CHP’nin eski Genel Başkan Yardımcılarından Gülseren Onanç, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına baştan hayır denmesi gerektiğini söylüyor. Onanç'a göre oylamada hayır veren CHP'liler AYM'ye başvurmalı.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın milletvekilliği dokunulmazlığını düzenleyen 83. Maddesinde değişiklik yapmasına dair kanun teklif 20 Mayıs günü TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Bu süreçte tavrı en tartışmalı olan parti Cumhuriyet Halk Partisi'ydi.
Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun "AKP’nin dokunulmazlık teklifi Anayasa’ya aykırı ama ‘Evet’ diyeceğiz" açıklaması çok tartışıldı.
"CHP kafası karışık izlenimi verdi"
CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmaları boyunca aldığı pozisyonu CHP’nin eski Genel Başkan Yardımcılarından Gülseren Onanç, “CHP bu süreçte kafası karışık bir izlenim verdi” sözleriyle özetliyor.
Onanç’a göre bu karışık izlenimin nedeni “Bir tarafta partinin terörü destekliyor algısı yaratmamak için değişiklik teklifine ‘evet’ diyeceğini söylemesi öte tarafta ise değişiklik teklifinin Anayasa’ya aykırılığından dem vurmasıydı”.
Onanç CHP’nin bu tavrına alışkın olduğunu söylüyor. Nisan 2013’te Merkez Yönetim Kurulu'ndaki (MYK) görevinden istifa etmişti. CHP’de Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkanlık görevini üstlenen Onanç, “CHP tabanının yüzde 65’i barış sürecini destekliyor” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
"Ne zaman Kürt meselesi olsa"
Onanç “CHP’de ne zaman Kürt meselesine dokunan bir konu olsa hep bir ikircikli durum ortaya çıkar. CHP’de bir kanat bu konunun dışında durmamız gerektiğini söyler. Bu çözüm süreci devam ederken de böyleydi, AKP’nin dayattığı Anayasaya aykırı bir öneri olduğu zaman da böyle”.
Genel Kurul’da yapılan oylamalarda nihai oylamaya kadar “evet” sayısının referandum sınırında olması ancak son oylamada birden 360 yeter sayısını 376 “evet” oyuyla geçişi; daha önceki oylamalarda “hayır” veren kimi CHP’lilerin fikir değiştirdiği yorumlarına neden olmuştu.
"Baştan 'hayır' dememiz gerekirdi"
Onanç bu son anda fikir değiştirme meselesini de şöyle yorumluyor: “Bu bence net bir duruşun olmamasından kaynaklanıyor. Ben baştan beri ‘hayır’ dememiz gerektiğini bunu kamuoyuna iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyordum. Anlatacak o kadar güçlü argümanlarımız vardı ki. Referanduma da gidilebilir ve biz neden ‘hayır’ dediğimizi anlatabilirdik. Referandumdan neden korkmamız gerektiğini ben anlamıyorum.”
"Milletvekilinin yükümlülüğü"
Dokunulmazlıkların kaldırılması için sürecin başlamasının ardından HDP’nin CHP’ye yönelik çağrısını ise şöyle değerlendiriyor:
“112 CHP milletvekili ‘hayır’ oyu verdi. ‘Hayır’ oyu veren CHP milletvekilleri Anayasa Mahkemesi’ne kendileri başvurmalı veya bazı milletvekilleri vazgeçtiyse HDP’nin başvurusuna destek vermeli. Anayasa’ya aykırı bir yasa için Anayasa Mahkemesine başvurulur. Bu Milletvekilinin yükümlülüğüdür.”
Gülseren Onanç’a göre dokunulmazlık tartışmalarındaki tavrı ve kaldırılmasına verdiği destek CHP'de bir süredir devam eden yeni bir boyut ekleyecek. (HK)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın milletvekilliği dokunulmazlığını düzenleyen 83. Maddesinde değişiklik yapmasına dair kanun teklif 20 Mayıs günü TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Bu süreçte tavrı en tartışmalı olan parti Cumhuriyet Halk Partisi'ydi.
Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun "AKP’nin dokunulmazlık teklifi Anayasa’ya aykırı ama ‘Evet’ diyeceğiz" açıklaması çok tartışıldı.
"CHP kafası karışık izlenimi verdi"
CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmaları boyunca aldığı pozisyonu CHP’nin eski Genel Başkan Yardımcılarından Gülseren Onanç, “CHP bu süreçte kafası karışık bir izlenim verdi” sözleriyle özetliyor.
Onanç’a göre bu karışık izlenimin nedeni “Bir tarafta partinin terörü destekliyor algısı yaratmamak için değişiklik teklifine ‘evet’ diyeceğini söylemesi öte tarafta ise değişiklik teklifinin Anayasa’ya aykırılığından dem vurmasıydı”.
Onanç CHP’nin bu tavrına alışkın olduğunu söylüyor. Nisan 2013’te Merkez Yönetim Kurulu'ndaki (MYK) görevinden istifa etmişti. CHP’de Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkanlık görevini üstlenen Onanç, “CHP tabanının yüzde 65’i barış sürecini destekliyor” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
"Ne zaman Kürt meselesi olsa"
Onanç “CHP’de ne zaman Kürt meselesine dokunan bir konu olsa hep bir ikircikli durum ortaya çıkar. CHP’de bir kanat bu konunun dışında durmamız gerektiğini söyler. Bu çözüm süreci devam ederken de böyleydi, AKP’nin dayattığı Anayasaya aykırı bir öneri olduğu zaman da böyle”.
Genel Kurul’da yapılan oylamalarda nihai oylamaya kadar “evet” sayısının referandum sınırında olması ancak son oylamada birden 360 yeter sayısını 376 “evet” oyuyla geçişi; daha önceki oylamalarda “hayır” veren kimi CHP’lilerin fikir değiştirdiği yorumlarına neden olmuştu.
"Baştan 'hayır' dememiz gerekirdi"
Onanç bu son anda fikir değiştirme meselesini de şöyle yorumluyor: “Bu bence net bir duruşun olmamasından kaynaklanıyor. Ben baştan beri ‘hayır’ dememiz gerektiğini bunu kamuoyuna iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyordum. Anlatacak o kadar güçlü argümanlarımız vardı ki. Referanduma da gidilebilir ve biz neden ‘hayır’ dediğimizi anlatabilirdik. Referandumdan neden korkmamız gerektiğini ben anlamıyorum.”
"Milletvekilinin yükümlülüğü"
Dokunulmazlıkların kaldırılması için sürecin başlamasının ardından HDP’nin CHP’ye yönelik çağrısını ise şöyle değerlendiriyor:
“112 CHP milletvekili ‘hayır’ oyu verdi. ‘Hayır’ oyu veren CHP milletvekilleri Anayasa Mahkemesi’ne kendileri başvurmalı veya bazı milletvekilleri vazgeçtiyse HDP’nin başvurusuna destek vermeli. Anayasa’ya aykırı bir yasa için Anayasa Mahkemesine başvurulur. Bu Milletvekilinin yükümlülüğüdür.”
Gülseren Onanç’a göre dokunulmazlık tartışmalarındaki tavrı ve kaldırılmasına verdiği destek CHP'de bir süredir devam eden yeni bir boyut ekleyecek. (HK)
RSS