Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın CHP’li Kamer Genç’e söylediği sözleri eleştirerek, “Küfürbaz milletvekilinin kendisine de, partisine de, Meclis’e de hayrı yoktur. Gereğini kendisi de, partisi de yapacaktır, yapmalıdır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, RTÜK'ün 19. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliğin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aslan’ın, Kamer Genç'e hitaben “çok galiz” cümleler, kelimeler kullanarak, hakaret ettiğini vurgulayan Arınç, “Bu tutanaklarda kayıtlıdır. Zeyid Aslan milletvekilimizin sözleri kendisine de yakışmamıştır, partisine de yakışmamıştır. Alenen küfür ve hakaret içeren cümlelerdir. Bununla ilgili olarak, oturumu yöneten Meclis Başkanvekili kınama cezası vermiştir” diye konuştu.
AK Parti’nin kendi iç düzenlemesiyle bu yapılan olay karşısında, milletvekilini disiplin kuruluna veya grup disiplinine gönderip göndermeyeceğini ilgili arkadaşlarının söyleyebileceğini dile getiren Arınç, şunları söyledi: “Ancak bu olay, tek, tekil, yalın bir olay değildir. Başka milletvekilleri de maalesef, hemen hemen her partiden ağızlarına geleni söylemekte, kişilik haklarına saygısızlık yapmakta, hakaret içeren cümleleri gelişi güzel sarf etmektedir. Eğer tutanaklara bakarsanız, bunun çeşitlerini de göreceksiniz. Benim buradan, genel başkanlara bir ithafım olacak; eğer bu tür olayların yaşanmamasını istiyorsanız, milletvekillerinizi ikaz etmelisiniz ve öncelikle grup başkanvekillerinizi hem iç tüzüğe uygun hareket edecek hem de ahlaki bakımdan kimsenin özeline karışmayan, dedikodusunu yapmayan, kişilik haklarına saygı göstermeyi vazife bilen, üslup sahibi insanlardan seçeceksiniz. Böyle olmazsa, kim kavgacı, kim daha fazla hakaret eden, kim daha çok saygısız yapan insan, grup başkanına vekaleten grup başkanlığı yapacak olursa, bunların önü kesilmez. Bu kötülükleri yapan insanlar ödüllendiriliyor, ‘Aferin aslanım, daha kötüsünü söyle’ diye sırtları sıvazlanıyorsa, bunların arkası gelmez. Ama yanlış yapana, ‘Sen yanlış yapıyorsun, bundan sonra kürsüye çıkmayacaksın, yaptığın bu yanlışlıktan dolayı seni kınıyorum’ diyecek grup başkanvekillerine ihtiyaç var. Maalesef bugün ön plana sürülen insanlar var ki, sayıları 20-30’u geçmez, bunlar ‘Yürü aslanım, ağzına geleni söyle, öyle hakaret et ki, hayatları boyunca unutulmasın’ diyerek arkaları sıvazlanarak meydana sürülüyor. İsim söylemeye gerek yok, zahmet edip tutanakları karıştırırsanız, bunları göreceksiniz.”
Meselenin, AK Parti de dahil, Meclis’in, milletvekillerinin ve itibarlarının meselesi olduğunu vurgulayan Arınç, şunları ekledi: “Küfürbaz milletvekilinin kendisine de, partisine de, Meclis’e de hayrı yoktur. Kendi partimi de işin içine koyarak söylüyorum; öncelikle genel başkanlar, grup başkanvekillerini asil, edepli, ahlaklı bilinen, herkesin saygı gösterdiği insanlardan seçmeli, sicilleri olmamalı, kamburları bulunmamalı, defoları olmamalı, dokunulmazlık dosyalarında da yüz kızartıcı fiiller işlediği konusunda da bir kayıt bulunmamalıdır. Kimi kast ettiğimi herkes biliyor. Parlamentoya yakışmayan milletvekilleri var, bunların çaresini bulmak da başta Meclis Başkanımıza, sonra genel başkanlara düşen bir görevdir. Bir daha tekrarlanmamasını diliyorum. Gereğini kendisi de, partisi de yapacaktır, yapmalıdır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Bizi dünyaya rezil ettiler” yönündeki açıklamalarına cevap veren Arınç, “Kendisi rezil oldu. Siyasal iktidar niye rezil olacak, kendisi düşünsün. Yarın başbakanlığa namzet olan bir partinin genel başkanı, ‘Bırakın canım, isteyen istediğini yapsın, bunlara karışmayın’ diyebilir mi? Yarın başbakan olduğu zaman, isteyen istediği yerde her şeyi yapabilecek mi? Böyle bir kaos, böyle bir anarşi ortamı ‘Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal demokrat bir hukuk devletidir’ diyen Anayasa’ya uygun mu? Kıbrıs seyahatinde kendisine iyi günler diliyorum. İstanbul’da 1 Mayıs’ta bunlar yaşanırken, Beyefendi Kıbrıs’taydı. Kendisine yakışmıyor. Çocuklar bile hukuk devletinin gereğini bilir. ‘Sen nasıl oluyor da böyle bir cümle sarf ediyorsun?’ dediğimde, beni ciddiye almadığını ifade eden çok zarif cümleler kullandı. Ben de seni ciddiye almıyorum. Laz’ın dediği gibi, ben de seni tanımayrum” dedi.SHA
