İçişleri Bakanı Muammer Güler, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı
Asım Güzelbey’in kızının düğün töreni için Gaziantep’ gelen Güler, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Her geldiğinde Gaziantep’i yenilikler ve güzelliklerle gördüğünü ifade eden Güler, “Bunun gururu içerisindeyiz. 6 buçuk yılı aşkın süre görev yaptığım Gaziantep'te bu heyecanı tekrar yaşadım” dedi.
Bir gazetecinin ‘Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’deki biber gazı ve zırhlı araç kullanımı konusundaki’ açıklamasıyla ilgili bir soru yöneltmesi üzerine Güler, “Uluslararası kuruluşların bu konuda ne düşündüğünü bilmem. Ama biz ülkemizin egemenlik hakları çerçevesinde ülkedeki emniyet ve asayiş hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu bir bakan olarak, hükümetin bir üyesi olarak, ülkemizin huzuru ve güvenliği için her türlü kanunun verdiği yetkileri tamamıyla kullanırız. Türkiye hukuk devleti. Türkiye demokratik bir ülke. Türkiye'de çoğulcu parlamenter rejimin bütün argümanları işletiliyor. Özgürlükler başkalarının özgürlüğünü engellemediği ve kanunda öngörülen sınırlamaları da aşmadığı sürece herkes için her yerde serbesttir. Ancak toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkıyla kanunsuz gösterileri aynı seviyede tutmak ve aynı seviyede göstermek de hatalıdır” ifadelerini kullandı.
11 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde özgürlüklerin ne denli geliştiğine dikkat çeken Güler, “Gösteri başka kanunsuz gösteri başka. 11 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde özgürlüklerin nereye geldiği, demokratik hakların ne kadar çok geliştirildiği malumunuzdur. Şimdi şunu ayırmak lazım, biber gazı bunların bir argümanıdır. Zırhlı araç bunların bir argümanıdır. Bugün Avrupa’daki birçok ülkede AB üyesi birçok ülke arasında polisin önleyici yetkileri karşılaştırıldığında en az yetkinin Türkiye'de olduğunu görüyoruz. Belirtilen endişeleri ben de biliyorum. Polisin zor kullanma konusunda kanuni sınırlaması aşmaması elbetteki aslolandır” dedi.
Hatay’da bir gösteri esnasında yüksekten düşerek hayatını kaybeden Ahmet Atakan’la ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Güler, “Hatay’daki kanunsuz bir gösteri esnasında yüksekten düşme sonucu Ahmet Atakan arkadaşımız için üzüntülerimi size ifade ettim. Ailesine başsağlığı diledim. Bu, olayın yalnızca bir tarafıdır. Ancak olayın akabinde bazı sorumsuz beyanlar, -sıfatı ne olursa olsun- hemen polisi, devleti karalayacak beyanlar ve halkı provoke edecek nitelikteki beyanların ne kadar talihsiz olduğu hemen olayın akabindeki görüntülerde ortaya çıktı. Daha önce de ifade ettim. Şiddet yaygınlaştırılmak isteniyor. Bunların takibindeyiz ve farkındayız” diye konuştu.
Çözüm süreci konusunda yöneltilen bir soruya ise Güler, şu şekilde cevap verdi: “Geçtiğimiz hafta da bu konu gündeme getirildi. Aylardan beri sürdürülen bu çatışmazlık ortamında çözüm sürecinin uygulamaya girdiği andan itibaren kanın durması, gözyaşının durması, huzurun yeniden gelmesinin milletimiz nezdindeki önemini, değerini biliyoruz. Hele bu bölge insanının bu konuda verdiği desteği de biliyoruz. Biz milli birlik ve kardeşlikten bahsederken birilerinin terörü ve şiddeti meşrulaştırma çabalarını görüyoruz. Maalesef asıl üzüntü verici olan budur. Bu kimseye bir şey kazandırmaz. Kimse konjonktür fırsatçılığı yapmasın. Bu çözüm süreci bütün milletimiz için, huzur için, birlik ve kardeşlik için gerekli olan bir husustur. Bunun gereklerini yerine getirmeyen bunu provoke eden de bunun sorumluluğuna katlanır.”İHA
Asım Güzelbey’in kızının düğün töreni için Gaziantep’ gelen Güler, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Her geldiğinde Gaziantep’i yenilikler ve güzelliklerle gördüğünü ifade eden Güler, “Bunun gururu içerisindeyiz. 6 buçuk yılı aşkın süre görev yaptığım Gaziantep'te bu heyecanı tekrar yaşadım” dedi.
