TBMM’de kabul edilen 4. Yargı Paketi ile ilgili konuşan CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, AKP’nin yasa yapma biçimini eleştirerek “AKP, her olaya göre, her duruma göre yasa çıkarıyor. Böyle bir yasa tekniği yok, böyle bir yasama şekli yok” dedi.
Kendisinin de İçişleri Komisyonu üyesi olmasına rağmen komisyona havale edilen tasarıların bile kendilerinden gizlendiğini belirten Serindağ, “bu anlayış ve yönetim tarzı yanlış ve keyfidir” diyerek “burada yasa yapmaktan önce kafaları değiştirmemiz lazım, bir zihniyet değişikliği lazım” dedi. Serindağ, AKP İstanbul İl Başkanı'nın söylediklerinden alıntı yaparak "Türkiye'yi nereye götürmek istiyorsunuz" diye sordu.
Serindağ şunları söyledi: “Eleştiriye bile tahammül edemiyorsunuz. Her eleştiriyi sataşma olarak değerlendirip, kürsüyü dilediğiniz şekilde kullanıyor, Meclisi keyfi olarak idare ediyorsunuz. Böyle bi yönetim tarzı olmaz, herkesi adil olmaya, adaletli olmaya ve demokratik kuralları içine sindirmeye çağırıyorum… Şimdi bu, dördüncü yargı paketi. Demek ki bir var, iki var, üç var; bu dört. Muhtemeldir ki yeni yargı paketleri de gelecek. Peki, madem bir ihtiyaç hissediliyorsa, duyuluyorsa neden tüm bu tedbirler bir arada görüşülmüyor da düzgün, dört başı mamur bir tasarı şeklinde önümüze gelmiyor? Her olaya göre, her duruma göre yasa çıkarıyorsunuz. Böyle bir yasa tekniği yok, böyle bir yasama şekli yok. Oysa, yasalar genel olmalı, yasalar nesnel olmalı, yasalar soyut olmalı. Belli bir olaya endeksli yasa çıkmaz ama siz
"yaptık, oldu." diyorsunuz. Burada yasa yapmaktan önce kafaları değiştirmemiz lazım, bir zihniyet değişikliği lazım.”
TÜRKİYE’Yİ NEREYE GÖTÜRMEK İSTİYORSUNUZ?
"Sayın Başkan, bizim sürekli dile getirdiğimiz bir konu var. Siz Türkiye'yi belli bir yere götürmek istiyorsunuz ama bunları açık söylemiyorsunuz. Bakın, sizin İstanbul İl Başkanınız düşüncelerini çok güzel ifade etmiş. AKP İl Başkanı ne diyor? Diyor ki: "On yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde paydaş olanlar gelecek on yılda bizimle paydaş olamayacaktır çünkü bu geçtiğimiz on yıl içinde bir tasfiye süreci ve özgürlük, hukuk, adalet söylemi etrafında yaptıklarımızda paydaşlar vardı. Onlar da şu ya da bu şekilde, ne kadar bizi hazmedemeseler de -diyelim ki liberal kesimler- bu süreçte bir şekilde paydaş oldular. Ancak, gelecek inşa dönemidir. İnşa dönemi, onların arzuladığı gibi olmayacaktır. Dolayısıyla, o paydaşlar bizimle beraber olmayacaktır. Dün bizimle beraber şu ya da bu şekilde
yürüyenler yarın bizim karşımızda olan güçlerle bu sefer paydaş olacaktır. Çünkü inşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek onların kabullenebileceği bir gelecek ve bir dönem olmayacaktır. Onun için işimiz çok zor." Siz nasıl bir gelecek inşa etmek istiyorsunuz? Onu, bu topluma, millete, Türk milletine açıklamak zorundasınız. Siz Türkiye'yi nereye götürmek istiyorsunuz? Siz nasıl bir gelecek inşa ediyorsunuz? Bunu söyleyeceksiniz… Bakın, Eflatun'un bir sözü var, diyor ki: "Bilerek susmak bilmeden konuşmak kadar kötüdür." Bunları tüm milletimize anlatmamız lazım.ÖZer Karınca
Kendisinin de İçişleri Komisyonu üyesi olmasına rağmen komisyona havale edilen tasarıların bile kendilerinden gizlendiğini belirten Serindağ, “bu anlayış ve yönetim tarzı yanlış ve keyfidir” diyerek “burada yasa yapmaktan önce kafaları değiştirmemiz lazım, bir zihniyet değişikliği lazım” dedi. Serindağ, AKP İstanbul İl Başkanı'nın söylediklerinden alıntı yaparak "Türkiye'yi nereye götürmek istiyorsunuz" diye sordu.