AK Parti’nin kendi iç düzenlemesiyle bu yapılan olay karşısında, milletvekilini disiplin kuruluna veya grup disiplinine gönderip göndermeyeceğini ilgili arkadaşlarının söyleyebileceğini dile getiren Arınç, şunları söyledi: “Ancak bu olay, tek, tekil, yalın bir olay değildir. Başka milletvekilleri de maalesef, hemen hemen her partiden ağızlarına geleni söylemekte, kişilik haklarına saygısızlık yapmakta, hakaret içeren cümleleri gelişi güzel sarf etmektedir. Eğer tutanaklara bakarsanız, bunun çeşitlerini de göreceksiniz. Benim buradan, genel başkanlara bir ithafım olacak; eğer bu tür olayların yaşanmamasını istiyorsanız, milletvekillerinizi ikaz etmelisiniz ve öncelikle grup başkanvekillerinizi hem iç tüzüğe uygun hareket edecek hem de ahlaki bakımdan kimsenin özeline karışmayan, dedikodusunu yapmayan, kişilik haklarına saygı göstermeyi vazife bilen, üslup sahibi insanlardan seçeceksiniz. Böyle olmazsa, kim kavgacı, kim daha fazla hakaret eden, kim daha çok saygısız yapan insan, grup başkanına vekaleten grup başkanlığı yapacak olursa, bunların önü kesilmez. Bu kötülükleri yapan insanlar ödüllendiriliyor, ‘Aferin aslanım, daha kötüsünü söyle’ diye sırtları sıvazlanıyorsa, bunların arkası gelmez. Ama yanlış yapana, ‘Sen yanlış yapıyorsun, bundan sonra kürsüye çıkmayacaksın, yaptığın bu yanlışlıktan dolayı seni kınıyorum’ diyecek grup başkanvekillerine ihtiyaç var. Maalesef bugün ön plana sürülen insanlar var ki, sayıları 20-30’u geçmez, bunlar ‘Yürü aslanım, ağzına geleni söyle, öyle hakaret et ki, hayatları boyunca unutulmasın’ diyerek arkaları sıvazlanarak meydana sürülüyor. İsim söylemeye gerek yok, zahmet edip tutanakları karıştırırsanız, bunları göreceksiniz.”
Meselenin, AK Parti de dahil, Meclis’in, milletvekillerinin ve itibarlarının meselesi olduğunu vurgulayan Arınç, şunları ekledi: “Küfürbaz milletvekilinin kendisine de, partisine de, Meclis’e de hayrı yoktur. Kendi partimi de işin içine koyarak söylüyorum; öncelikle genel başkanlar, grup başkanvekillerini asil, edepli, ahlaklı bilinen, herkesin saygı gösterdiği insanlardan seçmeli, sicilleri olmamalı, kamburları bulunmamalı, defoları olmamalı, dokunulmazlık dosyalarında da yüz kızartıcı fiiller işlediği konusunda da bir kayıt bulunmamalıdır. Kimi kast ettiğimi herkes biliyor. Parlamentoya yakışmayan milletvekilleri var, bunların çaresini bulmak da başta Meclis Başkanımıza, sonra genel başkanlara düşen bir görevdir. Bir daha tekrarlanmamasını diliyorum. Gereğini kendisi de, partisi de yapacaktır, yapmalıdır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Bizi dünyaya rezil ettiler” yönündeki açıklamalarına cevap veren Arınç, “Kendisi rezil oldu. Siyasal iktidar niye rezil olacak, kendisi düşünsün. Yarın başbakanlığa namzet olan bir partinin genel başkanı, ‘Bırakın canım, isteyen istediğini yapsın, bunlara karışmayın’ diyebilir mi? Yarın başbakan olduğu zaman, isteyen istediği yerde her şeyi yapabilecek mi? Böyle bir kaos, böyle bir anarşi ortamı ‘Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal demokrat bir hukuk devletidir’ diyen Anayasa’ya uygun mu? Kıbrıs seyahatinde kendisine iyi günler diliyorum. İstanbul’da 1 Mayıs’ta bunlar yaşanırken, Beyefendi Kıbrıs’taydı. Kendisine yakışmıyor. Çocuklar bile hukuk devletinin gereğini bilir. ‘Sen nasıl oluyor da böyle bir cümle sarf ediyorsun?’ dediğimde, beni ciddiye almadığını ifade eden çok zarif cümleler kullandı. Ben de seni ciddiye almıyorum. Laz’ın dediği gibi, ben de seni tanımayrum” dedi.SHA