Bir gazetecinin ‘Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’deki biber gazı ve zırhlı araç kullanımı konusundaki’ açıklamasıyla ilgili bir soru yöneltmesi üzerine Güler, “Uluslararası kuruluşların bu konuda ne düşündüğünü bilmem. Ama biz ülkemizin egemenlik hakları çerçevesinde ülkedeki emniyet ve asayiş hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu bir bakan olarak, hükümetin bir üyesi olarak, ülkemizin huzuru ve güvenliği için her türlü kanunun verdiği yetkileri tamamıyla kullanırız. Türkiye hukuk devleti. Türkiye demokratik bir ülke. Türkiye'de çoğulcu parlamenter rejimin bütün argümanları işletiliyor. Özgürlükler başkalarının özgürlüğünü engellemediği ve kanunda öngörülen sınırlamaları da aşmadığı sürece herkes için her yerde serbesttir. Ancak toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkıyla kanunsuz gösterileri aynı seviyede tutmak ve aynı seviyede göstermek de hatalıdır” ifadelerini kullandı.
11 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde özgürlüklerin ne denli geliştiğine dikkat çeken Güler, “Gösteri başka kanunsuz gösteri başka. 11 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde özgürlüklerin nereye geldiği, demokratik hakların ne kadar çok geliştirildiği malumunuzdur. Şimdi şunu ayırmak lazım, biber gazı bunların bir argümanıdır. Zırhlı araç bunların bir argümanıdır. Bugün Avrupa’daki birçok ülkede AB üyesi birçok ülke arasında polisin önleyici yetkileri karşılaştırıldığında en az yetkinin Türkiye'de olduğunu görüyoruz. Belirtilen endişeleri ben de biliyorum. Polisin zor kullanma konusunda kanuni sınırlaması aşmaması elbetteki aslolandır” dedi.
Hatay’da bir gösteri esnasında yüksekten düşerek hayatını kaybeden Ahmet Atakan’la ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Güler, “Hatay’daki kanunsuz bir gösteri esnasında yüksekten düşme sonucu Ahmet Atakan arkadaşımız için üzüntülerimi size ifade ettim. Ailesine başsağlığı diledim. Bu, olayın yalnızca bir tarafıdır. Ancak olayın akabinde bazı sorumsuz beyanlar, -sıfatı ne olursa olsun- hemen polisi, devleti karalayacak beyanlar ve halkı provoke edecek nitelikteki beyanların ne kadar talihsiz olduğu hemen olayın akabindeki görüntülerde ortaya çıktı. Daha önce de ifade ettim. Şiddet yaygınlaştırılmak isteniyor. Bunların takibindeyiz ve farkındayız” diye konuştu.
Çözüm süreci konusunda yöneltilen bir soruya ise Güler, şu şekilde cevap verdi: “Geçtiğimiz hafta da bu konu gündeme getirildi. Aylardan beri sürdürülen bu çatışmazlık ortamında çözüm sürecinin uygulamaya girdiği andan itibaren kanın durması, gözyaşının durması, huzurun yeniden gelmesinin milletimiz nezdindeki önemini, değerini biliyoruz. Hele bu bölge insanının bu konuda verdiği desteği de biliyoruz. Biz milli birlik ve kardeşlikten bahsederken birilerinin terörü ve şiddeti meşrulaştırma çabalarını görüyoruz. Maalesef asıl üzüntü verici olan budur. Bu kimseye bir şey kazandırmaz. Kimse konjonktür fırsatçılığı yapmasın. Bu çözüm süreci bütün milletimiz için, huzur için, birlik ve kardeşlik için gerekli olan bir husustur. Bunun gereklerini yerine getirmeyen bunu provoke eden de bunun sorumluluğuna katlanır.”İHA