Genç işsizliğinin temel nedenlerinden biri düşük işgücü, diğeri ise
TİSK Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Erol Kiresepi, genç işsizliğin istihdamın üç temel sorunundan doğrudan etkilendiğini belirterek, “Bunlar, düşük büyüme hızı, katı işgücü piyasaları ve iş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluktur” dedi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Erol Kiresepi, genç işsizliği istihdamın üç temel sorunundan doğrudan etkilendiğini belirterek, “Bunlar, düşük büyüme hızı, katı işgücü piyasaları ve iş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluktur” dedi.
TİSK'den yapılan açıklamaya göre, Meksika Çalışma ve Sosyal Refah Sekretaryasının Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve Ulusal Otonom Üniversitesi ile birlikte düzenlediği “İstihdam ve Sosyal Koruma Konularında Kamu Politikaları Uluslararası Forumu” 14-15 Kasım 2013 tarihlerinde Mexico City’de gerçekleştiriliyor. T
oplantıda Türk İşverenlerini ve Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) adına Dünya İşverenlerini TİSK Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi ve B20 İş Yaratma ve İnsan Sermayesine Yatırım Görev Gücü Üyesi Erol Kiresepi temsil ediyor. Kiresepi, “Genç İstihdamı” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, genç işsizliğinin işgücü piyasalarının genel performansına doğrudan bağlı olduğunu, işlerin temelde özel sektör tarafından yaratıldığını dolayısıyla girişimcilik ve işletmeler için uygun ortamın öncelikle yaratılması gerektiğini ifade etti.
Genç işsizliği istihdamın üç temel sorunundan doğrudan etkilenmekte olduğunu belirten Kirespi şunları kaydetti: “Bunlar, düşük büyüme hızı, katı işgücü piyasaları ve iş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluktur. Bu çerçevede, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici istihdam sistemi başta olmak üzere esnek istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması sadece uzun dönemli işsizliğin önlenmesine değil, aynı zamanda kayıtlı sektörde sürekli işlere geçilmesine de katkı sağlamaktadır.İyi niyetle ortaya konulmuş koruyucu yasalar kimi zaman istihdamın önünde engel oluşturmaktadır. Söz konusu engellerin ortadan kaldırılması elzemdir.Ülkelerin rekabet gücü ve toplumların ilerlemesi bireylerin istihdam edilebilirliği ile doğrudan ilişkilidir. İş dünyasının talepleri ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için mesleki eğitimin ve üniversite eğitiminin müfredatlarının belirlenmesinde iş dünyası söz sahibi olmalıdır.Nihayet sürdürülebilir işler ancak büyüme ile yaratılabilir. Sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gerekli yapısal reformlar her ülkede ivedilikle gerçekleştirilmelidir.”
TİSK Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Erol Kiresepi, genç işsizliğin istihdamın üç temel sorunundan doğrudan etkilendiğini belirterek, “Bunlar, düşük büyüme hızı, katı işgücü piyasaları ve iş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluktur” dedi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Erol Kiresepi, genç işsizliği istihdamın üç temel sorunundan doğrudan etkilendiğini belirterek, “Bunlar, düşük büyüme hızı, katı işgücü piyasaları ve iş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluktur” dedi.
TİSK'den yapılan açıklamaya göre, Meksika Çalışma ve Sosyal Refah Sekretaryasının Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve Ulusal Otonom Üniversitesi ile birlikte düzenlediği “İstihdam ve Sosyal Koruma Konularında Kamu Politikaları Uluslararası Forumu” 14-15 Kasım 2013 tarihlerinde Mexico City’de gerçekleştiriliyor. T
oplantıda Türk İşverenlerini ve Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) adına Dünya İşverenlerini TİSK Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi ve B20 İş Yaratma ve İnsan Sermayesine Yatırım Görev Gücü Üyesi Erol Kiresepi temsil ediyor. Kiresepi, “Genç İstihdamı” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, genç işsizliğinin işgücü piyasalarının genel performansına doğrudan bağlı olduğunu, işlerin temelde özel sektör tarafından yaratıldığını dolayısıyla girişimcilik ve işletmeler için uygun ortamın öncelikle yaratılması gerektiğini ifade etti.
Genç işsizliği istihdamın üç temel sorunundan doğrudan etkilenmekte olduğunu belirten Kirespi şunları kaydetti: “Bunlar, düşük büyüme hızı, katı işgücü piyasaları ve iş dünyası ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluktur. Bu çerçevede, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici istihdam sistemi başta olmak üzere esnek istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması sadece uzun dönemli işsizliğin önlenmesine değil, aynı zamanda kayıtlı sektörde sürekli işlere geçilmesine de katkı sağlamaktadır.İyi niyetle ortaya konulmuş koruyucu yasalar kimi zaman istihdamın önünde engel oluşturmaktadır. Söz konusu engellerin ortadan kaldırılması elzemdir.Ülkelerin rekabet gücü ve toplumların ilerlemesi bireylerin istihdam edilebilirliği ile doğrudan ilişkilidir. İş dünyasının talepleri ile eğitim sistemi arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için mesleki eğitimin ve üniversite eğitiminin müfredatlarının belirlenmesinde iş dünyası söz sahibi olmalıdır.Nihayet sürdürülebilir işler ancak büyüme ile yaratılabilir. Sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gerekli yapısal reformlar her ülkede ivedilikle gerçekleştirilmelidir.”