Serindağ şunları söyledi: “Eleştiriye bile tahammül edemiyorsunuz. Her eleştiriyi sataşma olarak değerlendirip, kürsüyü dilediğiniz şekilde kullanıyor, Meclisi keyfi olarak idare ediyorsunuz. Böyle bi yönetim tarzı olmaz, herkesi adil olmaya, adaletli olmaya ve demokratik kuralları içine sindirmeye çağırıyorum… Şimdi bu, dördüncü yargı paketi. Demek ki bir var, iki var, üç var; bu dört. Muhtemeldir ki yeni yargı paketleri de gelecek. Peki, madem bir ihtiyaç hissediliyorsa, duyuluyorsa neden tüm bu tedbirler bir arada görüşülmüyor da düzgün, dört başı mamur bir tasarı şeklinde önümüze gelmiyor? Her olaya göre, her duruma göre yasa çıkarıyorsunuz. Böyle bir yasa tekniği yok, böyle bir yasama şekli yok. Oysa, yasalar genel olmalı, yasalar nesnel olmalı, yasalar soyut olmalı. Belli bir olaya endeksli yasa çıkmaz ama siz
"yaptık, oldu." diyorsunuz. Burada yasa yapmaktan önce kafaları değiştirmemiz lazım, bir zihniyet değişikliği lazım.”
TÜRKİYE’Yİ NEREYE GÖTÜRMEK İSTİYORSUNUZ?
"Sayın Başkan, bizim sürekli dile getirdiğimiz bir konu var. Siz Türkiye'yi belli bir yere götürmek istiyorsunuz ama bunları açık söylemiyorsunuz. Bakın, sizin İstanbul İl Başkanınız düşüncelerini çok güzel ifade etmiş. AKP İl Başkanı ne diyor? Diyor ki: "On yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde paydaş olanlar gelecek on yılda bizimle paydaş olamayacaktır çünkü bu geçtiğimiz on yıl içinde bir tasfiye süreci ve özgürlük, hukuk, adalet söylemi etrafında yaptıklarımızda paydaşlar vardı. Onlar da şu ya da bu şekilde, ne kadar bizi hazmedemeseler de -diyelim ki liberal kesimler- bu süreçte bir şekilde paydaş oldular. Ancak, gelecek inşa dönemidir. İnşa dönemi, onların arzuladığı gibi olmayacaktır. Dolayısıyla, o paydaşlar bizimle beraber olmayacaktır. Dün bizimle beraber şu ya da bu şekilde
yürüyenler yarın bizim karşımızda olan güçlerle bu sefer paydaş olacaktır. Çünkü inşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek onların kabullenebileceği bir gelecek ve bir dönem olmayacaktır. Onun için işimiz çok zor." Siz nasıl bir gelecek inşa etmek istiyorsunuz? Onu, bu topluma, millete, Türk milletine açıklamak zorundasınız. Siz Türkiye'yi nereye götürmek istiyorsunuz? Siz nasıl bir gelecek inşa ediyorsunuz? Bunu söyleyeceksiniz… Bakın, Eflatun'un bir sözü var, diyor ki: "Bilerek susmak bilmeden konuşmak kadar kötüdür." Bunları tüm milletimize anlatmamız lazım.ÖZer Karınca