Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep İl Başkanı Mehmet Gökdağ, 23 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Antlaşması'nın yıldönümünde açıklamalarda bulundu.
Gökdağ, Lozan Antlaşması'nın unutulmaması gerektiğini belirterek, "İkinci genel başkanımız rahmetli İsmet İnönü’yü insafsızca eleştirenler, Lozan Barış Antlaşması'nı iyi okumalı ve anlamaya çalışmalıdır. Sadece bu antlaşma bile İsmet Paşa’ya büyük saygı duymaya yeterlidir. Şöyle ki, Lozan Barış Antlaşması pek çok açıdan önem taşımaktadır. Öncelikle, Türkiye'nin bağımsız ve eşit bir devlet olarak uluslararası topluma kabul edilmesi sağlanmış, Lozan ile Misak-ı Milli hedeflerine çok büyük ölçüde ulaşılmıştır" dedi.
Lozan Konferansı sırasında kapitülasyon olarak nitelenen ve ülkenin iç işlerine karışma yetkisi veren ayrıcalıkların uzun süre tartışıldığını kaydeden Gökdağ, "Sonuçta kapitülasyonların kaldırılması ve Osmanlı borçlarının ödenmesinin makul bir takvime bağlanması kararlaştırılmıştır. Antlaşma, bu açıdan bir ekonomik bağımsızlık belgesi olma özelliğine de sahiptir" dedi.
Lozan Antlaşması'nın yaklaşık yüz yıldır devam eden Türk-Yunan çatışmasını sona erdirdiğini, iki ülke arasında bir denge oluşturması bakımından da önemi olduğunu söyleyen Gökdağ, "I. Dünya Savaşı sonunda galip güçlerce dikte ettirilen ve ağır şartlara sahip barış antlaşmaları II. Dünya Savaşı'na zemin hazırlarken, Lozan'da karşılıklı pazarlıkla barışın güvencesini oluşturan bir düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, savaşı bitiren antlaşmalar içinde halen uygulanan sadece Lozan'dır. Bunda Türkiye'nin, Atatürk'ün belirlediği 'yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesine sadık kalması ve Lozan'ın hükümlerinin uygulanmasında da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinin, Lozan Antlaşması'nda da yer aldığını dile getiren Gökdağ, şunları söyledi: "Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan Türkiye'de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır. Antlaşmada Türkiye'de yaşayan Hıristiyan kökenli Rum ve Ermeniler ile Museviler azınlık olarak tanımlanmış; mal, mülk ve ibadet hakları güvence altına alınmıştır"
Mehmet Gökdağ, bu antlaşma ile Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi yapılmasına karar verildiğini belirterek açıklamalarını şöyle tamamladı: "bunun sonucunda 1924 yılında yaklaşık bir milyon Hıristiyan Rum Yunanistan'a, beşyüz bin Müslüman Türk de Türkiye'ye göç etmiştir. Bugün ülkemizin dış politikasını yeniden dizayn etmeye çalışanlar, ülkemizi başta Suriye olmak üzere birçok dış politika sorun ve sıkıntısı ile baş başa bırakanlar, Lozan Antlaşması'nı örnek almalıdırlar."İHA
Gökdağ, Lozan Antlaşması'nın unutulmaması gerektiğini belirterek, "İkinci genel başkanımız rahmetli İsmet İnönü’yü insafsızca eleştirenler, Lozan Barış Antlaşması'nı iyi okumalı ve anlamaya çalışmalıdır. Sadece bu antlaşma bile İsmet Paşa’ya büyük saygı duymaya yeterlidir. Şöyle ki, Lozan Barış Antlaşması pek çok açıdan önem taşımaktadır. Öncelikle, Türkiye'nin bağımsız ve eşit bir devlet olarak uluslararası topluma kabul edilmesi sağlanmış, Lozan ile Misak-ı Milli hedeflerine çok büyük ölçüde ulaşılmıştır" dedi.
Lozan Konferansı sırasında kapitülasyon olarak nitelenen ve ülkenin iç işlerine karışma yetkisi veren ayrıcalıkların uzun süre tartışıldığını kaydeden Gökdağ, "Sonuçta kapitülasyonların kaldırılması ve Osmanlı borçlarının ödenmesinin makul bir takvime bağlanması kararlaştırılmıştır. Antlaşma, bu açıdan bir ekonomik bağımsızlık belgesi olma özelliğine de sahiptir" dedi.
Lozan Antlaşması'nın yaklaşık yüz yıldır devam eden Türk-Yunan çatışmasını sona erdirdiğini, iki ülke arasında bir denge oluşturması bakımından da önemi olduğunu söyleyen Gökdağ, "I. Dünya Savaşı sonunda galip güçlerce dikte ettirilen ve ağır şartlara sahip barış antlaşmaları II. Dünya Savaşı'na zemin hazırlarken, Lozan'da karşılıklı pazarlıkla barışın güvencesini oluşturan bir düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, savaşı bitiren antlaşmalar içinde halen uygulanan sadece Lozan'dır. Bunda Türkiye'nin, Atatürk'ün belirlediği 'yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesine sadık kalması ve Lozan'ın hükümlerinin uygulanmasında da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinin, Lozan Antlaşması'nda da yer aldığını dile getiren Gökdağ, şunları söyledi: "Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan Türkiye'de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır. Antlaşmada Türkiye'de yaşayan Hıristiyan kökenli Rum ve Ermeniler ile Museviler azınlık olarak tanımlanmış; mal, mülk ve ibadet hakları güvence altına alınmıştır"
Mehmet Gökdağ, bu antlaşma ile Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi yapılmasına karar verildiğini belirterek açıklamalarını şöyle tamamladı: "bunun sonucunda 1924 yılında yaklaşık bir milyon Hıristiyan Rum Yunanistan'a, beşyüz bin Müslüman Türk de Türkiye'ye göç etmiştir. Bugün ülkemizin dış politikasını yeniden dizayn etmeye çalışanlar, ülkemizi başta Suriye olmak üzere birçok dış politika sorun ve sıkıntısı ile baş başa bırakanlar, Lozan Antlaşması'nı örnek almalıdırlar."İHA
RSS