OECD raporunda Kürt açılımına da değinildi. Raporda, Türkiye’de büyümenin 2014-2015’te yüzde 4 dolayında hızlanacağı tahmini dile getirilirken, “Türkiye’nin dış finansman gereksiniminin büyüklüğü ve şirketler sektörünün net dış döviz kuru riski ülkeyi uluslararası sermaye akışlarındaki tersliklere karşı kırılgan kılıyor. Bölgedeki kalıcı jeopolitik gerginliklerle birlikte bu, büyüme için önemli aşağı yönlü riskler anlamına geliyor.Ancak, Hükümetin iç siyasi gerilimleri rahatlatmaya yönelik hükümetin son girişimleriyle birlikte, Avro bölgesinde öngörülenden güçlü bir iyileşme, güven ve büyümeyi artırabilir” denildi.
Rapora göre küresel ekonomi önümüzdeki iki yıl ılımlı adımlarla genişlemeye devam edecek.34 üyeli OECD genelinde bu yıl yüzde 1.2 gelecek yıl yüzde 2.3, 2015’te ise yüzde 2.7 büyüme bekleniyor. Dünya ekonomisi ise bu yıl yüzde 2.7, gelecek yıl yüzde 3.6, 2015’te ise yüzde 3.9 büyüme kaydedecek. Küresel toparlanmanın geçen Mayıs ayında öngörülenden daha zayıf olacağı belirtilirken bunun bazı yükselen piyasa ekonomilerindeki kötüleşen görünümden kaynaklandığı belirtildi. Rapora göre ABD’de büyüme bu yıl yüzde 1.9, gelecek yıl 2.9, 2015’te ise yüzde 3.4 olacak. Japonya’da GSYH’nın bu yılki 1.6’lık büyümenin ardından gelecek yıl yüzde 1.5’e, 2015 yılında ise yüzde 1’e düşmesi bekleniyor. Avro Bölgesi tedrici bir toparlanma görecek. Bu yıl yüzde 0.8 küçülecek olan Avro Bölgesi 2014’te yüzde 1, 2015’te ise yüzde 1.6 büyüyecek.
Raporun Türkiye bölümünde büyümenin bu yılın ilk yarısında kamu altyapı yatırımlarında artış ve güçlü özel tüketimin yönlendirmesiyle güçlendiği, Mayıs’tan itibaren görülen uluslararası sermaye piyasası çalkantısının faiz oranlarını yükselttiği, döviz kurunu düşürdüğü belirtildi. Bununla birlikte finansman ve kredi koşullarının destekleyici olmaya devam ettiği ve küresel talep canlanırken ihracatta artış sağlanabileceği belirtilen raporda “Büyümenin 2014 ve 2015 yıllarında yüzde 4 dolayında hızlanacağı tahmin ediliyor” denildi.
OECD, “Bununla birlikte yerel yönetimler, sosyal güvenlik kurumları ve kamu altyapı ve konut yapıcılar tarafından gerçekleştirilen harcamalar daha uzaktan denetleniyor” denildi. OECD, Ekim 2013’te kredi kart ve kredi limitini aşma konusunda sıkı bankacılık düzenlemesinin yeniden güçlendirildiğini, benzer önlemler yetkililerin isteği doğrultusunda tüketici ve KOBİ kredileri için de garanti olacağını belirtti.
Raporda, “Türkiye’de büyümenin 2014-2015’te yüzde 4 dolayında hızlanacağı tahmin ediliyor. Türkiye’nin dış finansman gereksiniminin büyüklüğü ve şirketler sektörünün net dış döviz kuru riski ülkeyi uluslararası sermaye akışlarındaki tersliklere karşı kırılgan kılıyor. Bölgedeki kalıcı jeopolitik gerginliklerle birlikte bu, büyüme için önemli aşağı yönlü riskler anlamına geliyor.Ancak, Hükümetin iç siyasi gerilimleri rahatlatmaya yönelik hükümetin son girişimleriyle birlikte, Avro bölgesinde öngörülenden güçlü bir iyileşme, güven ve büyümeyi artırabilir” denildi.
Rapora göre küresel ekonomi önümüzdeki iki yıl ılımlı adımlarla genişlemeye devam edecek.34 üyeli OECD genelinde bu yıl yüzde 1.2 gelecek yıl yüzde 2.3, 2015’te ise yüzde 2.7 büyüme bekleniyor. Dünya ekonomisi ise bu yıl yüzde 2.7, gelecek yıl yüzde 3.6, 2015’te ise yüzde 3.9 büyüme kaydedecek. Küresel toparlanmanın geçen Mayıs ayında öngörülenden daha zayıf olacağı belirtilirken bunun bazı yükselen piyasa ekonomilerindeki kötüleşen görünümden kaynaklandığı belirtildi. Rapora göre ABD’de büyüme bu yıl yüzde 1.9, gelecek yıl 2.9, 2015’te ise yüzde 3.4 olacak. Japonya’da GSYH’nın bu yılki 1.6’lık büyümenin ardından gelecek yıl yüzde 1.5’e, 2015 yılında ise yüzde 1’e düşmesi bekleniyor. Avro Bölgesi tedrici bir toparlanma görecek. Bu yıl yüzde 0.8 küçülecek olan Avro Bölgesi 2014’te yüzde 1, 2015’te ise yüzde 1.6 büyüyecek.
Raporun Türkiye bölümünde büyümenin bu yılın ilk yarısında kamu altyapı yatırımlarında artış ve güçlü özel tüketimin yönlendirmesiyle güçlendiği, Mayıs’tan itibaren görülen uluslararası sermaye piyasası çalkantısının faiz oranlarını yükselttiği, döviz kurunu düşürdüğü belirtildi. Bununla birlikte finansman ve kredi koşullarının destekleyici olmaya devam ettiği ve küresel talep canlanırken ihracatta artış sağlanabileceği belirtilen raporda “Büyümenin 2014 ve 2015 yıllarında yüzde 4 dolayında hızlanacağı tahmin ediliyor” denildi.
OECD, “Bununla birlikte yerel yönetimler, sosyal güvenlik kurumları ve kamu altyapı ve konut yapıcılar tarafından gerçekleştirilen harcamalar daha uzaktan denetleniyor” denildi. OECD, Ekim 2013’te kredi kart ve kredi limitini aşma konusunda sıkı bankacılık düzenlemesinin yeniden güçlendirildiğini, benzer önlemler yetkililerin isteği doğrultusunda tüketici ve KOBİ kredileri için de garanti olacağını belirtti.
Raporda, “Türkiye’de büyümenin 2014-2015’te yüzde 4 dolayında hızlanacağı tahmin ediliyor. Türkiye’nin dış finansman gereksiniminin büyüklüğü ve şirketler sektörünün net dış döviz kuru riski ülkeyi uluslararası sermaye akışlarındaki tersliklere karşı kırılgan kılıyor. Bölgedeki kalıcı jeopolitik gerginliklerle birlikte bu, büyüme için önemli aşağı yönlü riskler anlamına geliyor.Ancak, Hükümetin iç siyasi gerilimleri rahatlatmaya yönelik hükümetin son girişimleriyle birlikte, Avro bölgesinde öngörülenden güçlü bir iyileşme, güven ve büyümeyi artırabilir” denildi.