Hukuki Mücadele Derneği, geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.
Kamuoyunda tartışma yaratan Suriyeli sığınmacılara Türk vatandaşlığı verileceği konusuna ilişkin açıklama yapan Hukuki Mücadele Derneği Başkanı Avukat Oğuzhan Buhur, ilgili mevzuatın değerlendirildiğinde gerek süre gerek Türkçe bilme şartı ve diğer koşulların yerine gelmediğini ifade etti. Sığınmacılara yönelik 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına alınmaya ilişkin genel hükümlerin uygulanmayacağının açık olduğunu belirten Buhur, şöyle devam etti:
“Son günlerde bazı yetkililer tarafından bu madde kapsamında Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınmasının mümkün olamayacağı kanaatiyle, kalifiye olanların vatandaşlığa alınacağına dair bir takım açıklamalar yapılarak bu yöndeki eğilimin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 12.maddesinde yer alan Türk vatandaşlığına alınmadaki istisnai hallerin uygulanmaya çalışacağı yönünde olduğu izlenimi edinilmiştir. Ancak söz konusu madde istisnai halleri düzenlemek maksadıyla getirilmiş olup, 3 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacının bu yolla Türk vatandaşlığına alınmasının madde maksadıyla çelişki yaratacağı aşikardır.”
Özü itibariyle her bir başvuru sahibinin koşulları açısından ayrı ayrı değerlendirme ilkesi ile kanunlaştırılan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'na aykırı şekilde ülkenin demografik yapısını değiştirecek boyutta toplu vatandaşlığa kabul işleminin yapılmasının açıkça hukuka aykırılık teşkil edeceğini ifade eden Buhur, ilgili yetkili makamlar tarafından bu tür hassas konulardaki beyanların kamuoyuna daha net anlatılması ve kamuoyunun açıkça bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkenin demografik yapısını değiştirebilecek nitelikteki bu çabadan, kamuoyu hassasiyeti ve mevcut mevzuat nedeniyle oluşacak hukuka aykırılıklar sebebiyle vazgeçilmesi gerektiğini belirten Buhur, mevzuatta yapılması düşünülen değişikliklerin olması durumunda öncelikle 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda değiştirilen "Türk soylu yabancı" mefhumunun yeniden mevzuata kazandırılarak zor durumdaki Türk soyluların vatandaşlığa alınması doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Buhur, Hukuki Mücadele Derneği olarak geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacılara ilişkin yapılacak idari işlemlere dair Türk soylular dışındaki Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasına yönelik işlemlerin ortadan kaldırılmasına dair hukuki girişimlerde bulunacaklarını sözlerine ekledi. ANKA
Kamuoyunda tartışma yaratan Suriyeli sığınmacılara Türk vatandaşlığı verileceği konusuna ilişkin açıklama yapan Hukuki Mücadele Derneği Başkanı Avukat Oğuzhan Buhur, ilgili mevzuatın değerlendirildiğinde gerek süre gerek Türkçe bilme şartı ve diğer koşulların yerine gelmediğini ifade etti. Sığınmacılara yönelik 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına alınmaya ilişkin genel hükümlerin uygulanmayacağının açık olduğunu belirten Buhur, şöyle devam etti:
“Son günlerde bazı yetkililer tarafından bu madde kapsamında Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınmasının mümkün olamayacağı kanaatiyle, kalifiye olanların vatandaşlığa alınacağına dair bir takım açıklamalar yapılarak bu yöndeki eğilimin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 12.maddesinde yer alan Türk vatandaşlığına alınmadaki istisnai hallerin uygulanmaya çalışacağı yönünde olduğu izlenimi edinilmiştir. Ancak söz konusu madde istisnai halleri düzenlemek maksadıyla getirilmiş olup, 3 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacının bu yolla Türk vatandaşlığına alınmasının madde maksadıyla çelişki yaratacağı aşikardır.”
Özü itibariyle her bir başvuru sahibinin koşulları açısından ayrı ayrı değerlendirme ilkesi ile kanunlaştırılan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'na aykırı şekilde ülkenin demografik yapısını değiştirecek boyutta toplu vatandaşlığa kabul işleminin yapılmasının açıkça hukuka aykırılık teşkil edeceğini ifade eden Buhur, ilgili yetkili makamlar tarafından bu tür hassas konulardaki beyanların kamuoyuna daha net anlatılması ve kamuoyunun açıkça bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkenin demografik yapısını değiştirebilecek nitelikteki bu çabadan, kamuoyu hassasiyeti ve mevcut mevzuat nedeniyle oluşacak hukuka aykırılıklar sebebiyle vazgeçilmesi gerektiğini belirten Buhur, mevzuatta yapılması düşünülen değişikliklerin olması durumunda öncelikle 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda değiştirilen "Türk soylu yabancı" mefhumunun yeniden mevzuata kazandırılarak zor durumdaki Türk soyluların vatandaşlığa alınması doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Buhur, Hukuki Mücadele Derneği olarak geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacılara ilişkin yapılacak idari işlemlere dair Türk soylular dışındaki Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasına yönelik işlemlerin ortadan kaldırılmasına dair hukuki girişimlerde bulunacaklarını sözlerine ekledi. ANKA
RSS