ANASAYFA arrow right Siyaset

IŞİD’le mücadele çerçevesinde Türkiye “daha planlı ve dikkatli” olmalı

IŞİD’le mücadele çerçevesinde Türkiye “daha planlı ve dikkatli” olmalı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.37
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.37
Ankara-Bağdat hattındaki krizin yankıları sürerken IŞİD’le mücadele çerçevesinde
Ankara-Bağdat hattındaki krizin yankıları sürerken IŞİD’le mücadele çerçevesinde Türkiye’nin “daha planlı ve dikkatli” davranmasının “hayati” önemde olduğunun altı çiziliyor.
Bağdat’ın “Askerinizi geri çekin” çağrısının ikili ilişkilerde kriz durumunu uzun süreye yaymasından endişe ediliyor. Irak hükümeti Pazar günü Türk askerlerinin Musul'dan çekilmesi için Türkiye'ye 48 saat süre tanıdı. Başbakan Davutoğlu da Irak Başbakanı Haydar El Abadi’ye yazdığı bir mektupla Musul'a asker sevkiyatının durdurulduğunu açıkladı. Ancak Türk askerlerinin bölgeden tamamen çekilip çekilmeyeceği belirsizliğini koruyor.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Türkiye Masası Başkanı Serhat Erkmen Ankara-Bağdat hattında yaşanan krizi DW Türkçe'ye değerlendirirken, Bağdat’ın “Askerinizi geri çekin” çağrısının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Irak Başbakanı’na mektup yazıp Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterdiğini yinelemesinin, üstüne Musul’a asker sevkiyatının durdurulmasının “krizi aşağı çekme” noktasında “çok da etkin” olmayacağı görüşünde bulundu. Erkmen, “Başlangıçta Irak hükümetinin bilgisiyle başlamış bir asker sevkiyatı var ama zaman geçmiş, Bağdat’la ciddi anlamda yollar ayrılmaya başlamış ve siz merkezi hükümete danışmadan, kafanıza göre iş yapıyorsunuz. Ortaya çıkan diplomatik ve siyasi sürtüşmenin bambaşka olumsuz boyutlarının ortaya çıkması artık kaçınılmazdır” uyarısında bulundu.

Irak’taki merkezi hükümetin Rusya ve Şam ekseninde bir hükümet olduğunu hatırlatan Erkmen, “Türkiye’nin planlaması ise Barzani ve Nuceyfi ile birlikte kendi oluşturduğu gücü takviye etmekti. Ancak Irak hükümeti ve Türkiye arasında ciddi bir koordinasyonsuzluk varsa bugün yaşanan kriz ortaya çıkar ve nitekim çıkmıştır da. Irak hükümeti doğrudan Esad’ı destekliyor olmayabilir ama Esad’la aynı safta. Ankara tüm bunları biliyorken, neden kendi kafasına göre hareket ediyor?” diye sordu. Bu soruyu kendi içinde “Çünkü Türkiye’de hükümet, iç politikadaki gücünü dışarıya yansıtmaya çalışıyor. Kibirden, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Kibirli dış politika olmaz. Çünkü Irak’a asker göndermenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu bilmemek anormal bir durum olur” diye yanıtlayan Erkmen, dış politikada “daha planlı ve dikkatli davranmak” gerektiğini de şöyle bir uyarıyla dile getirdi:

“Eğer dikkatli olmazsanız; Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz. Yani; PKK’yla mücadele çerçevesinde Irak’a konuşlandırdığınız askerlerin de durumunu tartışmaya açabilir Irak yönetimi. Türk hükümetinin vakit kaybetmeksizin bu konu üzerinde düşünmesinde fayda var.”
Türkiye’nin eski Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz da, Ankara-Bağdat hattındaki krizin “Türk dış politikasındaki yanlışların bir yansıması” olduğuna dikkat çekiyor. Yılmaz, bu yanlışların nedenini DW Türkçe’ye değerlendirirken, “Türkiye, Suriye’de ne yapmak istediğini, bölgede nasıl hareket edebileceğini bilmiyor, hesap edemiyor. Günlük politikalar üretiliyor ve tüketiliyor ancak bu durum sürekli bir krize işaret ediyor” diye konuştu. Türkiye’nin, İslam’a, Müslümanlığa zarar veren IŞİD’le mücadele stratejisini çok daha net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini anlatan Yılmaz, uluslararası toplum bir yıldır Musul’un kurtulmasını konuşurken, Türkiye’nin oraya asker göndermesini “rutin bir işlem” diye açıklamaktan öteye geçmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı. Musul’da yaşanan her gelişmenin sadece bölgedeki ülkeleri değil tüm dünya ülkelerini ilgilendirdiğini vurgulayan Yılmaz, “Gelinen noktada; IŞİD’le mücadele ediliyor ama nasıl olacağı bilinmiyor. Türk askerlerinin ne yapacağına ilişkin de soru işaretleri artıyor ve Bağdat’la ikili kriz derinleşiyor. Herkesin Türk hükümetinden daha dikkatli ve planlı bir dış politika beklemesi çok doğal. Yoksa, ne yaptığını bilmeyen Ankara pozisyonu, dış politikaya ilişkin endişeleri daha da artırır” uyarısında bulundu.

DW’nin ulaştığı askeri kaynaklar, Türk askerinin Irak’ta IŞİD’le mücadele için “hayati önemde” olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye, Kuzey Irak’ta Peşmerge güçlerini Süleymaniye ve Dohuk’taki kamplarda eğitiyordu. Son iki yıldır eğitilen asker sayısı 2 bini buldu. Türkiye ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında geçen ay varılan anlaşma gereğince Peşmerge güçlerinin eğitiminin Başika’daki kampa kaydırılması üzerinde görüş birliğine varıldı ve Başika’daki Türk kuvvetinin sayısı artırıldı. Yeni gönderilen askerlerle birlikte Türk kuvvetinin bölgedeki sayısı 600’ü buldu. Kampın, IŞİD’in hakim olduğu bölgeye çok yakın olması bölgede kara operasyonlarının artacağına dair işaretler veriyor. Türk Dışişleri yetkilileri, bölgede her türlü hazırlığın yapıldığını belirtse de “Merkezi Irak hükümetinden habersiz bir şey yapılması söz konusu olamaz. Türkiye'nin koalisyon güçleriyle de koordinasyonu sürüyor” diyor.

Emekli büyükelçilerden Faruk Loğoğlu ise DW Türkçe'nin “Musul’a asker göndermek şart mıydı?” sorusunu yanıtlarken, “Bağdat’ın tepkisi ve talebi çok açık. Demek ki, Türk askerini Musul’da istemiyorlar. Ankara da bunu yerine getirmeli. Net davranmalı. Asker sevkiyatının durdurulacağına ilişkin açıklamalar bile krizi aşağı çekmeye yetmez. Net taleplere, net yanıtlar verilmeli” çıkışında bulundu. Türk kamuoyunun da bu konuda kafasının karışık olduğuna işaret eden Loğoğlu “Bağdat talep etti de mi, asker gönderiliyor. TBMM’den izin alındı mı? İkili ilişkiler, anlaşmalar eskiye dayansa bile güncellenmeyi hak eder. Hükümet tüm bu sorulara yanıt vermek durumunda. Ne yazık ki, ülkemizin ulusal güvenliği ve dış ilişkileri yönetilemiyor” dedi. Loğoğlu, Irak’la yaşanan krizin de Suriye ve Rusya temelli olduğunu belirtirken, Ankara’nın aslında Suriye’de ne yapmak istediğini açıkça dile getirmesi gerektiğine dikkat çekti. ANKA
İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *