ANASAYFA arrow right Siyaset

İdlib'ten kaçanlar yeniden Türkiye sınırlarını zorluyor

İdlib'ten kaçanlar yeniden Türkiye sınırlarını zorluyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.23
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.23
İdlib'deki savaştan kaçanlar sınırdaki mülteci duvarına dayanırken Erdoğan yeni bir göç dalgasına Türkiye'nin gücünün yetmeyeceğini söyledi
Türkiye yeni ve büyük bir mülteci göçü ile karşı karşıya
İdlib'deki savaştan kaçanlar sınırdaki mülteci duvarına dayanırken Erdoğan yeni bir göç dalgasına Türkiye'nin gücünün yetmeyeceğini söyledi

Suriye'deki savaştan kaçan mülteciler, sınırdaki güvenlik duvarına merdiven dayayıp Türkiye'ye geçmeye başladı.
Türkiye yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalırken İran'daki Türkiye-Rusya-İran zirvesinden sonra açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de 4.5 milyon Suriyeli mülteci bulunduğunu savaşın devam ettiği ve nüfusu 3.5 milyon olanİdlib'den kaynaklanacak yeni bir göç dalgasını karşılamaya güçlerinin yetmeyeceğini söyledi

Esad rejiminin ve Rusya uçaklarının bombaladığı İdlib'ten kaçan Suriyeliler, Türkiye'ye sığınmak için yollara düştü. Bombalardan kaçan ve yanlarına çok az eşya alan mülteciler gruplar halinde araçlarla Hatay'ın Altıonözü ilçesindeki sınır hattında çekilen güvenlik duvarına kadar geliyor. Burada duvara merdiven dayayan mülteciler
duvarı aşıp Türkiye'ye geçti.
Bu anı diğer mülteciler de cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.
İdlib kan gölüne dönmesin
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tahran’da yapılan zirvede, “İdlib’in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz” dedi.
Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Bölgede kurduğumuz 12 gözlem noktasının sahada anlamlarından biri de Türkiye’nin İdlib halkına ve buraya sığınanlara can güvenlikleri konusunda güvence vermiş olmasıdır. Bu bölgenin ve ülkemizin sağladığı örtülü güvencenin kendi halkına yönelik katliamları hala hafızalarımızda olan Esed rejiminin insafına bırakılmasına rıza
gösteremeyiz. Her ne kadar gerekçe ile olursa olsun İdlib’e yapılan ve yapılacak bir saldırı, felaketle, katliamla ve çok büyük insani dramla sonuçlanacaktır. Bölgede 3,5 milyonu aşkın sivilin tamamı bundan etkilenecektir. Bombalanan sivillerin gidecek yeri kalmadığı için bizim sınırımıza dayanacaktır. Çoğunluğu Suriyeli 4,5 milyon sığınmacıyı barındıran Türkiye mülteci ağırlama kapasitesini zaten doldurmuştur. İdlib’deki bazı terörist oluşumlardan kaynaklanan endişelerini anlıyoruz. Bölgeye doğrudan komşu olmamız sebebiyle en az sizler kadar bizler de duyuyoruz. Ancak İdlib gibi her şeyin iç içe olduğu yerlerde, teröristlere karşı etkili mücadele zaman ve sabır gerektiren farklı yöntemlere ihtiyaç var. Biz Türkiye olarak gerekli çabayı gösterdik, daha fazlasını da göstermeye hazırız. İdlib’in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Rus dostlarımızın rahatsızlık duyduğu unsurları Halep ve İmeymin bölgesine, saldırılara girişemeyecekleri yerlere çekmeyi deneyebiliriz. Böylece İdlib’de kritik yerlerin kontrolü sadece ılımlı muhalifler tarafından sağlanır hale gelecektir.”
"İdlib’in akıbeti konusunda varacağımız anlayış Suriye bağlamındaki işbirliğimizin geleceğini de şekillendirecektir" diyen Erdoğan, “Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetinin ve kararlılığının doğru anlaşılmasını sizlerden özellikle rica ediyorum. Ülkemizin ve kardeşimiz olarak gördüğümüz Suriye halkının geleceğini bu derece yakından ilgilendiren bir konuda Türkiye’nin tavrı bellidir. Astana garantörlerinin Suriye’de yeni bir şiddet dalgası ve insani kriz
yaşanmasına izin vermeyeceği mesajı bu zirveden uluslararası kamuoyuna verilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Fırat’ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor”
“Fırat’ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir takım yabancı güçlerin DEAŞ’la mücadele bahanesiyle attığı adımların artık bambaşka bir istikamete yöneldiği gizlenemez bir gerçektir. Artık DEAŞ tehdidi ve tehlikesi kalmamış olmasına rağmen ABD’nin bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmesinden fevkalade rahatsızız. Suriye rejiminin de göz yummasıyla Fırat’ın doğusunda güçlenen terör örgütü sahadaki varlığını yabancı güçlerin desteği ile kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Bu durum bizim milli güvenliğimizi ilgilendirmekle kalmıyor. Aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve geleceğine de tehdit oluşturuyor. Suriye’den kaynaklanan terörün her türlüsüne, Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne
kasteden bütün girişimlere ayrım yapmadan ortak tavır almalıyız.
Ülkenin bir bölümünde sergilenen hassasiyetlerin diğer bölümünde gösterilmiyor olması hem Suriye halkının hem de uluslararası toplumun burada verilen mücadeleye bakışını olumsuz etkiliyor. Türkiye özellikle Suriye’nin siyasi coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Ülkemizin
bekasına tehdit oluşturan yapıların hudutlarımızın hemen ötesinde cirit atmasına müsaade edemeyiz. Tehdidin kaynağına ve boyutuna göre gereken adımları atmayı sürdüreceğiz. Biz Suriye’de BM güvenlik konseyinin 2254 sayılı kararına uygun kalıcı bir çözüm bulunmasından yanayız. Bu bağlamda BM Suriye Özel Temsilcisi ile işbirliği halinde, anayasa komisyonunun tamamlanmasına serbest ve adil seçim yapılması için şartların hazırlanmasına önem veriyoruz.”
“Bugün burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek bu zirvenin en önemli adımlarından biri bu olacak”
Putin’in konuşmasından sonra bir kez daha söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının sonlarına doğru ise bugün ateşkes kararı alınmasını gerektiğini ifade ederek, “Bugün burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek bu zirvenin en önemli adımlarından biri bu olacak ve sivilleri ciddi manada huzurlu kılacak, rahatlatacaktır. Böyle bir adımın atılması ve böyle bir ilanın yapılması zirvenin de zaferi olacaktır. Putin’in anayasa ile ilgili bu adımlar atıldı, 45 kişilik liste belli bu anayasa ile ilgili çalışmalar da hız kazandığı halde halk beklentilerine doğru gidildiğini görmüş olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak, “Burada özellikle diplomatik bir ifade 3. madde güzel bunu biz tabi diplomasi olarak anlarız, tabi burada ‘ateşkes’ kelimesi olursa çok daha isabetli olacaktır. Bu 3. Maddeyi güçlendirir. Buraya ‘ateşkes’ ifadesini koyarsak bu işi çok daha güçlendirecektir, rahatlatacaktır. Biz burada bütün örgütlere çağrı yapalım silahı bırakın diyeceğiz, silahı bırakın ki buraya sulh gelsin bu çağrıyı zirveden yapmış olalım” açıklamasını yaptı.
İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *