemizde üretilmektedir. Bakliyat Türk halkının vazgeçilmez yemekleri arasındadır. Hatta kuru fasulye bizim için milli bir yemektir.” İHA
RSS