Yerel seçimlerde İşledikleri kasıtlı suç nedeniyle haklarında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşecek ancak henüz ceza ve infaz kurumuna alınmayan, cezanın infazına başlanılmasından sonra, koşullu olarak salıverilmelerine karşın, hak ederek tahliye edilecekleri süre henüz dolmayanlar ile uzun süreli hapis cezaları erteli bulunanlar oy kullanabilecek.
Yüksek Seçim Kurulu tutukluların oy kullanımına ilişkin kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Buna göre, 27 Mart 2014 tarihine kadar tutuklanıp cezaevine konulan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlüler daha önce herhangi bir seçmen kütüğünde kayıtlı değillerse oy kullanamayacak. Kesinleşen seçmen kütüğünde kayıtlı olup da, ceza ve tutukevinde bulunan taksirli suçlardan hükümlü ile tutuklu seçmenler, ceza ve tutukevi yönetimi aracılığıyla ilgili ilçe seçim kurulu başkanlığından, seçmen kütüğüne kayıtlı olduğuna ilişkin aldığı belgeyi veya seçmen bilgi kâğıdını vermeleri halinde, tutuklu seçmen listesine kaydını yaptırabilecek. 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak mahalli idareler seçimlerinde, ceza ve tutukevlerinde bulunan seçmen niteliğine sahip olan taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu olanlar da oy kullanabilecek. Yapılacak seçimde kullanılacak tutuklu seçmen listelerine, kesinleşen seçmen kütüğüne kayıtlı olup da ceza ve tutukevinde bulunan taksirli suçlardan hükümlü ile tutuklu seçmenler, ceza ve tutukevi yönetimi aracılığıyla ilgili ilçe seçim kurulu başkanlığından, seçmen kütüğüne kayıtlı olduğuna ilişkin aldığı belgeyi veya seçmen bilgi kağıdını vermesi halinde, tutuklu seçmen listesine dâhil edilecek.
7 Şubat 2014 tarihinden sonra yeni kurulan ceza ve tutukevlerinde bulunan taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklular için de tutuklu seçmen listesi oluşturulacak. Seçim Takvimine göre, 27 Mart 2014 tarihi itibariyle kesinleşecek olan tutuklu seçmen listelerine kayıtlı bulunan taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu olanların ceza ve tutukevlerinin bulunduğu seçim çevresinde yapılacak tüm seçim türleri için oy kullanabilecek. Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkındaki mahkûmiyet hükümleri hariç olmak üzere, kişilerin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken hak yoksunluklarına ilişkin mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olmakla birlikte, henüz cezaevine alınmayan ve ceza infaz kurumuna alındıktan sonra koşullu olarak salıverilen, ancak hak ederek tahliye süresi dolmayan hükümlüler ile mahkemesince uzun süreli cezası ertelenmesi nedeniyle cezaevinde bulunmayan hükümlüler seçimlerde oy verebilecek.
Kurulun kararına 2 üye muhalif kaldı. Yasa koyucunun kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkûmiyet kararı nedeniyle; kesinleşme-infaza başlama ya da, infaza başlama-koşullu salıverilme tarihleri arasında hak yoksunluğunun uygulanmayacağına işaret edebileceğine dikkat çekilen karşı oy yazısında, Nitekim cezası erteli olanlar ile koşullu olarak salıverilenler açısından istisna getirilmek suretiyle, Türk Ceza Yasası'nın 53 maddesinde velayet, vesayet ve kayyımlığa ilişkin hak yoksunluğunun uygulanamayacağı kuralı getirildiği anımsatıldı. Karşı oy yazısında karşılıksız çek keşide etmek suçundan, 2007 yılında yapılan milletvekili genel seçimi ve halk oylamasında, oy kullandırılmadığı iddiasıyla açılan dava üzerine; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararında, ‘kasıtlı bir suçtan dolayı verilen mahkûmiyet kararına bağlı olarak TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluğunun; suçların ağırlığına, mahiyetine, cezaevinde infaz edilip edilmeyeceğine bakılmadan belirlenmesi, kanunların doğrudan bir sonucu olması nedeniyle hâkimlere takdir hakkının tanınmaması, hak yoksunluğunu doğuracak suçların tasnifinin yapılmaması, suçla yoksun bırakılan hak arasında orantılılık ilkesinin gözetilmemesi’ gibi konularda eleştiri ve saptamalarda bulunduğu belirtildi. AİHM’in , suçun niteliği ve ağırlığına göre, hak yoksunluğu önlemine de hükmedilebileceğini kabul ettiğinin altı çizilen karşı oy yazısında, kasıtlı bir suçun işlenilmesi nedeniyle hükmolunan özgürlüğü bağlayıcı cezaya bağlı olarak, hak yoksunluğu önleminin hangi tür suçlar için uygulanabileceğinin belirlenmesi de yine yasama organının yetki ve görevinde olması gereken bir konu olduğu vurgulandı.
