KKTC’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini çok yakından izleyen garantör ülkelerinden İngiltere’nin basını, “Kıbrıs’ta şimdi çözüm için her şey var” değerlendirmelerinde bulunuyor.Guardian Gazetesi, Kıbrıs’a ayırdığı başyazısında Mustafa Akıncı'nın cumhurbaşkanlığa seçilmesini yorumlarken "Artık bir nesil boyu ayrı yaşamış iki toplumun yeniden bir araya gelme zamanı" diyor.
Guardian Gazetesi, BBCTürkçe’nin yansıttığı başyazısında özetle "Bugünlerde Avrupa'da haberler çok iyi değil. Bu yüzden kıtanın en eski 'donmuş sorunlarından' birini çözme potansiyeline sahip bir gelişmenin olması sevindirici. Türkiye'nin 1974'te Ada'yı istilası ve bölünmenin ardından birleşme fırsatları hep iki taraf arasındaki farklı siyasi takvimler ve değişen siyasi konfigürasyonlar nedeniyle kaçırıldı.Ne zaman bir toplum ya da lideri çözüme meyletse, diğeri karşı çıktı ya da kayıtsız kaldı” savlarını dile getiriyor.
"Kofi Annan'ın 2004'te Ada'yı yeniden birleştirme planında böyle oldu” dedikten sonra Kıbrıslı Rumların, Türklerin kabul ettiği planı reddettiğini anımsatan İngiliz gazete, “Daha yakın zamanlarda ise, görüşmeler, bir ölçüde Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades'in, karşısında çıkmazı bitirme konusunda daha az kararlı olan bir Türk lider olması nedeniyle çöktü. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Derviş Eroğlu'nun yerine görüşmelere yeniden başlamasını hararetle savunan ılımlı siyasetçi Mustafa Akıncı seçildi.Bu iki lider, barışın doğal ortakları gibi görünüyor” diyor. Başyazısında şöyle devam ediliyor:
"Mustafa Akıncı, diğer alanlarda iki toplum arasındaki ilişkiler kötü durumdayken bile kanalizasyon, su ve zararlılarla mücadele konusunda hep devam eden gayri resmi işbirliğinin parçası oldu. Nikos Anastasiades ise Annan planını güçlü bir şekilde destekleyen az sayıdaki Kıbrıslı Rum siyasetçiden biri. Kişilikler önemli ancak umut yaratan başka önemli faktörler de var."
Guardian, adanın iki tarafının da ekonomik açıdan zor durumda olduğunu belirttikten sonra “Avrupa Birliği'nin dayattığı kemer sıkma programı Kıbrıslı Rumları iyice zora soktu. Türkiye de Kuzey Kıbrıs'a ekonomik yardımı önemli ölçüde kesti. Çözüm iki ekonomiyi de güçlendirecek” görüşünü dile getirdikten sonra şöyle devam ediyor:
“Siyasi bölünmüşlüğün yarattığı sorunların ortadan kalkmasıyla Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz hızlı bir şekilde çıkarılabilir. Turizm gelişebilir; Bölünmemiş bir adaya Avrupa Birliği'nden daha fazla turist gidebilir.Türk turistler de Kıbrıs'a.Kıbrıslı Rumların 50 mil ötedeki Türkiye'ye doğrudan erişimi birçok fayda sağlayabilir. Tapuları ihtilaflı olduğu için satılamayan pek çok ev Kıbrıslı ve yabancı alıcılar için cazip hale gelebilir."
İngiliz gazetesi, hala kırılgan olmakla birlikte iki taraf arasında güven arttığına dikkat çektiği başyazısında “2003'te sınırın açılmasından sonra iki taraf arasındaki karşılıklı geçişler, bir nesil boyu ayrı yaşayan iki toplumun birbirlerini tanımalarını sağladı. Doğru iç güdülere sahip liderler, bariz ekonomik fırsatlar ve iki tarafta değişime daha da hazır halkların bulunması Ada'nın yeniden birleşmesi için gerçek bir umut vadediyor” diyor. ANKA
Guardian Gazetesi, BBCTürkçe’nin yansıttığı başyazısında özetle "Bugünlerde Avrupa'da haberler çok iyi değil. Bu yüzden kıtanın en eski 'donmuş sorunlarından' birini çözme potansiyeline sahip bir gelişmenin olması sevindirici. Türkiye'nin 1974'te Ada'yı istilası ve bölünmenin ardından birleşme fırsatları hep iki taraf arasındaki farklı siyasi takvimler ve değişen siyasi konfigürasyonlar nedeniyle kaçırıldı.Ne zaman bir toplum ya da lideri çözüme meyletse, diğeri karşı çıktı ya da kayıtsız kaldı” savlarını dile getiriyor.
"Kofi Annan'ın 2004'te Ada'yı yeniden birleştirme planında böyle oldu” dedikten sonra Kıbrıslı Rumların, Türklerin kabul ettiği planı reddettiğini anımsatan İngiliz gazete, “Daha yakın zamanlarda ise, görüşmeler, bir ölçüde Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades'in, karşısında çıkmazı bitirme konusunda daha az kararlı olan bir Türk lider olması nedeniyle çöktü. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Derviş Eroğlu'nun yerine görüşmelere yeniden başlamasını hararetle savunan ılımlı siyasetçi Mustafa Akıncı seçildi.Bu iki lider, barışın doğal ortakları gibi görünüyor” diyor. Başyazısında şöyle devam ediliyor:
"Mustafa Akıncı, diğer alanlarda iki toplum arasındaki ilişkiler kötü durumdayken bile kanalizasyon, su ve zararlılarla mücadele konusunda hep devam eden gayri resmi işbirliğinin parçası oldu. Nikos Anastasiades ise Annan planını güçlü bir şekilde destekleyen az sayıdaki Kıbrıslı Rum siyasetçiden biri. Kişilikler önemli ancak umut yaratan başka önemli faktörler de var."
Guardian, adanın iki tarafının da ekonomik açıdan zor durumda olduğunu belirttikten sonra “Avrupa Birliği'nin dayattığı kemer sıkma programı Kıbrıslı Rumları iyice zora soktu. Türkiye de Kuzey Kıbrıs'a ekonomik yardımı önemli ölçüde kesti. Çözüm iki ekonomiyi de güçlendirecek” görüşünü dile getirdikten sonra şöyle devam ediyor:
“Siyasi bölünmüşlüğün yarattığı sorunların ortadan kalkmasıyla Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz hızlı bir şekilde çıkarılabilir. Turizm gelişebilir; Bölünmemiş bir adaya Avrupa Birliği'nden daha fazla turist gidebilir.Türk turistler de Kıbrıs'a.Kıbrıslı Rumların 50 mil ötedeki Türkiye'ye doğrudan erişimi birçok fayda sağlayabilir. Tapuları ihtilaflı olduğu için satılamayan pek çok ev Kıbrıslı ve yabancı alıcılar için cazip hale gelebilir."
İngiliz gazetesi, hala kırılgan olmakla birlikte iki taraf arasında güven arttığına dikkat çektiği başyazısında “2003'te sınırın açılmasından sonra iki taraf arasındaki karşılıklı geçişler, bir nesil boyu ayrı yaşayan iki toplumun birbirlerini tanımalarını sağladı. Doğru iç güdülere sahip liderler, bariz ekonomik fırsatlar ve iki tarafta değişime daha da hazır halkların bulunması Ada'nın yeniden birleşmesi için gerçek bir umut vadediyor” diyor. ANKA