HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, 10 Ekim 2015’te Ankara’da Gar önünde düzenlenen mitinge katılanlara yönelik yapılan bombalı saldırıda “kasıt” olduğu gerekçesiyle Meclis Araştırması istedi.
Baluken, Meclis Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, “Ankara Katliamı” öncesinde yetkili mercilere yapılan saldırı ihbarlarının dikkate alınmamasının “kasıt” olduğu kanısını güçlendirdiğini savundu.
Katliamdan sonra açılan soruşturmada, her geçen gün yeni deliller ortaya çıktığını belirten Baluken gerekçede şunları kaydetti:
“Son günlerde hem Ankara Katliamı ile ilgili hem de DAİŞ adlı çetenin Türkiye’de yapmayı planladığı eylemlerle ilgili istihbarat ve yargı kaynaklarına dayandırılan önemli haberler ortaya çıkmıştır. Bu haberlere göre, Ankara Katliamı ile ilgili dava dosyasına dayanan bilgiler, bu katliamda büyük ihmaller ve kasıtların olduğunu gözler önüne sermektedir. 10 Ekim tarihinden 2 ay 6 gün önce, 4 Ağustos 2015’te canlı bomba DAİŞ çete mensubu Yunus Emre Alagöz’ün adının İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından TEM Daire Başkanlığı’na bildirildiği ortaya çıkmıştır.”
Türkiye’nin, DAEŞ’i “Öfkeli gençler grubu” olarak tanımlayarak stratejik bir hata yapıldığını belirten Baluken, “Bunun yanı sıra DAİŞ ile olan ilişkilere dair iddialar, kaygılar ve belgelerle ilgili ulusal ve uluslararası düzlemlerde şeffaf olmaktan uzak, cevap verebilir olmaktan imtina eder halde olmuştur, olmaya da devam etmektedir. Bu kapsamda, DAİŞ’in Türkiye’de gerçekleştirdiği en hunharca saldırı olan Ankara Katliamının tüm boyutları ile aydınlığa kavuşturulması için TBMM’nin bir an önce devreye girmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. (ANKA)
Baluken, Meclis Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, “Ankara Katliamı” öncesinde yetkili mercilere yapılan saldırı ihbarlarının dikkate alınmamasının “kasıt” olduğu kanısını güçlendirdiğini savundu.
Katliamdan sonra açılan soruşturmada, her geçen gün yeni deliller ortaya çıktığını belirten Baluken gerekçede şunları kaydetti:
“Son günlerde hem Ankara Katliamı ile ilgili hem de DAİŞ adlı çetenin Türkiye’de yapmayı planladığı eylemlerle ilgili istihbarat ve yargı kaynaklarına dayandırılan önemli haberler ortaya çıkmıştır. Bu haberlere göre, Ankara Katliamı ile ilgili dava dosyasına dayanan bilgiler, bu katliamda büyük ihmaller ve kasıtların olduğunu gözler önüne sermektedir. 10 Ekim tarihinden 2 ay 6 gün önce, 4 Ağustos 2015’te canlı bomba DAİŞ çete mensubu Yunus Emre Alagöz’ün adının İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından TEM Daire Başkanlığı’na bildirildiği ortaya çıkmıştır.”
Türkiye’nin, DAEŞ’i “Öfkeli gençler grubu” olarak tanımlayarak stratejik bir hata yapıldığını belirten Baluken, “Bunun yanı sıra DAİŞ ile olan ilişkilere dair iddialar, kaygılar ve belgelerle ilgili ulusal ve uluslararası düzlemlerde şeffaf olmaktan uzak, cevap verebilir olmaktan imtina eder halde olmuştur, olmaya da devam etmektedir. Bu kapsamda, DAİŞ’in Türkiye’de gerçekleştirdiği en hunharca saldırı olan Ankara Katliamının tüm boyutları ile aydınlığa kavuşturulması için TBMM’nin bir an önce devreye girmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. (ANKA)