Yüksek Seçim Kurulu tutukluların oy kullanımına ilişkin kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Buna göre, 27 Mart 2014 tarihine kadar tutuklanıp cezaevine konulan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlüler daha önce herhangi bir seçmen kütüğünde kayıtlı değillerse oy kullanamayacak. Kesinleşen seçmen kütüğünde kayıtlı olup da, ceza ve tutukevinde bulunan taksirli suçlardan hükümlü ile tutuklu seçmenler, ceza ve tutukevi yönetimi aracılığıyla ilgili ilçe seçim kurulu başkanlığından, seçmen kütüğüne kayıtlı olduğuna ilişkin aldığı belgeyi veya seçmen bilgi kâğıdını vermeleri halinde, tutuklu seçmen listesine kaydını yaptırabilecek. 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak mahalli idareler seçimlerinde, ceza ve tutukevlerinde bulunan seçmen niteliğine sahip olan taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu olanlar da oy kullanabilecek. Yapılacak seçimde kullanılacak tutuklu seçmen listelerine, kesinleşen seçmen kütüğüne kayıtlı olup da ceza ve tutukevinde bulunan taksirli suçlardan hükümlü ile tutuklu seçmenler, ceza ve tutukevi yönetimi aracılığıyla ilgili ilçe seçim kurulu başkanlığından, seçmen kütüğüne kayıtlı olduğuna ilişkin aldığı belgeyi veya seçmen bilgi kağıdını vermesi halinde, tutuklu seçmen listesine dâhil edilecek.
7 Şubat 2014 tarihinden sonra yeni kurulan ceza ve tutukevlerinde bulunan taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklular için de tutuklu seçmen listesi oluşturulacak. Seçim Takvimine göre, 27 Mart 2014 tarihi itibariyle kesinleşecek olan tutuklu seçmen listelerine kayıtlı bulunan taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu olanların ceza ve tutukevlerinin bulunduğu seçim çevresinde yapılacak tüm seçim türleri için oy kullanabilecek. Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkındaki mahkûmiyet hükümleri hariç olmak üzere, kişilerin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken hak yoksunluklarına ilişkin mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olmakla birlikte, henüz cezaevine alınmayan ve ceza infaz kurumuna alındıktan sonra koşullu olarak salıverilen, ancak hak ederek tahliye süresi dolmayan hükümlüler ile mahkemesince uzun süreli cezası ertelenmesi nedeniyle cezaevinde bulunmayan hükümlüler seçimlerde oy verebilecek.
Kurulun kararına 2 üye muhalif kaldı. Yasa koyucunun kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkûmiyet kararı nedeniyle; kesinleşme-infaza başlama ya da, infaza başlama-koşullu salıverilme tarihleri arasında hak yoksunluğunun uygulanmayacağına işaret edebileceğine dikkat çekilen karşı oy yazısında, Nitekim cezası erteli olanlar ile koşullu olarak salıverilenler açısından istisna getirilmek suretiyle, Türk Ceza Yasası'nın 53 maddesinde velayet, vesayet ve kayyımlığa ilişkin hak yoksunluğunun uygulanamayacağı kuralı getirildiği anımsatıldı. Karşı oy yazısında karşılıksız çek keşide etmek suçundan, 2007 yılında yapılan milletvekili genel seçimi ve halk oylamasında, oy kullandırılmadığı iddiasıyla açılan dava üzerine; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararında, ‘kasıtlı bir suçtan dolayı verilen mahkûmiyet kararına bağlı olarak TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluğunun; suçların ağırlığına, mahiyetine, cezaevinde infaz edilip edilmeyeceğine bakılmadan belirlenmesi, kanunların doğrudan bir sonucu olması nedeniyle hâkimlere takdir hakkının tanınmaması, hak yoksunluğunu doğuracak suçların tasnifinin yapılmaması, suçla yoksun bırakılan hak arasında orantılılık ilkesinin gözetilmemesi’ gibi konularda eleştiri ve saptamalarda bulunduğu belirtildi. AİHM’in , suçun niteliği ve ağırlığına göre, hak yoksunluğu önlemine de hükmedilebileceğini kabul ettiğinin altı çizilen karşı oy yazısında, kasıtlı bir suçun işlenilmesi nedeniyle hükmolunan özgürlüğü bağlayıcı cezaya bağlı olarak, hak yoksunluğu önleminin hangi tür suçlar için uygulanabileceğinin belirlenmesi de yine yasama organının yetki ve görevinde olması gereken bir konu olduğu vurgulandı.